Kıskandıran Kongre Turizmi!

Askerlik de kazanılan dostluklar unutulmazdır. Bizimde bu vesileyle kazandığımız bir çok dostumuz bulunuyor. İşte bu dostlardan en önemlisi, görev yaptığımız birimde Alman bir subay olan Albay Krisctein?ın kızı sevgili arkadaşım Kristina ve eşi Andrea?dır. 10 yıllık bir dostluk Almanya ve Türkiye arasında son derece hoş bir şekilde devam ediyor. Bu dostluk Andrea?nın ev tekstili sektöründe olması sebebiyle başka bir boyuta da yerleşiyor. Antalya?yı ziyaretleri yine bizim bir Uşak seferine denk geliyor. Bizde bu vesileyle geçtiğimiz Cuma günü itibarıyla rotayı çok sevdiğimiz Antalya?ya çeviriyoruz. Tabiki Antalya deyince bu köşenin okuyucuları biliyorlar ki, orada bir Murat Başara var ve Bu köşenin yazarının Antalya?da ki bir numaralı adresi her zaman olduğu gibi Murat?ın yanıdır. Dile kolay 30 yıllık bir arkadaşlık mevcut. Antalya her zaman olduğu gibi yine çok güzel. Yaklaşan sezonla birlikte yazı kemiklerinizde hissediyorsunuz. Pine Beach Resort olağan meşguliyetiyle büyük bir kongreye ev sahipliği yapıyor. 6. Ulusal Kanser Kongresi icra ediliyor. Otel adeta bir tıp fakültesi görünümünde, oldukça kapsamlı bir organizasyon büyük bir titizlikle yaşanıyor. Kongrenin tüm teknik organizasyonun başında Pine Beach Kongre İşletmeler sorumlusu Murat Başara. Kongreler konusunda Türkiye?nin tanıdığı bir marka o artık. Her şey dört dörtlük ve son derce etkileyici bir süreçte saat gibi işliyor. Murat elindeki programı gösteriyor. Her ay 4 kongreye, ulusal ve uluslararası kongreye ev sahipliği yapılıyor. Böylelikle turistik tesisi çok yönlü olarak satma şansını yakalıyorlar ve yılın 12 ayı tesissilerini çalıştırıyorlar. Antalya tabiki bir cazibe merkezidir ve tercih edilmesi son derece olağandır. Ya Bolu? Bolumuz? Birçok sefer burada yazdım ve iddia ediyorum ki en az Antalya kadar Ulusal Kongreler için önemli bir konuma sahip bir şehrimiz var. İstanbul, Ankara, İzmit, Bursa gibi Türkiye nüfusunun büyük bir bölümüne son derece yakın bir mesafede olan doğal güzellikleriyle, yemekleriyle bir marka olan şehrimiz. Kongre turizmi için son derece elverişli bir konumdadır. Bolulu girişimciler bunun farkına vardığı zaman Turizmin değerini bir kez daha anlayacak ve yatırımların karşılığını alacaklardır. Bolu'ya yapılacak gerçek anlamda bir Convention Center (Kongre Merkezi) Bolu'nun akademik kimliğine de büyük katkılar sağlayacaktır. Bu çağrıyı kim dikkate alır bilmem ama ilk yapan asla pişman olmayacaktır. Çok basit bir hatırlatma yapmak istiyorum. Peynir ekmek satarak bile para kazanacağınız tek sektör turizmdir. Antalya belediyecilik açısından son derece güzel gelişmelere sahne oluyor. Belek bölgesinde bulunan Kadriye ve Belek belediyelerinin yapmış olduğu çalışmaları herkesin görmesini isterim. Son derece basit plan ve uygulamalarla köy büyüklüğündeki yerlerin nasıl modern tasarımlara ve farklı uygulamalara sahne olduğunu ve nasıl güzelleştirildiğini görmelisiniz. Daha doğrusu bu konuda görev yapan ilimiz idarecileri görmeli ve fikir alıp Bolu'da da benzer çalışmalar yapmalı diye düşünmekteyim.

3 yıl kadar yaşadığımız Antalya?da doğal olarak eşimiz dostumuz oldukça fazla ama zamanımız az. Bu sebeple fazla kimseye haber veremiyorum. Bir yandan da her an birisine yakalanırım diye korkuyorum. Bu sebeple bolununsesi?nin devamlı okuru olan güzel arkadaşım Seren Göksu?ya merhaba demezsek biliyorumki Pazartesi sabah yazıyı okuyacak ve bana demediğini bırakmayacak. O yüzden Seren?le buluşuyoruz. Lara Park Bölgesi?nde Antalya?nın güzelliklerine karşı sohbet ediyoruz. Görüşemediklerim beni affetsinler artık bir başka sefer. Bu arada diğer bir enteresan konu ise gerek Kristina gerekse Murat?ın eşi İdil Bebek bekliyorlar çok kısa zaman içersinde Nehir bebek dünyaya merhaba diyecek. Bu sebeple bizim sohbetlerin büyük bölümünü bebek, bebek odaları, bebek takımları oluşturmakta. Daha doğrusu Antalya gündemimizde bu sefer bebekler birinci sırayı alıyor. Ne yapalım hayırlısı diyoruz. Allah kolaylık versin. Antalya?yı doya, doya yaşıyoruz. Şartlarımız elverdiği sürece de Güzel Antalya?yı yaşamaya devam edeceğiz.

Çekirdekçiler gündeme oturmuş!

Yerel basından takip ettiğimiz kadarıyla Bolu gündemi çekirdek tüketenler, namı diğer papağanlarla son derece meşgul gözüküyor. Bu virüsü ilk ortaya çıkaranlardan biri olarak çözümün son derece radikal bir yolla elde edilebileceğini zannediyorum.

1-Bolu Belediye sınırları içinde çekirdek satışının yasaklanması.

Yapılamıyorsa..2-Çekirdek satan esnafın özverili bir yaklaşımla (yiyorsa) bunu toptancıdan alıp satmamasıdır.

Bunun çözümlerin dışında hiçbir şey o illeti durduramaz. Türk insanını kültürüne yerleşmiş bir virüstür çekirdek.