Seçime Doğru 2015!

      Seçime Doğru 2015!
      Son yazımızdan bu yana yine araya günler haftalar girdi. Bu arada, bir fuar, bir de ikili görüşme etkinliğine katıldık. Fuarımız dünyanın sayılı ev tekstili fuarlarında EVTEKS İstanbul'da, ikili görüşme etkinliğimizde Türk Arap İş Adamları Derneği tarafından İzmir Çeşme'de düzenlenen TURAB EXPO'ydu. EVTEKS, 2005- 2007 yılları arasında dünyanın en önemli fuarı Frankfurt Heimtekstil Fuarı'na kafa tutar hale gelmişti ki, maalesef devletimizin fuarcılık sektörüne yeteri kadar önem vermemesi, özel sektöründe sadece kendi cebini düşünmesi sebebiyle 2010 yılı itibarıyla kan kaybetmeye, yerel ve bölgesel ağırlıklı bir fuara dönüşmeye başladı. Ülkemiz etrafındaki devletlerin siyasi ve ekonomik sorunlarının ülkemize yansımaları sonucu fuarımız bu yıl firmalarımızın kendi kendini tatmin platformuna dönüştü. Ülke ekonomisi son yıllarda bütün umudunu Arap Yarım Adası'na ve zengin Araplara çevirmiş durumda. Orta düzeyin üzerinde geliri olan tüm Arap ve Orta Doğu halkları için de Mustafa Kemal Atatürk'ün yarattığı Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti model ülke konumunda. Ezan sesiyle birlikte tüm özgürlüklerini yaşayabilecekleri bir cennet!  İşte bu iki unsurun yan yana gelmesi de bu tip organizasyonları ve bu tip organizasyonlardan sebeplenmek isteyenlerin iştahlarını kabartıyor ve bir umutla, 'Ehlen ve Sehlen Ya  Haci' dedirtiyor.
        Ve sona yaklaştık, önümüzde ki hafta ülkemiz bir genel seçimi daha geride bırakacak. Bu seçimlere fiilen olmasa da, manen bölünmüş bir ülke olarak giriyoruz. Bir tarafta AK Parti yapar onlar konuşur diyenler, diğer tarfta onlar yaptı Ak Parti sattı diyenler. Bir tarafta hükümet olmanın tüm imkânlarını son noktasına kadar kullanalar, diğer tarafta dar bütçeleriyle 12 Eylül Cuntasının hediyesi olan %10 baraj engeliyle var olmaya çalışanlar. Bir tarafta arpalık, yemlik, yandaşlık gibi kavramlarla hayatının en mutlu 12 yılını yaşayanlar ve bu mutluluğun sona ermesini istemeyenler, diğer tarafta madden ve manen ezilen, özgürlükleri, kısıtlananlar. Nereden bakarsanız bakın tam bölünmüş bir Türkiye. 
      Bolu'da bir tarafta 3-0 yapmak isteyen AKP, bir tarafta 2-1'lik skoru korumaya çalışan CHP, diğer bir tarafta bende varım demek isteyen MHP. Ben, bir şeyi candan isteyen ve tüm iyi niyetiyle o hedefe varmak için karşısındakileri kırmadan, üzmeden zarar vermeden çalışan herkesin, Yüce Allah tarafından mükâfatlandırılmasını isterim. O yüzden de Sn. M. Emin Güz bana gönül koymasın. Bu ülkeyi gören dinleyen, bu ülkeyi dışarıdan da görebilen izleyebilen olarak açık ve net olarak diyorum ki;  Sn. Tanju Özcan'ın o meclise tekrar gitmesi bu ülkenin geleceği için çok önemlidir. Sn. Fehmi Küpçü bana gönül koymasın, Sn.Şükrü Gülez 'in o meclise girebilmesi en az benim kadar, MHP'li seçmenler kadar gerçek AK Partililer için de gelecek adına, bu ülkenin selameti adına önemlidir. Koalisyon gelir istikrar biter korkusuna kapılmak boş bir safsatadır.
       Hali hazırda, gelir düzeyimize göre Dünya'nın en pahalı arabasına, en pahallı benzinine, en pahalı meyve sebzesine, en pahallı suyuna, en pahallı gayrimenkullerine para ödüyoruz. Kontrol edilemeyen serbest piyasa, bizim gibi ülkelerde kazan kazan ilkesini değil, kazıkla kazıkla ilkesini sistem içinde devreye sokuyor. Ahlaki değerlerimizi bitiriyor. Sen beni kazıklayacaksın, ben seni kazıklayacam, o ötekisini kazıklayacak böylelikle fahiş fiyatlarla baş edip yaşam kalitemizi yükseltme şansını yakalayabiliyoruz.
       Evet, Yalnız ve Güzel ülkem, Tercih senin! Tüm siyasi partilerimize ve tüm adaylarına başarılar diliyorum. Kazanan Türkiye ve Bolu olsun.