Kayak sezonu açılırken...

Geçtiğimiz hafta başı 15 günlük bir aradan sonra memlekete tekrar dönüş yaptık.

Bolu gündeminde DİE sonuçları ve Bolu Sivil Toplum Kuruluşları?nın toplu olarak isyan bayrağını açış süreci sıcaklığını koruyor.Yener abimizin silahşörler yakıştırmasına Süha abimiz devrin silahşörlük devri değil, Robin Hood?luk devri olduğu yönünde hafif de dokundurmalı bir teklif de bulunmuş. Robin Hood, bildiğimiz gibi İngiliz masal kahramanı olup, her ne kadar ruhumuzu okşasa da o devirin yönetimine baş kaldıran, yasaları tanımayan bir eşkıyadır. Bence devir ne silahşorluk ne de Robun Hood?luk devridir. Devir Adalet ve Kalkınma Partisi devridir. Çözümü başka yerde aramaya gerek yok..Sn Başbakanımız istese, 2 dakikada Bolu'nun kaderini değiştirir. Bu sebeple çözümü o tarafta aramak da fayda var diyorum.

Bayram, yılbaşı gibi özel günlerde en sevdiğim şeylerden birisi de yerel gazetelerde çıkan firma ve şahıs kutlama mesajlarını okumaktır. Bilmiyorum siz okurumsunuz ama ben hepsini tek tek okurum. Bu işten de acayip keyif alırım.Yine Bolununsesi?nin yılbaşı mesajlarının olduğu 27 Aralık 2004 tarihli sayısını İsveç dönüşümde elime aldım ve tüm mesajları okudum. Bu mesajlar içinden iki tanesi, her sene dikkatimi çeker.

Birincisi; Kayak cenneti ve ideal kayak merkezi diye çıkan Kartal Otel grubunun mesajı.

Bir diğeri ise; Doruk Kaya?nın sahibi olan Kaya grubunun mesajı. Bildiğiniz gibi ilimiz sınırları içerisinde bulunan bu tesisler, ülkemizin en önde gelen kayak merkezlerindendir. Her yıl ülkenin bir çok yerinden insanları misafir eder. Bolu halkının ise bu tesislerden yaralanma yüzdesi oldukça düşüktür. Kayak pahalı bir spordur ve bu sporu ilimizde yapmanız için belli bir gelirin üstünde hayat standardınız olması gerekir. Maalesef bölgede, devletin herhangi bir kurumunun da tesisi olmadığı için dar gelirli vatandaşların böyle bir olanaktan yaralanma şansı da yoktur. Bu durum beni senelerden beri düşündüren kronikleşmiş bir sıkıntıdır.Yıllardan beri bu doğanın nimetlerinden yararlanan tesis sahipleri de, benim bu kronikleşmiş sıkıntımı değiştirecek bir adım atmamaktadırlar. İlk tesisi yapan gruptan kulağıma daha önce gelen fısıltılarda ?Bolu halkı bize ne verdi ki, biz ne verelim? gibi bir savunma içgüdüsü içerisinde olduklarını biliyorum. İkinci grupla ilgili herhangi bir şey bilmiyorum. Ama bir dönem sanki üniversitenin spor akademisi ile bir işbirliği yaptığını hatırlıyorum. Gelelim sadede. Yıllardır Bolu'nun doğasından faydalanan bu oteller bir kayak okulu açsa, Beden Terbiyesi ve Milli Eğitim ile işbirliği yapsa, Bolulu gençleri yetiştirse hiç değilse okullarında başarılı olmuş bu spora eğilimi olanları. Bu gençler yarışmalara katılsa, bu sporu sevse kötü mü olur? İşte beni senelerdir düşündüren kronik hastalığım budur. Yapacakları bu tür faaliyetlerde yapacakları sponsorluk, kendilerine senede ne kadar maddi bir külfet getirir? Hiçbir kayıpları olacağını zannetmiyorum.Ve inanıyorum ki, o verdikleri yılbaşı ve bayram mesajları, çok daha anlamlı olacaktır. Pek umudum yok ama belki diyorum...

* * *

Bu hafta boyunca Almanya Frankfurt?da olacağız. Dünya ev tekstili sektörünün en büyük fuarı Heimtekxtile, 2005?te bir kez daha kapılarını açıyor. Ev tekstili sektörünün olimpiyat oyunları olan bu fuar, Türkiye için bu yıl çok daha anlamlı. 2005 yılında kotaların kalkmasıyla başka bir boyut kazanacak olan dünya ticaretinde durumumuz ne olacak hep birlikte bu fuarda göreceğiz ya da ilk sinyallerini alacağız. Bu sektörde faaliyet gösteren ve fuara gelecek olan hemşehrilerimizi standımıza bekliyoruz.

12-15 Ocak 2005 Frankfurt

SESPA A.S.

8.Hol B-10

Cep Numaram; + 49 17 986 32 55

Not: İsteyenlere fuar giriş kartlarını ücretsiz olarak temin edebilirim.