Nihayet.... Vilayet !

Ramazan ayı içinde kutsal topraklara (Bolu)?ya gelip, bu güzel ayın birkaç gününü hem burada geçirmek hem de uzun zaman sonra memleketi gözlemlemek üzere 14 Ekim 2005 günü iftar saati öncesi Bolumuza düşüyoruz. Her zaman olduğu gibi direksiyonu hiçbir yere kırmadan çarşı istikametine yöneldik.Ve karşımızda gözlerimizi kamaştıran bir yapıyla yüz yüze geliyoruz. Acaba yoldan geldik oruç başımıza mı vurdu diyorum. Hayır öyle bir durum yok. Nihayet Vilayet binamız yani Hükümet Konağımız tüm ihtişamıyla karşımızda! 03.Ocak 2005 tarihli gazetemizdeki yazımda alt başlığım 2005 de Bolu'yu Düşlüyorum du.. Hani Marin Luther King in 1963 deki tarihi konuşması gibi; I have a dream! (Bir rüyam var.. ) ya da İsveç?in dünyaca ünlü müzik topluluğunun dünyayı sarsan unutulmaz şarkısı; I have a dream.(Bir rüyam var.. ) türünden benimde 14 maddeden oluşan Bolu ile beklentilerimi belirttiğim düşlerim vardı. İşte bunlardan bir tanesi de Hükümet Konağı?nın Bolu'ya layık bir şekilde yapılmasıydı. Bu rüyamızın geçte olsa gerçekleşeceğini görmek beni son derece memnun etti. Her ne kadar tepesindeki uzatma süsleri pek hoşuma gitmese de (Orjinalinde olduğu için yapıldığını biliyoruz...Tabi. her orijinal şey çok estetik ve göze hoş gelemeyebiliyor) o mezbelelikten kurtulmamız, Bolu da gördüğüm en güzel gelişme idi.Cadde üzerindeki kaldırımlarımız sökülüp bina cephelerinden geçen elektrik kabloları yerin altına taşınmakta. Tıpkı modern şehirlerde olması gerektiği gibi! Kaldırımlar demişken belirtmeliyim ki kaldırımlarımız çok kötü! Kaldırımlara döşenen parke taşlarına modern kentlerde yer yok. Hazır sökülmüşken İstanbul, Ankara, İzmir de olduğu gibi 60x 60 cm veya daha büyük ebatta karolar kaplansaydı daha iyi olurdu diye düşünmekteyim. Sonuçta İzzet Baysal caddesi Bolunun prestij caddesidir. Diğer taraftan elektrik tesisatlarının yeraltına inmesiyle zaten dar olan kaldırımların üzerlerine elektrik panoların konması da biraz sıkıcı bir durum oluşturmakta. İleride doğalgazın gelmesiyle yine kaldırım üzerlerine birde doğalgaz için panolar konacağını unutmayalım.Elektrik panoları farklı bir tasarımla üzerlerine eklenecek aparatlarla reklam panoları da yerleştirilebilirdi. Böylelikle üzerlerine gelişi güzel ilan vs. yapıştırılması hem engellenir hem de kaldırımların üzerindeki mevcut reklam panoları kaldırılarak ortak kullanımla yürüyüş alanları genişletilebilirdi. Hoş alternatif ikinci bir caddenin olmaması sebebiyle bu kaldırımlar yayalara dar gelecek ve caddeye ileride mecburen çıkma yapılacaktır. Şehrin güney batı kesiminde yani Mudurnu yolu ile Paşa köyü yolu arasında geniş yolların açıldığını gözlemledik. Fakat bunlar sonlarına doğru şişe ağzı gibi daralmakta olduğunu gördük. Bu yolların son şekline almadan daha estetik şekle sokulması Bolu'nun güzel bir kent olmasına hizmet edecektir. Kişisel olarak Bolu nüfusunun Üniversiteye bağlı olarak artma eğilimi dışında bir gelişmeye sahne olacağını zannetmiyorum. O yüzden de kentleşmeyi çok dikkatli yürütmemiz gerekmekte olup gereksiz yapılaşmaya meydan verecek uygulamalardan kaçınmalıyız. Belediye Meydanında Ramazan dolayısıyla kurulan ve estetikten uzak çadırlar çok çirkin ve gereksiz. Sadece göçebe hayatı ve mezbeleliği sevmemizin dışa yansıması. Çok daha nostaljik sevimli, insanları çekebilecek aktivite merkezleri yapılabilirdi. Bursa örneğinde olduğu gibi.

Bolu ekonomisinin temel taşlarından olan tavukçuluk sektörü ciddi bir sıkıntı yaşamakta. İnanıyorum ki kısa bir süre sonra bu sıkıntı atlatılacaktır ve atlatılması en büyük dileğimizdir.

Bu sektörde yatırımları olan girişimcilerimizden isteğimiz, Bolu ovasında daha fazla yatırıma girmemeleri ve Bolunun ekolojisine daha fazla bozmamaları yönündedir. Yatırımlarınız ve kazançlarınız sizlere ve çocuklarınıza yetecek durumdadır.Yeni yatırımlarınızı Bolunun doğasıyla uyum sağlayacak sektörlere ya da diğer bölgelere kaydırmanız ortak dileğimizdir.

Bu hafta itibarıyla 23 Ekim 2005 tarihine kadar Londra dayız. 19-20 Ekim tarihlerinde adresimiz; Earls Court- Brompton Hall London SW5 9TA Telefonumuz: +90 532 212 27 25

Londra Türk Ev Tekstili fuarına İngiltere?deki hemşehrilerimizi bekliyorum. Her zaman olduğu gibi yurtdışındaki hemşehrilerimizle beraber olmak bizim için büyük bir mutluluktur.

Gazetemizin usta yazarı, kıymetli hocam Sn. Yaşar Eyüpoğlu uzun yaz tatilinden dönmüş bulunuyor, kendisini ve enfes yazılarını özlemiştik. Hocam hoşgeldiniz!