Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

Birisi Özel İdare'ye dur desin!

Cumhur Bandakçıoğlu

    27 Nisan 2010

       Malumunuz son iki dönemdir Bolu il özel idaresi tarihinin en can canlı dönemini yaşıyor.

       İcraatların biri bitmeden biri başlıyor. Yakalayabilene aşk olsun!  Eğer yanlış görmediysem, Küçük Kaplıca tesislerimizin yeniden inşasına ait haberler ve bir takım taslak resimleri yerel basında boy göstermeye başladı. İtirazım yok! Kaplıcalarımızın modernleşmesi, yenilenmesi Bolu'ya sadece fayda sağlar. İtirazım, sadece mimari projeye! Sevgili Mücahit Kutlu kardeşime birkaç şey söylemek istiyorum.; Başkalarını bilmem ama ben Kutlu Elektriği severim. Sende benim bu sevgimi biliyorsun. O yüzdenden yazdıklarıma ve yazımın başlığına art niyet aranmasın. Bolumuz, Selçuklu eserlerini sınırlarında barındırmayan, Osmanlı eserlerinde ise oldukça geride kalan bir vilayetimizdir. Bolu'da yapılacak turizme yönelik bir eserde, Osmanlı ve Selçuklu mimarisi kullanma fikri inan bana hiç mantıklı gelmiyor. Kaldı ki taslaklarını gördüğüm proje beton ve taş görünümünde daha çok Ortadoğu mimarisini, (Şam- Halep) andırmakta. Sen ki Bolu'nun doğasında yaylarında büyümüş bir gençsin. Bu projeyi Bolu'nun doğasına uyumlu ahşap veya ahşap görünümlü, Bolu'nun bir orman ve doğa şehri olduğunu gözler önüne serecek bir projeye çevirmeniz sizlerin Bolu'ya bırakabileceği en güzel eser olacaktır.

     

        Koru Oteli göz önüne getirin. 30 yıl önce yapılan bir proje! Doğanın ortasında hala tablo gibi durmaktadır. Çünkü günlük moda akımlarla tasarlanmamış konumuna göre projelendirilmiştir. O yüzdende eskimemektedir. Bolu ve çevresine yakışan mimari özellikleri taşımaktadır. Gözünüzün önüne bir getirin, Bolu genelinde Koru ve Yurdaer Hotel tarzı bir mimarinin baskın olduğunu! Bolu nasıl bir yer olurdu? Ben size söyleyeyim Türkiye'nin gıpta ettiği bir yer olurdu. Maalesef ülkemizin genel ve yerel vurdumduymaz politikaları, mimarlarımızın kompleksleri, insanımızın ruhunda olmayan estetik zevkler bugünkü Bolu'yu Perşembe pazarı hırdavatçılar çarşısı görünümüne sokmuştur.

     

        Bir de bunları gelecek nesillerin asla affetmeyeceği TOKİ zevksizliği ve doğa katliamını eklersek durumun vahametini daha da iyi anlarız. İleride mutlaka beddua edeceklerdir.

    Bolu'nun doğasına bu beton yığınlarını hediye edenleri ve buna dur demeyenleri hayırla anmayacaklardır. İşte bu yüzden diyorum, abuk- subuk mimarilerle Bolu'yu katletmeyin. Bolu'nun doğasıyla içe içe olacak projeleri hayata geçirin. En azından Özel İdare bunu yapsın.

     

           Başsağlığı

       Bolunun tanımış simalarından kıymetli büyüğümüz Cevat Kara amcamızı geçtiğimiz hafta kaybettik. Başta tüm Kara ailesi olmak üzere Aydoğan Demiray Abimize ve kıymetli eşi Nurhan Demiray Ablamıza başsağlığı, Cevat amcamıza yüce Allah'dan rahmet diliyorum.

     

     

     

    • masumca.27 Nisan 2010 . 20:09

      sn.cumhur bandakcı bey kardeşim!şu karaçayırın katledilmesine lütfen seyirci kalmıyalım. sizinde yardımınızı bekliyor karaçayırlı, dolayısıyla BOLU.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek ( yapmak ) lazım.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak