Fare doğurmaktan bıkmayan dağ!

     Yıllardır Bolu halkına zulüm derecesinde kapalı tutulan, Anıt Park ile Hükümet Meydanı arasındaki Atatürk Bulvarı geçişi, Kent Meydanı Projesi kapsamında son halini almak üzere. Bolu'nun 'dediğim dedikçi' Belediye Başkanı (Bolu'da böyle adlandırılıyor) ve ekibinin projesinin yavaş yavaş gün yüzüne çıktığına şahit oluyoruz. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Gerçekten bütün tecrübenizi vizyonunuzu konuşturmuşsunuz. Benim gibi kör kütük muhalifleri utandırdınız diyeceğimi sanıyorsanız aldanıyorsunuz beyler!
        Başkanımız'a bu köşeden defalarca yazdım. Bu danışman kadrosunu bırakın, kendisine en büyük kötülüğü bunlar yapıyor diye, ama nafile. İnanın, Türkiye'nin en yeni mimarlık fakültesinin 1. sınıf öğrencisine bu işi ihale etseydiler, bu projeden daha iyisini çizer, sırf referans olsun diye de para bile istemezdi.
       Şimşirleri kaldır, parkı, bulvarı, Hükümet Meydanı'nı tesviye yap düzelt, yeni bir peyzaj uygula, oldu bitti size kent meydanı. Bu mudur yani bu kadar tantananın sonu? Bu kadar bekle, eziyet çek sonuç;  bol betonlu ortaya karışık! 
      12. Yüzyıl'dan beri Türk Bayrağı dalgalanan şu şehirde 12 Tane orijinal bina yokken, kendine özgü mimarisi olan Mehmet Yücetürk Sanat Merkezi'nin sağına soluna kondurulan o umumi tuvalet görünümündeki yapılar hiç mi içlerini acıtmıyor merak ediyorum?  Bu projenin başındaki, zevksiz ve vizyonsuz mimari ekibin hiç değilse o iki binaya, sanat merkezinin mimari tarzını yansıtacak bir şekil verdirseydiler de, ortaya bir bütünlük çıksaydı.
      Ama nerde o öngörü, nerde o bakış açısı...  Tabi taze bo..., pardon çöpe çok sinek konarmış. Ya da Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuş misali, bizim Başkan da toz toprağa boğduğu, darmadağın ettiği şehrimizde, halkımızın tozdan kurtulması bile ilk başta hoş gelebilir. Alkışlarla karşılayanlar bile olabilir. Yıllardır Bolu halkına çektirdiği çile nedeniyle başlangıçta bir cazibe yaratacaktır. Bolu'yu dünyanın merkezi ve Bolu'da yapılanları da dünyanın yedi harikasından sonraki sıralamaya sokan vatandaşlarımız olacaktır. Kendilerine tavsiyem, Batı'da Bolu Dağı'ndan aşağı, Doğu da Karga Sekmez'den yukarıya gitmeleri. Ama hak yemeyelim, bir gerçek var ki, belediyemiz kafe ve büfe yapımında çağ atlamış durumdadır. Bu konuda danışmanlık verecek kadar da öndeler. 
       Sanat Merkezimizin sağındaki, solundaki binaların da kafe olarak planlandığını duyarak muhalefet vitesimizi 5'e geçirmiştik ki, gazeteci abimiz Hamza Canbaş'ın o binaların sergi salonu olarak planlandığını duyuran yorumu bize frene bastırdı ve muhalefet vitesimizi küçülttük. Sevgili Hamza Abi, velev ki sergi salonu olacak; acaba o binalar yukarıda belirttiğim gibi kod farkıyla, yüksekliği ve zarafetiyle Sanat Merkezi ile bütünleşseydi daha iyi olmaz mıydı?  Ama nerede bizim Başkan'ın çevresinde bunları görebilecek mimar ve danışman? Başkanım, ömürleri, toplu konut, devlet dairesi, kamu binası çizip yapanlarla bu işler olmaz.
    

     Sanki Akademi Ödülleri (OSCAR)  dağıtılıyordu!
     Geçtiğimiz hafta sonu cumartesi akşamı GAZELLE OTEL'de Büşra Benli, Yasin Çarıkçı'nın nişan törenleri yapıldı. Büşra ve Yasin, Oscar Ödülleri Gecesi'ne katılan film yıldızları kadar şık ve göz kamaştırdılar.  Benli ve Çarıkçı ve de Kınacı ailelerinin tüm fertleri de en az Büşra ve Yasin kadar şıktı. Gecenin sürprizi Damla Benli'nin ablası ve müstakbel eniştesi için okuduğu şarkı oldu. Başta Büşra ve Yasin olmak üzere, Benli, Çarıkçı ve de Kınacı ailelerini tebrik ediyorum.  'Allah' tamamına erdirsin. Nişan yüzüklerini takan Belediye Başkanımız gibi bende bu işi fazla uzatmadan tamamlamalarını diliyorum. Demek ki, Başkan'a muhalefet etmediğimiz aynı yönde düşünebildiğimiz konularda olabiliyormuş!