İşbaşı Eğitimi ve İŞKUR Meselesi! 

     İşbaşı Eğitimi ve İŞKUR Meselesi! 

     Özel Sektör, kökenli olduğumuz için konuyu biraz vakıflığımız var.  

     İşbaşı Eğitim Programı Çalışma ve Sosyal Bakanlığına bağlı İŞKUR tarafından işsizlerin teorik olarak eğitim aldıkları mesleklerde pratik uygulamasını yapması ve çalışma hayatına uyum sağlaması amacıyla yapılmış bir program. Uygulamanın  amacına ulaşıldığı konusunda ciddi bir fikir birliği var. Bunun getirisi olarak İşbaşı Eğitim Programları'na katılanların nerdeyse hemen hepsinin bir yıl ve üzerinde eğitim aldıkları işyerlerinde istihdam edildikleri söylenmekte.  

      Programın, özel sektör için en büyük getirisi, yıl içinde değişkenlik gösteren iş gücü ihtiyacı açısından ciddi avantajlar sağlamakta, bu sayede gelen destekler maliyetleri düşürmekte ve karlılığa pozitif etki etmektedir. Geçtiğimiz yıl başlayan Belediyecilik maceramızda, İşbaşı Eğitimi Programı’nın Belediyeler içinde ciddi önem arz ettiğini ve siyasi olarak  fayda getirisinin  bilançodaki ve pratikteki getirisinden çok daha fazla olduğunu söylersek yanlış yapmamış oluruz. 

      Programa katılan iş adayları açısından ise durum birazda farklıdır. Birçoğu için çok uzun zamandır yaşadıkları işsizliğin getirmiş olduğu sendromların bir sonu, bir umut ve gelecek çalışma hayatları için bir büyük bir adımdır. 

      Ve, bu işin yüklenicisi olan devlet açısından ise doğal olarak ülkedeki işsizlik sorunu için iyi niyetli bir girişim, işin siyasi yönü açısından ise iyi bir propaganda aracıdır.   

      Yukarıda belirttiğim bütün olumlu tarafların yanında maalesef işin birde trajik yönü var; Programın taraflara sağladığı avantajın süreli olması! Bu süreli durum günün sonunda en çok program sayesinde işbaşı yapanları etkilemektedir. Büyük umutlarla başlanan, gelecek hayalleri kurulan, her ne kadar süreli bir durumun söz konusu olduğu bilinse bile, tam kadrolu olabileceği inancı, birazda duygusal yönlerimizin ağır basması, bu programın başarıya ulaştığı konusunu tartışılır hale getirmektedir. Çünkü birçok arkadaşımız program sonunda işten ayrıldıktan sonra ciddi bir boşluğa düşmektedirler. Bu konuda Belediye'de yaşadığımız tecrübe referansımızdır. 

       Evet, geçmiş dönemde, Bolu Belediyesi bu programdan defalarca yararlanmıştır. Bunu hem madden, hem manen kullanmıştır. Ülkemizin en büyük problemi işsizliktir. Bolu Belediyesi’ne iş başvuru sayısı 16.000 geçmiştir. Bu müracaatların çok büyük bir kısmı Bolu gibi küçük bir şehirde bir belediyenin kendi bünyesinde bu kadar büyük istihdamı sağlayamayacağı gerçeğini görseler bile, bir umutla yapanlardır. Durum gerçekten ürkütücü, bir o kadar da üzücüdür. Dolayasıyla Bolu Belediye Başkanımızın feryat figan ısrarlı çözüm arayışı, son derece doğaldır. Şu noktada şehrin en büyük sorunu da işsizlik ve iş olanaklarının kısıtlı olmasıdır. İŞ KUR gerçekten bu kontenjanları Bolu Belediyesi'ne tamamen siyasi bir anlayışla verilmiyorsa, bunun vebali büyüktür, ayrıca siyasi bir intihardır. 

                                                   Cumhur Bandakçıoğlu