Frankfurt'dan Bolu ya bakış

    Kısa bir aradan sonra tekrar merhaba! Dünya Ev Tekstili sektörünü her yıl bir araya getiren, Frankfurt Heimtextil (Ev Tekstili) fuarı sebebiyle 10 günümüzü Frankfurt'ta geçirdik.
    Bu yıl bu fuara 13. kez katıldım. Muhtemelen firma patronları hariç, profesyonel yöneticiler içinde rekor sayılabilecek bir katılımdır. Frankfurt Avrupa Birliği'nin finans merkezi olmakla beraber, dünyanın en önemli fuar merkezlerinden biridir. Frankfurt şehrine her yıl milyon eurolar fuarcılık sektörüyle akmaktadır. Şehrin en önemli geçim kaynaklarından bir tanesi fuarcılık sektörüdür. Sadece Ev tekstili fuarına Türkiye'den gelen katılımcı firma sayısı bu yıl 156 olup, firma başına ortalama katılımcı sayısı 7 olduğunu düşünürsek, 1092 kişinin ürünlerini sergilemek için Frankfurt'ta kaldığını söyleyebiliriz. Bu sayıya fuarı gezmeye gelen alımcılar ve tedarikçiler dâhil değildir. En az 6 günün bu şehirde harcandığını düşündüğünüzde şehre nasıl bir gelir aktığını çok basit bir hesapla görebilirsiniz. Tabi Frankfurt şehrinin güçlü alt yapısı, büyük organizasyonları kaldıracak şekilde planlanmış olup hali hazırda da ileriye dönük planlamaktadır. Frankfurt'la olan muhabbetimiz, Avrupa'da çok uzun yıllardır gazetecilik yapan sevgili hemşerimiz Seyfi Alp'le tanışmamızdan sonra çok daha ilerlemiş olup, bu şehrin gizli niceliklerini öğrenmemize ve daha da hayran olmamızı sağlamıştır.

    Bir şehir düşününki şehrin merkezi denebilecek oldukça geniş bir alanı adeta surlarla çevrili gibi park ve yeşil alanla çevrili olsun. Nasıl bir öngörünün nasıl bir yaratıcılığın eseridir anlamak mümkün değil. Büyük düşünmek bu olmalı.  Bir şehir tasarlıyorsunuz  ve şehrin A bölgesi parkla çevrili bu parktan geçerek şehrin diğer bölgelerine geçiyorsunuz. Bizde bir alanı şimşirle bile çevirmek ve onu yaşatabilmek başlı başına zor bir iş olmakta. Bu yıl dikkatimi çeken başka bir konu ise, Almanya'da ne şehir içinde, ne de oto yollarda tankere rastlamıyorsunuz. Hiçbir benzin istasyonunda tanker boşaltım yapamıyor. Gerçekten enteresan değil mi? Çünkü, bütün benzin istasyonlarına akaryakıt yerin altından borularla gelmektedir Bu nasıl bir planlamadır nasıl bir şehirciliktir? Bizde böyle bir şey olduğunu düşünsenize? Muhtemelen her gün birisi bahçesinde petrol buldum diye ortaya çıkardı! Almanya kimilerine göre sıkıcı bir ülke olsa da, bence dünyanın en gelişmiş ülkelerinden bir tanesi olup şehircilik ve yaşam standartları için birinci dereceden örnek olabilecek muhteşem bir ülkedir.

    Almanya günlerimizde hem yerel basınımızdan hem de Seyfi Alp'le yaptığımız sohbetlerden takip etmeye çalıştık. Otobüs firmalarının servis araçlarının tekrar yolcu servisine başlaması yapılan hatadan geri dönülmesini iyi bir gelişme olarak görüyorum. Konu üzerinde yazanlardan biri olarak mutlu oldum. Seçim sathına girmemizle canlanan siyaset arenasında en büyük heyecanın AKP de olduğunu görüyoruz. CHP'de mevcut yerel yönetimin içine kapanık politikası CHP kitlelerinde hali hazırda bir heyecanı dışa vurdurmuyor. Daha önceleri Belediye Başkanımız'ın Meclise hatta Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'na gideceği yönünde çıkan haberleri ise hoş bir seda olarak hatıralarda kaldığını görüyoruz. Ama bakarsınız spordan sorumlu bir bakanımız oluvermiş. Neden olmasın? Bekleyelim ve görelim.

     Teşekkür
    Her yıl olduğu gibi bu yıl da bizleri Frankfurt'ta yalnız bırakmayan, Bana ve çalışma arkadaşlarıma yakın ilgi gösteren Sabah Gazetesi ve Bolu Olay gazetelerinde firmamıza ve şahsıma yer vererek bizleri onurlandırıp geniş kitlelere taşıyan Sn. Seyfi Alp'e,
Yine aynı şekilde bizleri onurlandıran değerli büyüğümüz Hürriyet Gazetesi Frankfurt Muhabiri Sn. İsa Devegeçen'e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.