Ben demiyorum ama derler!

Son dönemde kutsal topraklar (Bolu) gündeminin en önemli konusu Cumhuriyet Parkı.

Çocukluk yıllarımızda üzerinde Tekel?in idari binalarıyla depolarının olduğu Cumhuriyet Caddesi üzerindeki, daha sonradan yıkılarak parka çevrilen arazi. Mavi yeşil karışımı renkte, ahşap sempatik binalardı. Bahçesi de oldukça güzeldi. Galiba eskiden her şey çok daha estetik ve güzeldi. İşte o sempatik tek katlı Amerikanvari binaların önünde çok güzelde bir havuz da vardı. O havuzun içinde artık sazan mıydı, yoksa alabalık mıydı kocaman kocaman balıklar yüzerdi. Bu balıklar bizim yaştakilerin ve o bölgenin kedilerinin iştahını kabartırdı. Acaba o balıkları orda nasıl yürütürüz planları Tekel?in önünden her geçişimizde yapılırdı ama hep bir fantezi olarak kalırdı. İşte o güzel binalar gün geldi ya ekonomik ömrünü tamamladı ya da zamana yenik düşerek yıkıldı ve yok oldu daha sonra malumunuz üzere orası bir müddet boş kaldı ve sonrasında da park haline döndü. Park haline döndü ama, eski yani o sempatik mavi yeşil evlerin olduğu dönemde daha çok park gibiydi. Çünkü insanlarımız bahçeye giremedikleri için yeşillikleri tahrip edemiyordu. Bolu'nun gelişmesi, araç sayısının artmasıyla Bolu'nun kalbi olan İzzet Baysal Caddesi?ndeki yoğunluk sebebiyle ciddi bir park problemi yaşadığımız kesindir. Parktan kastım tabiî ki öncelikli olarak araç parkıdır. Diğer bir taraftan da adam gibi bir park olmasa da yeşillik bir alanı yok edip üzerine katlı otopark yapmak herhalde dünyanın hiçbir yerinde olabilecek cinsten bir şey değildir. Bolu İzzet Baysal Caddesi?ne odaklanış bir şekilde yaşadığı sürece ve sosyetik hemşehrilerimizin iki adıma bile özel arabalarıyla gitme sevdası sürdüğü sürece, 3 tane de kat otoparkı yapsanız İzzet Baysal Caddesi?ndeki sıkıntı geçmeyecektir. Zaten şehir içindeki yeşillik alanları oldukça sınırlı olan memleketimizde yeşil bir alanı yıkıp kale gibi çirkin bir otoparkı yapmak abesle iştigaldir. Bilmem olur mu ama belki o alana bir yeraltı otoparkı yapabilir yine üstünü yeşillik bir alan olarak koruyabilirsiniz. Ben demiyorum, gerçekten böyle bir düşünce de olacağınıza inanmıyorum ama inanın derler. AKP?lilerden zaten başka bir şey beklenmez, bunlar içinde Cumhuriyet olan her şeye karşılar derler. Cumhuriyetin temel kurumlarını zedelemeleri yetmiyor; içinde, önünde, başında Cumhuriyet olan her şeyi yok etmek istiyor derler. Tabii başka bir mantıkla, ?kardeşim o da park bu da park? diyebilirsiniz. Gitti Cumhuriyet Parkı, geldi Cumhuriyet Otoparkı. Park mı, park!

Bolu, zannediyorum ülkenin en çirkin parklarına sahip memleketlerden bir tanesidir. Şehrin göbeğindeki Anıt Park her yönüyle yüzmektedir. Belki 50 defa yazdım ama değişen hiçbir şey yok. Kırık dökük, üstüne basılmış şimşirler, şimşirlerin arasında kısım kısım dikenli teller, tahta çitler... Lütfen biraz öngörü biraz estetik biraz ilgi! Ben Bolu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü olsam bir gün o görevde durmam istifa ederim. Hem militarizmden sıkıntı duyarsınız, hem de Askeri Kışlalarda sıklıkça yapıldığı gibi şehrin kaldırım taşlarını, demir parmaklıklarını kırmızı beyaz boyarsınız. 2 ay önce ABD?deydik. Benimle birlikte memleketimizin ileri gelenleri de ABD?de idi. Bir yerde de kaldırım taşlarının boyandığını hem de kırımızı beyaza boyandığını ben görmedim belki görenler olmuştur! Bolu'nun bu işlerle ilgili olan muhterem yetkilileri ABD?yi boş verin Eskişehir?e günü birlik bir gezi yapıp bir fincan kahve için ve Cumhuriyet Parkı işini bir daha düşünün.

Yalova Büyükelçimiz,

Aşkın Körükçü?den bolununsesi aracılığı ile bir nota almış bulunuyorum. Yalova vizemin bittiğini en kısa zamanda temdit etmem gerektiğini aksi takdirde Bursa transit vizemizi de kaybedeceğimizi söylemiş. Aşkın bizim dönemin hızlılarından olup uzun yıllardır başarılı bir şekilde Yalova?da Başak Sigorta Acenteliği yapmaktadır. Yalova?da tüm Bolular için adeta bir hizmet kapısı olduğu için büyükelçilik sıfatını kazanmıştır. Aşkıncım en kısa zamanda vizemizi yenileyelim arkadaşım.

Ortaokul arkadaşımız Hakan Koç?tan da bir mesaj aldık. Hakan, hali hazırda Bolu'nun en meşhur çiçek evlerinden bir tanesini işletmektedir. Hakan?ın dileği de eski arkadaşlar bir gün buluşalım diyor ve organizasyon görevini bana veriyor. Gönül tabiî ki böyle bir buluşmayı candan istiyor ama günümüz koşullarında bu çok da kolay değil, hele hele bunu uzaklardaki birisinin yapması çok daha zor. İnşallah bir gün Hakan! Yazdığın isimlerden en uzakta olan Tarkan Tombak! Tarkan Kıbrıs?ta yaşıyor ve Beden Eğitimi Öğretmeni.

Sn. Antalya Büyükelçimize,

Sn Elçim ABD?nin 10 yıl İngiltere?nin 5 yıl verdiği vizeyi siz 1 sezonluk vermişsiniz çok üzüldüm. Aslında ne Antalya?da çalışma ne de Antalyalı bir kız alıp kapağı Antalya?ya atma gibi bir düşüncem vardı. Acaba evrakları mı eksik verdik yoksa güvenlik soruşturmasından mı geçemedik.