BolununSesi; Halkın Gazetesi

Under Siege

Cumhur Bandakçıoğlu

    22 Eylül 2004

    No.. This is not the name of famous Hollywood movie casting by Steven Seagal! This is the position that I?m having in bolununsesi since e few weeks. On this step I would like to protest bolununsesi and writing in English this time. Of course if they don?t mind! However I must admit that, this is also not realistic situation. May be in the future. When the Bolununsesi became DAILY BOLUNUNSESİ or BOLU TIMES than I can have a chance?

    Geçen hafta ile ilgili serzenişimiz bir kenara bırakıp yolumuza devam edelim. Geçtiğimiz hafta gündeme damgasını vuran etkinlik hepinizin bildiği gibi BTSO ve BOSİAD?ın birlikte organize ettiği Dünya Gazetesi destekli Bolu İş Geliştirme Toplantısıydı. Ben toplantıları yerel gazetelerden ve 13 Eylül 2004 tarihli Dünya Gazetesi?nden takip ettim. İlk olarak BTSO ve BOSİAD?ın bu tip toplantılar düzenlemesi ilimiz için sevindiricidir. Bildiğim kadarıyla Bolu bu tipte etkinliklere biraz yabancıdır. Böyle etkinliklerin her şey bir yana şehirdeki sosyal hayatı olumlu yönde etkileyeceğine inanmaktayım. Yine bu toplantının amacı ümit ederiz ki yaklaşan BTSO seçimleri öncesi göstermelik şov yapmak veya işte biz çalışıyoruz mesajını vermek olmasın. BOSİAD?ın son dönemlerde hummalı çalışmaları da, bende sanki BTSO seçimleri öncesi, bir hazırlık yapılıyormuş hissi uyandırıyor. Neyse konunun bu tarafı beni fazla ilgilendirmiyor. Gelelim toplantıya, toplantıya katılan konuşmacılar gerçekten bireysel olarak çok değerli, son derece tecrübeli, konularında uzman kişiler. Dünya Gazetesi ise ülkemizde iş dünyasının bir numaralı sesi konumunda faaliyet gösteren bir medya kuruluşu. Bugün bir çok işletme bu gazeteyi alır ama, okur mu bilmiyorum! Benim şahsi görüşüm ise bu gazetenin reklam faktörüne bağlı olarak hayatını idam ettirdiği bu sebeple de çok dikkate değer olmadığı yönündedir. Yani kısacası bazı köşe yazıları ve günlük döviz kurları eki dışında bana fazla bir şey ifade etmez. Toplantı ile ilgili hazırladıkları gazetenin 8. sayfasını okudum, bir daha okudum ve bir daha okudum. Açıkçası hiç bir şey anlamadım. Her zamanki yuvarlak laflar konuşulmuş gibi geldi bana;

    Yerel Kalkınma Modelleri, Bolu'ya Cenevre Modeli, Bolu'nun Doğası Bakir diye uzayıp gidiyor. Gerçeği dile getiren tek bir kişi var o da reel sektörden. Sn. Umut Oran; Kendi geleceğimizi kendimiz yaratmalıyız diyor! Son derece basit ve doğru teşhis. Yani bu işin meali, Ankara da bulunan vekillerimiz ve iktidar partisinin yerel yöneticileri sıkı çalışacak.. Teşvikmiş, öncelikmiş kaçırmayacaklar. Yerel yöneticilerimiz her türlü kolaylığı gösterecekler. Bolu'yu tanıtacaklar Sermayedarlarımız da daha girişimci ve cesur olacak. Repo, faiz, tefe, tüfe işlerini bırakacaklar. İşin ucu Bolu halkına kadar iniyor. Kendi geleceğimizi kendimiz yaratacağız. Nasıl yaratacağız ? Doğruları ve doğru kişileri doğru yerlere getireceğiz. Yoksa Dünya Gazetesi?nin değerli yazarlarının çözüm önerileriyle bir şey olmasını beklemek veya bir şey olacağına inanmak, sadece tatlı bir hayalden ibarettir. Değerli konuşmacılar eminim ki binlerce kere bu tip toplantılara katılmış ve aynı şeyleri katılımcılara anlatmışlardır. Bu konuşmalar sonuca yansısaydı, Türkiye bugün Dünya ekonomisine yön veren ülkelerin başında gelirdi. Bu nedenle çözümü Bolu yine kendi içinde arayıp bulacaktır, ya da bulması gerekmektedir.

    Kıbrıs

    Hani Türkler evet, Rumlar hayır demişti. Medyamız bağırıyordu, ?Avrupalı Kıbrıs? diye. Ne oldu ? Haberiniz var mı ? Türk Diplomasisinin zaferi ne oldu ? Şu anda durum nedir ? Ulusal medyanın AB?li kalemleri (Brüksel lahanaları) artık Kıbrıs için en ufak bir şey yazmıyor, sorgulamıyorlar. KKTC ne gibi avantajlar elde etti bilen var mı ? KKTC Başkanı Mehmet Ali Talat?ı gören var mı bu aralar ?

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak