Halkın vicdanının SESİ olmak SUÇ değildir

Moskova'da herkes kendine göre bir şey bulabilir!

Cumhur Bandakçıoğlu

    26 Eylül 2013

           Rahmetli dedem Sadık Kefeli'nin soyu Kırım Tatarları'ndanmış. Zaten uzun boyu açık teni ve mavi gözleriyle de, o ırkı temsil eden bir görüntüye sahipti. Çocukluğumda bana Rusça tekerlemeler söyleyerek beni eğlendirir, benimde 'ya dede ne diyorsun ya' diye sormamla da kendisi eğlenirdi. Söylediği tekerlemeler içinde hiç görmediği Moskova ve Leningrad (St. Petersburg) isimlerini sıklıkla tekrarlardı. Bugün adeta komşu kapısı haline getirdiğimiz Moskova ve St. Petersburg'a her geldiğimde, aklıma önce dedem ve onun tekerlemeleri gelir. Her Rusya'ya gelişimin, O'nun ruhunu mutlu ettiğini düşünürüm.
          İşte yine Rusya'dayız. Rusya'ya 2002 yılından beri gelip gitmekteyim. İlk yıllar Rusya'ya adım atmak bile başlı başına bir sorundu. Yaklaşık 2 saat de pasaport kuyruğundan ancak kurtulabiliyordunuz.  Ve bu durum sizi geldiğinize geleceğinize pişman eder, ta ki dönüş uçağında koltuğunuza oturana kadarda devam ederdi. Şimdilerde her şey çok daha rahat ve de olabildiğince hızlı bir şekilde giriş işlemleriniz yapılıyor. Sonrasında her yönüyle derin bir kültürün ve hayatın içine dalıyorsunuz.
          Moskova güzelliği tartışılmaz bir şehirdir. Bu güzelliği bozan iki önemli etmen vardır. Bunlardan bir tanesi sizi hayattan bezdiren trafik ve de kapitalizmin şuursuzca vurduğu reklam sektörüdür. Moskova gibi, nerdeyse her sokağında tarihi bir yapının olduğu şehri baştan başa kaplayan reklam panoları, bu şehri çirkinleştiren yegane şeydir.
          Moskova demek, dünyanın 2 ayrı bloktan oluştuğu dönemde herkesin büyük merak duyduğu güç ve güzelliğin merkezi demektir. Moskova demek Dostoyevski demek, Puşkin demektir. Moskova demek, Komünizmin dünyaya yansıyıp dramatik şekilde bittiği yer demektir. Moskova demek, dünyanın en karizmatik meydanı, Kızıl Meydan demektir. Moskova demek, 1824'ten beri şehre ve ülkeye damgasını vurmuş Bolşoy Tiyatrosu demektir.  Moskova demek, dünyanın belkide en fazla park ve bahçesine ev sahipliği yapılan şehir demektir. Moskova demek, dünyanın en eski ve en estetik metrosu demektir. Moskova demek Volga demektir. Moskova demek, soğuk ve kar demektir. Moskova demek, votka demektir. Moskova demek sarışın uzun boylu güzel kadın demektir. Moskova demek, 15.000 çalışanı, 97 farklı ülkeden 40.000 öğrencisiyle üniversite demektir. Ve benim için Moskova demek, heykel ve anıt demektir. Sovyet rejiminin yıkılmasıyla yüzlercesinin kaldırılmasına rağmen, muhtemelen dünyanın hali hazırda en çok heykel, rölyef ve anıtını barındıran bir şehirdir Moskova.
           Şehirleri farklı kılan, şehirlere asalet ve estetik kazandıran en önemli unsurlar heykel ve anıtlardır. Moskova sokaklarında her an kaşınızda tarihi bir kişilik, simgesel bir kahraman, ya da sıradan hayatın içinde olan bir insan, bazense bir hayvan heykeli çıkar. Sizi alır ve kendi dünyasına götürür. Bazen devasa boyutlarda bazense orijinal boyutlarında çıkan bu heykel ve anıtlar Moskova markasının en büyük destekleyicilerindendir. Önümüzde yerel seçimler var. Belediyeciliği kendisine meslek edinenlerin veya edinmeyi düşünenlerin, Belediye başkanlarının ve de çalışanlarının, kesinlikle Moskova'yı görmeleri, hatta Moskova'da zaman geçirmeleri gerekliliğini düşünüyorum. Vizyonları ve meslekleri için son derece önemli deneyim ve bilgiyi kendilerine cesurca sunacak bir şehirdir Moskova.

                                                 

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Sincan Hurdacı