BolununSesi; Halkın Gazetesi

Yayla evleri

Cumhur Bandakçıoğlu

    24 Aralık 2013
          Bolumuz coğrafyası gereği ülkemizde yaylacılığın yapıldığı ve yaşatıldığı ve de ülkenin en güzel yaylalarını da içinde barındıran şehirlerimizden bir tanesidir. Bu köşede Bolu yaylaları ve yayla evleri ile ilgili zaman zaman görüşlerimi sizlerle paylaştım.
          Kendi penceremden baktığımda yaylarımızın otantik ve de kendine has estetik yapısının teknolojik gelişimle ters orantıda bozulduğunu ve de zevksizleştiğini doğayla olan uyumunun azaldığını düşünmekteyim. Her zaman dediğim gibi bugünün Türkiye'sinde,  insanlarımızın genelinde ciddi bir tarz eksiliği ve karmaşası var. Bunun tam nedenini bilemiyorum, sorunun gerisinde göçebelik mi yatıyor, yoksa millet olarak çok karışmış bir ırk olmanın verdiği dağınıklık mı vardır bilinmez, ama görüntünün hoş olduğunu söyleyemeyiz. Tabi maddi sıkıntılarında, insanları kolaya ve ucuza kaçırdığını bunun da karmaşayı desteklediğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.
           Bolu'nun bir numaralı inovasyoncusu (En basit tanımıyla inovasyon, farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamak) olarak gördüğüm değerli büyüğümüz Sn. Şerafettin Erbayram, bazen ilgisini çeken konularda, bazen de kendi alanındaki gelişmelerle ilgili olarak e mail yoluyla yaptığı bilgilendirme paylaşımlarda bana da yer veriyor. İşte bu paylaşımlardan bir tanesi de Haber Türk Gazetesi'nde Aykan Çufoğlu imzasıyla çıkan, 'Görüntü Kirliliğine Yayla Evi' haberi oldu. Açıkçası haberin başlığı ile içeriği biraz farklı algılanıyor. Haberde Kültür Bakanlığı tarafından geniş yaylalara sahip iller için 'Yayla Evi Tipi Projesi' geliştirmiş. Proje ile görüntü kirliliğini azaltılması hedefleniyormuş. Selçuk Üniversitesi de 'Geleneksel Türk Evi' tipini araştırmış ve değişik başlıklar ortaya çıkmış! Hakikaten bazı başlıklar çok enteresan! Mesela; Kim gördü penceresi! Kapıyı gören ve ince bir kafese sahip yan pencere. Dışarıdan geleni, görünmeden görmek için. Mesela; İki kapı tokmağı! (özel mesaj vermek için) Tok ses çıkaran tokmağı erkekler kullanıyor, içerideki hanımların toparlanması için. Erkek geliyor diye ikaz etmesi için. İkinci tokmak daha tiz ses çıkarıyor ve gelenin bir kadın olduğunu erkeklerin girişi boşaltmaları için. Mesela iki tokmak arasına ip bağlanırsa, evde yoğuz anlamı çıkıyor, eğer ip aşağı sallanıyorsa evdeyiz anlamı çıkıyormuş.
          Açıkçası tokmaklar ve kim gördü penceresi beni çok ilgilendirmiyor ama, genelinde Kültür Bakanlığı'nın bu projesinin bir an önce hayata geçmesini diliyorum. İl Özel İdareleri de yayla evleri konusunda projeler üretmeli ve yayla evlerini kontrol altına almalıdır. Aksi takdirde bugün olduğu gibi birbirinden çirkin yapılar yayla evi diye Bolu'nun güzel doğasına bir hançer gibi saplanmaktadır. Zaten çorba gibi birbirinden alakasız binalarla çevrili kimlik bunalımı yaşayan bir şehir de yaşıyoruz. En azından Bolumuz'un çevresi doğallığını kaybetmesin. 
            Bolu'da gözü rahatsız eden yayla evlerini ve İsviçre'de bir yayla evini sizlerle paylaşıyorum....              

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak