Vekil bey, vekil hanım rüyaları

2 hafta boyunca artık bir dünya markası haline gelen Evteks, Ev Tekstil Fuarı?nda olduğumuz ve de bundan kaynaklanan yoğunluğumuz dolayısıyla geçen hafta köşemizde olamadık. İstanbul CNR fuar merkezinde düzenlenen Evteks Fuarı hiç kuşkusuz ki sektördeki olumsuzluklara rağmen dünyada, Frankfurt-Almanya?da düzenlenen Heimtekstil Fuarı?nın arkasından 2. bir marka olmuştur. Türk fuarcılığı adına ciddi bir başarı öyküsüdür. Hoş bugün bu başarıda büyük emeği olanlara ciddi bir siyasi yaptırım ve bezdiricilik uygulanmaktadır ya, bunu da başka bir zamana bırakalım ve aziz Bolu'ya dönelim. Efendim sizlerinde takip ettiği üzere oldukça renkli bir seçim dönemi geçireceğiz. Aday adaylarımızın bolluğu bereketi oldukça dikkat çekici. 2002 seçimiyle siyasi literatürümüze farklı bir bakış getiren Genç Parti?nin de Bolu da aday adaylarını açıklamasıyla ortalık iyice renklendi. Neyse ki Bolu aday adayları çıktı da Cem Uzan ve Emin Şirin?den başka pek isim bilmediğimiz Genç Parti de Bolu'da da Reşat ağabeyimizin aday olduğunu görünce, üçüncü ismi öğrenmiş olduk! Diğer taraftan bakıldığında, babası ve kardeşi kaçak bir başbakan adayımız var bu da enteresan ve bizim ülkeye mahsus bir durum. 50?ye yakın aday adayımız meydanlarda boy göstermeye başladı. Ne diyelim? Maşallah! Birlikte el ele verilen güç birliği, gönül birliği mesajları, fotoğraf kareleri her ne kadar göze hoş görünse de, insanoğlunun hele hele bizim memleket insanın gerçek yüzünü pek yansıtmıyor. İçten içe, kıran kırana bir mücadele olduğunu hepimiz biliyoruz. Yukarıya ulaşmak, yukarıdan onay almak, bir şekilde yukarıdakilerin aklına girebilmek, tüm adayların ortak hedefi. Mühim şahıs ve kurumlar tarafından yukarılara elden giden mektuplar ortalıkta uçuşuyor. Muhtemelen bazı tavşan adaylarda mevcut, yani bir numaraya oturacak adayın önüne çıkabilecek muhtemel isimlerin önünü kesmek ve yukarıdakilerin kafasını karıştırmak üzere aday adayı olanlar. Genel olarak aday adaylarının söylemleri aynı! Bolu'nun sesi olacağım! Bolu'nun bir tane sesi var oda Bolununsesi! Yani mecliste Bolu'nun sesi soluğu olacağım söylemi ile hiç bir şeyin Bolu'ya gelmediğini biliyoruz. Var mı içlerinde ben bir şekilde genel başkanın sağında solunda yer alacağım. Onunla yatıp onunla kalkacağım. Bir şekilde onun tüm dikkatini çekeceğim. Gerekirse önüne dikileceğim. Öyle ya da böyle Bolu için her desteği alacığım diyebilen? İşte o zaman helal olsun. Yoksa fotomontajla yapılan, genel başkanla samimi görüntülerden oluşan seçim afişlerine artık kimse itibar etmiyor. Bir başka konuda aday adaylığı döneminde laciler giyen erkekler, döpiyes giyen bayanlar. Bu görüntü beni gerçekten dellendiriyor. Allahım yarabbim sanki bu kıyafetler olmayınca iş olmuyor! Ya birazda olduğunuz gibi çıkın insanların karşısına. Uzun lafın kısası, vekil ve vekile rüyaları çoktan görünmeye başladı. Acaba olur mu soruları her gece yatarken soruluyor ve gözler kapanmadan hafif bir tebessüm yüzlere vuruyor. Olur mu olur! Kimler olmadı ki bu memlekette milletvekili.

Terörle Mücadele Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Başer?in hükümet tarafından görevinden alınmasından sonra Ulus da hain bir bomba patladı, 6 vatandaşımızı kaybettik ve hemen ertesi günü Güneydoğu?da 6 şehit verdik. Bu durum gerek emekli Orgeneral Başer?le, gerek yardımcısı emekli Tümgeneral Karagöz?le (Bu arada belirtiyim Em. Tümgeneral Yaşar Karagöz benim, bugün TSK?nın bir çok üst düzey komutanı gibi Belçika Nato?da yaptığım askerlik görevim sırasında,yanında askerlik yaptığım çok sevdiğim saygı duyduğum ve halen görüştüğüm bir komutanımdır.) başından beri doğru dürüst diyalog kurmayan aslında TSK?yı bir türlü sindiremeyen siyasi iradenin bir çok uyarıya karşı yaşadığı çok üzücü ve manidar bir tesadüf olmuştur. ABD ve Avrupa Birliği teslimiyetçiliğinin sonucudur.

Dini duygularını daha derin yaşayan sevgili arkadaşlarımın ben ve benim gibilere şaka yolu ile taktıkları isim Cuma Müslümanıdır. Vakit namazlarını kılmayıp Cuma namazı?nı kıldığımız için! Bende onlara, biz hala Cumadayız ama sizin Cumacılar kayboldu diye takılırım..Evet. Gerek Irak?a gerek Filistin?e barış mı geldi demokrasimi geldi? Hayır, her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Peki, türban meselesi mi çözüldü? Hayır! Bir önceki hükümet döneminde neyse bugün yine aynen devam ediyor. Peki ne oldu da her Cuma?dan sonra Irak ve Filistin lehine gösteri yapıp bayrak yakan, (Bunu asla tasvip etmiyorum) türban eylemi yapanlar ortadan kayboldu? Din bu kadar kullanılır mı? Bu kadar siyasileştirilir mi? Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür? Gerçekten çok acı! Tabi anlayana!

Patronum Hazim Sesli, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Genel Başkanıdır. Kısa adıyla TÜGİK?in hemen hemen tüm organizasyonlarına genel başkan kontenjanından katılıyorum. Kendisi sürekli olarak bir zamanlar faal olan BOGİAD?ı tekrar açalım der. Hatta geçtiğimiz haftalarda kendisini bir vesileyle Bolu'da sevgili arkadaşım Tibet Kınacı ile de yan yana getirdim. Ona da bu teklifi yaptı. Ben Bolu'nun ve Bolu insanının karakterinin çok farklı ve değişik olduğunu, bundan dolayı da bu tip birliktelikleri sağlıklı yapılandırabilmenin zor olduğunu söylerim. Hâlbuki o da benim Bolu milliyetçiliğimi her yerde herkesi anlatır ve örnek gösterir. Birlikteliklerin nasıl olamadığına dair anlam veremez. Neyse ki BTSO örneği imdadıma yetişti de, bu savlarımı açıklamada zorluk çekmiyorum. Valla bravo! Devamsızlıktan başkanlık koltuğunu kaybeden bir başka başkan, dünyanın hiçbir kurumunda ve yerinde yoktur herhalde!