Basın Konseyi dışında, hiçbir gasteci cemiyetine üye değiliz

2017 - 2018

Cumhur Bandakçıoğlu

    19 Ocak 2018

          2017 - 2018
          Önemli bir yıldı benim için, tarihin sayfalarında yerini alan 2017. 20, 30, 40 derken 50 olmuştuk. İnanılır gibi değil ama gerçek! Biraz da ürkütücü. 29 Ekim de güzel, bir o kadar da özel bir doğum günü kutlaması hazırlamış sevgili Eşim Işıl Bandakçıoğlu. Babadan gelenek, doğum günleri bizde pek alengirli kutlanmaz! Ama bir gerçek var ki, eski arkadaşlarınız ve sevdiklerinizle bir araya gelmeye vesile olan doğum günlerini de es geçmenin pek anlamı yok diye düşünüyorum. Bu arada 29 Ekim'in akabinde gerek Londra, gerekse Antalya seyahatlerimde de bana doğum günü kutlaması düzenleyen başta patronum, kayınbiraderim olmak üzere tüm arkadaşlarıma da bir teşekkür borcum var. 29 Ekim 2017 tarihinin benim için başka bir önemi de 30 yıllık aktif çalışma hayatımı doldurmam ve emekliliği hak etmem oluşudur. 31 Ekim 2017 tarihinde Bağcılar SGK'ya vermiş olduğum dilekçe sonrası tarafıma verilen 'Yaşlılık Aylığı Takip Kartı' beni çok garip duygularla baş başa bıraktı. Tabiki durmak yok, elimiz, ayağımız tuttuğu, kafamız günün temposuna ayak uydurduğu sürece çalışmaya devam. Allah devletimize, birliğimize zeval vermesin! Güzel kutlamalar ve emekli maaşı tesellisinin mutluluğunun hemen ardından, çok yakın bir aile ferdimin sağlık problemleri beni oldukça yordu. Gerek bu konu gerekse yıl sonunun yaklaşması dolayısıyla yaşadığım iş yoğunluğu gazetemizdeki köşemize yansıdı ve uzun bir ara oldu ses vermedik.
           2017- 2018'e bağlayan gece Bolu'da baba ocağında geçirdik. Bolu'ya gittiğimde, evdeki masanın üzerinde bir 'Trafik Cezası' tebligatı görünce, Yener Abi'ye, Bolu'da kırmış olduğun rekorlardan bir tanesi de bu gidişle Trafik Cezası yeme rekoru olacak diye takıldım. Daha sonra cezayı incelediğimde, Hastane Caddesi - Vali Konağı önünde 'Yaya geçidinde geçen veya geçmek üzere olan kişiye ilk geçiş hakkını vermemek' sebebiyle 206 TL'lik bir fatura kesildiğini gördüm. Cezada yazıldığı gibi eğer yaya ve araç yaya geçidinde kesişiyorsa, bunun adı kaza olur, çok farklı bir durum ortaya çıkar. Yok yaya geçmek üzereyken araç geçiyorsa da bununda çok net bir tarafı olduğunu düşünmüyorum. Tabi bu konular batıda çoktan çözüme ulaşmış ve yaya geçidinin türüne göre konu netleştirilmiş. Fakat daha sonra sosyal medyadan öğrendik ki yılbaşının önünde, belki de kotaları tutturma uğruna Polis abilerimiz soteye yatmış ve birçok araca bu cezayı çakmış. Benzer konular İstanbul'da da yaşanıyor, özellikle; Trafik Vakfı, Otopark, Çekici ve Görevli Memur dörtgeninde, Türkiye'deki trafik kurallarındaki aksaklık ve eksiklikler ciddi anlamda suiistimal ediliyor. Vatandaşlara madden ve manen eziyet edilmektedir. Benim böyle bir cezam var yaklaşık 10 yıl önce aldığım. Daha sonra itirazıma Zeytinburnu Trafik Şubesi'nde gelen yazıda; Park yasağına 10 metre kala park ettiğiniz için aracınız çekilmiştir diye yazıyor! İbreti alem için saklıyorum.
           Devlet var, devlet var! 2018'in 2. haftası soluğu 19 yıldır olduğu gibi, Almanya'nın Fankfurt kentinde alıyoruz. Ev Tekstili sektörünün olimpiyatları diyebileceğimiz Heimtextil 2018 fuarı için. 24 Eylül'de yapılan seçimlerden bugüne Almanya'da hükümet kurulamıyor! Fakat her şey tıkır tıkır işliyor. Euro'da herhangi bir değer kaybı yok. Halkın da çok umurunda değil. Parlamento, hükümet kurulana kadar herkesin mevcut görev ve sorumluluğuna devam edeceğine karar vermiş. Bu kadar basit. Sistem tıkır tıkır çalışıyor. Bizde benzer bir durum olsa acaba neler olurdu? Ah bizde de olmuştu değil mi ve tekrar seçime gitmiştik.

           Almanya hayati değer taşıyan ticari ortağımız. Dolayısıyla fuardaki en büyük amacımız mevcut Alman müşterileri tutmak ve yenilerini eklemek. Türkiye Heimtextil fuarının önemli bir figürü gerek katılımcı gerekse metrekare olarak 4 büyük ülke içinde. Fuar ana girişinde bulunan bayrak direkleri içinde her zaman gördüğümüz bayrağımızı bu yıl göremedik. Konuyla ilgili yapılan açıklamalar veya dillendirmeler hem inandırıcı, hem de tatmin edici değildi. Almanya'da halen Türkiye'ye bakış toparlanmış gibi gözükmüyor. Seyahat acentelerinin vitrinlerinde de eskisi gibi Türkiye reklamları gözükmüyordu. Neyseki kendi ticaretimiz hala canlılığını koruyor ve bize 2018 için umut veriyor. Messe'de bu yıl Türk bayrağını göremediğimiz gibi, Frankfurt'taki Bolu fahri konsolosumuz gazeteci Seyfi Alp abimizi de göremedik. Yoğun ve aktif temposu dolayısıyla yan yana gelemediğimiz Seyfi Alp abimizden önümüzdeki yıl için söz aldık. Yüce Allah izin verirse önümüzdeki yıl, Frankfurt Ev Tekstili Fuarı'na 20. yılımı kutlayacağım. Bu vesileyle bu köşeye onur veren tüm okuyucu ve yorumcuların yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım. Yeni yılın kendilerine ve ailelerini güzellikler getirmesini dilerim.
                                      Cumhur Bandakçıoğlu 

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    İşinin esiri olan insan, başkasının esiri olmaz

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak