Hodri Meydan!

    Şehrimizin dar gündeminde birinci sıraya Kent Meydanı projesi oturmuş durumda.
Bütün yazar çizer kadrosu bu konuyu irdeliyor. Daha önce birkaç defa kendi köşemizde konuyla ilgili düşüncelerimizi sizlerle paylaşmıştık.

    Uzaklardan gözüktüğü şekliyle belediyemizin bu meydan için kendi kaynağı bulunmamakta. Merkezi hükümet seçim öncesi bu işe ne der bilemiyorum. Hani Bolu adına ortada bir seçim olsa, belki Bolu'ya bir kaynak aktarımı yapılabilir ki tarihte örnekleri vardır. Ama hali hazırda konjöktör 3-0 gözüktüğü için kaynağın daha riskli şehirlere yönlendireceğini zannediyorum.

    Bu durumda meydanı en akıllı bir şekilde yap işlet devret modeliyle özel sektöre ihale etmek en akıllıcası olarak ortada durmaktadır. Yönetim ve yöneticiliğin en önemli kıstaslarından bir tanesi kaynak yaratabilme kabiliyetidir.
Meydan projesi ile ilgili özel sektörün hazırladığı 2 projenin ortada olduğunu biliyoruz. Projeleri inceleme aşamasında bilgisayarım kilitlendiği için tam anlamıyla bakmış değilim. Sadece muhtemelen Paris'ten alınmış cam bir piramit resmi sunumların içinde dikkatim çekti diyebilirim. Ah bir bilseler ki neler çektiğini Cam Piramitten bizim Antalya'nın!

    Özel sektör İzzet Baysal Vakfı olmadığına göre, bu projeden geri dönüşüm beklemesi ve ticari getiri sağlayacak üniteleri de projeye sokması son derece normal karşılanmalıdır. Bu konuda vızıltı yapmak abesle iştigaldir. Sadece alt katta bulunacak otopark için hiçbir firma böyle bir projeyi üstlenmez.
 
   Diğer taraftan benimde daha önce yazdığım güney kuzey geçişinin yer altına alınması (ki bugün dünyada çok örnekleri vardır) ciddi bir değer tutacağı için gerçekleşmesi pek mümkün gözükmemektedir.
   Ben, Belediye Başkanımız'ın kent meydanı konusunda yerel mimarlar ve mühendisler dışında şehir planlama konusunda uzmanlaşmış üniversitelerden ve büyük belediyelerden de görüş alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Bolu'nun bugünkü karmaşık yapısında bu konuda faaliyet gösteren tüm meslek erbaplarının ve kuruluşlarının da hatası olduğu inkar edilemez gerçektir.

   Bir dönem Bolu Belediyesi içinde estetik kurul diye bir oluşum vardı. Bu kurul acaba ne oldu? Çalışıyor mu? Bugüne kadar ne gibi estetik çalışmalarda bulundu bu konuyu da merak ediyorum.
    Son olarak Kent Meydanı Projesi içinde Hodri Meydan diyorum.

    Anılarla Boluspor!
    Nihayet elimize geçti. Her sayfasını tek tek inceledim. Öncelikle emeği geçen herkesi tebrik ederim. Kolay değil ortada ciddi bir çalışma sonucu hazırlanmış dev bir eser var. Ortaya böyle bir eser koymadan bodoslama eleştirmek sadece basit bir kıskançlıktan öteye geçmez.
Bununla beraber kafama takılan birkaç detayı da sizlerle paylaşıyorum.
    Ben bu tür Almanak tarzı çalışmalarda reklam sayfalarının içeriği ve özü zedelediğine inanlardanım. Bütün reklamların 1-2 sayfa da verilip daha sade bir şekilde teşekkür yazısıyla verilmesi daha hoş olurdu diye düşünüyorum. Ama bu ülkeyi, bu ülkenin frmalarını ve insanını bilen bir kişi olarak ta bu tip konularda mütevazılığin olmadığını da hesaplamamız gerekiyor.
    Anılarla Boluspor'un başlangıcının eski Boludayenihayat,  yeni Bolu Gündem spor yazarı Sn. Servet Yılmaz'la filizlendiğini biliyorum. Servet Yılmaz'a da bir teşekkür paragrafı konulmalıydı diye düşünüyorum.
Unutulan bazı değerler var. Mesela İbrahim Çelik! Sebebini bilemiyorum! Onun yanında abartılan değerler var. Boluspor sayesinde kamuoyunda yer edinip Boluspor'un gelirlerine temlik koyduranlar var. Buna bir sayfa ayrılmalıydı.

    Yine Anılarla Boluspor kitabından öğrendiğimize göre BOLUSPOR son yıllarda geçmişine yönelik bir vefasızlık örneği sergilemekte. Toplasanız 20 kişiyi bulmayacak Boluspor tarihine damga vurmuş insanlara çok ciddi bir saygısızlık yapılmakta. Yeni nesillerin bilmediği Türk Futbolunda efsaneleşmiş isimlerden Rıdvan Ertanı (JAPON) abimize yapılan hürmetsizlik son derece üzücüdür. Futbol ilahları bunları affetmez! Emin Semercioğlu abimizin bu konuyu sonlandıracağını ve BOLUSPOR'un üstüne geçirilmiş bu çapsız ve görgüsüz formasını çıkartacağına inancım sonsuzdur.

    Boluspor'un gücü ve saygınlığı hiç kuşkusuz ki geçmişten gelmektedir. Bugün bu ülkede maddi imkânları ve destekleri Boluspor'dan çok daha iyi olan bir dolu kulüp olmasına  rağmen BOLUSPOR'un marka değerine erişememektedirler. Bu değerin temelinde de Rıdvan Ertanı (JAPON) gibi büyük isimlerin imzaları yatmaktadır.

                                                                                Cumhur Bandakçıoğlu