BolununSesi; 33 yıldır sadece halkın desteği ile yaşıyor

Bolu ve fuar

Cumhur Bandakçıoğlu

    18 Ekim 2004

    Ramazanın ilk iftarını açmak üzere kutsal topraklarımıza rotayı çevirdik. İş programımız sebebiyle Bayram?a kadar Bolu'ya tekrar gelme şansını yakalamamız zor gözüküyor. Bu mübarek ay bana Bolu'nun dışında açıkçası pek tat vermiyor. Ramazan Ayı?nın huzurunu bir tek Bolu da yaşayabiliyorum.

    Cuma akşamı ve Cumartesi kendimi sokağa atıyorum. Havanın da makul sıcaklığıyla caddelerimiz, sokaklarımız cıvıl cıvıl insan kaynıyor. Kaldırımlar yetmiyor. Gözüm mağazalara ve reklam tabelalarına takılıyor. Bolu'da, kültür emperyalizmi fırtınasına yenik düşmek üzere. Frenkçe tabelalar her yeri esir almış durumda. Digital Center, Copy Center, Image Center, Fast Food, Land gibi kelimeler ana dilimize yerleşmiş durumda, yapacak fazla da bir şey de yok. Moda böyle! Ramazan olmasına rağmen şehrimizin papağanlarında en ufak bir performans düşüklüğü yok. Tam gaz çekirdek tüketimi devam ediyor.

    Günün ilerleyen saatlerinde geçen yıl ziyaret edemediğim 2. Bolu Sanayi ve Ticaret Fuarını ziyaret ediyorum. Fuarcılık benim hayatımın bir parçası. Her yıl yurt dışında ve içinde bir çok fuara iştirak ediyorum. Açıkçası bu konuda oldukça deneyimli bir kişiyim. Çok kısa bir sürede durumun neden ibaret olduğunu çözebilme yeteneğine sahibim. Fuarcılık çok ciddi bir iştir. Ana konuda fuarın neye hizmet ettiği, neyi amaçladığıdır. Bugün ülkemizde bir çok firma bu sektörde faaliyet göstermektedir. Ciddi anlamda bu işi yapan firma sayısı 10?u bulmaz. Diğerleri fasa fiso hatta tek fuarlık dolandırıcı firmalardır. Uluslararası fuarlarda teşvik sistemi sebebiyle genelde faturayı ödeyen taraf devletimize olur. Yurtiçi fuarlarda ise fatura genelde iyi niyetle fuara katılan firmalara çıkar. Fuarın alt yapı çalışmaları normal şartlarda bir yıl önceden başlar. Fuarla ilgili tanıtımlar, reklamlar ciddi bir çalışma ile yapılmazsa fuarın amacına ulaşma şansı yoktur. Sadece firmalar boşu boşuna durduk yerde para harcar. Yukarıda belirttiğim gibi amaç önemlidir. Fuarı düzenleyen firmanın yanı sıra fuara katılan firmada çok ciddi şekilde fuara hazırlanmalıdır. Potansiyel müşterilerine fuara davet etmelidir. (Günümüzde bir çok firma bu işi yapmaz. Fuara balık avlamaya gider gibi hazırlanır. Bir de mevcut müşterilerini fuara çağırmak istemezler. Çünkü fuara diğer katılan firmalara müşterisini kaptırmak istemez. Fuarda bir firma için asıl olan son ürettiği ürünün tanıtımını veya yeni koleksiyonunun tanıtımını yapmak ve piyasaya sürmektir. Bu olduğu sürece zaten rakiplerine müşterilerini kaptırmaz. Aksi halde fuara katılıp zaten var olan, herkesin bildiği bir ürünü sergilemek sadece zaman ve para kaybıdır.)

    Açıkçası fuarcılık bir kez daha söylüyorum çok ciddi bir iştir. Birikim işidir, altyapı işidir ve de pazarlama işidir.

    Gelelim fuarımıza, kulağımıza SAN-TEK 2004 kelimesi oldukça hoş geliyor, ama gerçek odur ki sadece kulağa hoş geliyor. Yapılan faaliyet bana göre sadece yapılmak için yapılmıştır. Zaten Fuar alanı bu iş için fiziki olarak uygun bir yer değildir. Anladığım kadarıyla fuarın arkasında ciddi bir destek yoktur. Her ne kadar fuar kitapçığında BTSO desteği gözükse de bu görüldüğü kadarıyla sözde bir destektir. BTSO?nun yanında diğer bir çok oda ve dernek de destek olabilirdi. Valiliğin standında bir görevli Ramazan?ında vermiş olduğu etkiyle sandalyede uyukluyordu. Belli ki işin başında birisi dursun diye gönderilmiş. Belediyemizin standında barka vizyon gösterisi vardı, standı çevreleyen masaların üstünde de 3 tane yapma çiçek gördüm. Yani standın hiçbir esprisi yok sadece orada olmak için yapılmış. Bazı standlarda ise stand görevlisi yoktu, boş bir şekilde duruyordu (Deniz unlu mamullerin standı olduğu gibi )

    Uzun lafın kısası SAN-TEK 2004 yapılmak için yapılmış neye hizmet ettiği belli olmayan sadece düzenleyen firma dışında kimseye doğru dürüst fayda sağlamayacak fuar, panayır, sergi, pazar karışımı ucube bir şeydi. Belki bazıları sen daha iyisini biliyorsan buyur gel yap diyecektir. Zaten bizde yapılan işler genelde böyledir. Bizden bu kadar!

    Adamın biri çok pahalı bir çift ayakkabı almış. Bir süre sonra ayakkabılardan bir tanesinin tabanı açılmış. Ayakkabıyı dönemin en ünlü tamircisine götürüp bırakmış. Tamirci ayakkabıyı eline almış, bakmış yapsa bir türlü yapmasa başka bir türlü. Ayakkabıya dokunmadan olduğu gibi çantaya geri koymuş yanına da bir paket çikolata koymuş. Üzerine bir not yazmış; Böyle güzel bir ayakkabının tamiri için bize geldiğiniz teşekkür ederiz!

    Bazen yapamayacağınız bir şeye el atmaktansa onu olduğu gibi iade etmek çok daha erdemli bir davranıştır.

    Fuar demişken önümüzdeki hafta içinde İngiltere Londra?da yaşayan tüm bolununsesi okurlarını 20-21 Ekim 2004 tarihinde TURKISH HOMETEX SHOW?a bekliyorum.

    Adres: EARLSCOURT ? BROMPTON HALL
    LONDON SW5 9TA
    Stand No : B-03

    Not: Fuar davetiyesini +90 532 212 27 25 nolu telefondan 19-21 Ekim tarihleri arsında şahsımı arayarak fuar alanından ücretsiz olarak temin edebilirsiniz.

    Aklıma takılanlar..

    -Geçtiğimiz Cumartesi akşamı ATV ana haber bültenini seyrederken İstanbul?da Eyüp Sultan?da yapılan röportajlarda bir bayan vatandaşımız Bolu'dan geldik diyor? Tam vallahi bravo ne güzel ilk haftadan gitmişler diyeceğim sırada?. Arkadaki cemaatimle beraber diyor.. Bolu'da bayan bir tarikat lideri var bilginize.. Zaten bayanın kılık kıyafet son derce düzgün ama cemaattekiler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim!

    -Geçtiğimiz Perşembe günü Bolu'da internet üzerinden yayın yapan bir günlük gazetede şöyle bir haber var. Siyasi birlikteliğimizi ticarette devam ettirmeye karar verdik. Bence çok hatalı demeç! Siyasi birliktelik Allah?tan mevki makam getirmedi.

    -Yine Cumartesi gecesi İzzet Baysal Caddesi?nde genç bir arkadaşımız korsan Cd ve vcd satıyor.Meraklıların çoğu genç ve genelde sorulan ürün Kurtlar Vadisi? Bir reis muhabbetidir gidiyor. Dangalak dizi filmlerle insanlarımız uyutuluyor.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Antalya Hurdacı Kepez Hurdacı