Başkan'ın seyir defteri!

    Belediye'de yaşanan son gelişmeler kafaları bir kez daha karıştırmış durumda.
    Bolu kamuoyunda ciddi bir infial yaratan belediye dükkânlarının satışının getirmiş olduğu olumsuzluğun bir nebze olsun Belediye'deki görev değişiklikleriyle, kamuoyu gözünde olumlu hale doğru yönlenmesini birlikte izlemekteyiz. Bolu halkı tarafından hiçbir zaman benimsenmeyen ithal belediye başkanlığı sistemi, eğer yazılanlar doğruysa son bulmuş durumda.
     6 yıldır Bolu Belediyesi'nde görev yapan Gaziantepli Başkan Yardımcısı Orhan Bozgeyik, Temizlik İşleri Müdürlüğü'ne atanmış. Bunun insan kaynakları argonunda Türkçe meali; "Orhan Bey, hizmetleriniz için size teşekkür ederiz lütfen gereğini yap" anlamına gelmektedir.
     Görev değişiklikleri sonrasında Başkan'nın; 'Kurumsal bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz' demecini ise insan kaynaklarında öze dönüşle başladığını söyleyebiliriz.

    Bu vesileyle Bolu'nun tanınmış simalarından Emine Davarcıoğlu Ablamzın Belediye Başkan Yardımcılığı görevine getirilmiş olmasından dolayı kendisini tebrik ediyoruz. Emine Abla'nın, zekâsı, disiplini ve profesyonelliği ile görevini hakkıyla yerine getireceği ve Bolu Belediyesi'ne artı değer katacağına inancım sonsuzdur. Ayrıca bu görev değişikliğinin, partizan yapıdan kurumsal yapıya geçiş için çok önemli bir adım olduğunu ve Başkan'ın demecini doğrular nitelikte olduğunu söyleyebiliriz.

    Başkan'nın , 'Krallıkları yok ediyoruz' demeci ise kafaları karıştırmaktadır. Bu kelimler karşısında aklımıza gelen Bolu Belediyesi'nde Başkan'ın üstünde, ya da Başkan'a rağmen bir takım oluşumların olduğu izlemine vermektedir. Bu da 2. dönemini yaşayan bir Belediye Başkanı için oldukça düşündürücü bir noktadır.

     Düşündüren şehir BOLU!

    Bir haller oldu bizim güzel Bolumuza.  12 Kasım 1999 tarihinden sonra bu şehrin kimyası değişti adeta. Polisiye vakalar tavan yaptı. Yerel gazeteleri takip ediyorsunuzdur.  Her gün yeni bir adli vakayla karşı karşıyayız. Cinayet, cinnet, intihar, gasp, yaralama, hırsızlık, uyuşturucu, fuhuş ne ararsanız portföyde var. Bolu böyle değildi. Sakinliği ile bilinir ve tanınırdı. 12 Eylül 1980 öncesini bile en az vukuatla atlatan illerin başında gelirdi.

   Bolu'nun gözbebeği olarak adlandırılan Üniversitemiz! Üniversite'nin gelişimi ile Bolu'nun kimyasında da değişiklikler yaşanmaya başladı. O sakin ve özgün yapısı kırıldı ortaya arabesk bir şehir çıktı. Üniversite'nin çok hızlı büyümesi birçok sıkıntıyı da beraberinde getirdi. Çünkü şehrin alt yapısı üniversitenin hızlı gelişimine yeterli olmadığından bin bir türlü ucubeyle karşı karşıya kalmış durumdayız. Sonuç olarak ne yerlisi, ne öğrencisi, ne de geçicisi şehirden memnun değil.