80 bin uyurlar şehri

Yedi Uyurlar ismini ilk kez, 1984 yılında Kuşadası?nda katıldığımız izcilik kampı sırasında yapılan çevre gezileri sırasında öğrendim. Muhtemelen isimdeki mizahi telaffuz beynime kazındı ve sıkça kullandığım bir hal aldı. Bugün Efes, Tarsus ve Afşin arasında sahiplenme savaşına sahne olan Yedi Uyurların efsanesi ile ilgili Kuran-ı Kerim de bir sure bulunmaktadır. Kuran-ı Kerim'de Kehf Suresinde sözü edilen bu mağara Müslüman ve Hıristiyanlarca kutsal sayılır. Eshab-ı Kehf Mağarasına ait bir kaç efsane halk arasında anlatılır; Tek Tanrıya inandıkları için eziyet edilmekten kaçan Hıristiyan dinine mensup Yemliha, Mekseline, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Tebernuş ve Kefeştetayuş adında yedi genç, Putperestliğe dönmeyi kabul etmediklerinden Rum Hükümdar Dakyanus'un huzuruna çıkarılmışlar. Bu hükümdar, Putperestlik dinine bağlı kalmalarını, aksi takdirde kendilerini öldürteceğini söyleyerek birkaç günlük zaman vermiştir. Köpekleri Kıtmir ile birlikte bu yedi genç ölümden kurtulmak için verilen süreden faydalanarak kaçmışlar ve bu mağaraya sığınmışlar. Allah tarafından kendilerine 300 yıl süre bir uyku verilmiştir. İlk uyanan, yiyecek almak için kente gider ama elinde bulunan zamanı geçmiş para yüzünden yakalanır. Yakalayan parayı nerede bulduğunu ve oraya götürülmesini ister. O da yalnız olmadığını yedi arkadaşıyla beraber mağarada kaldığını söyler. Onunla birlikte mağaraya geldiğinde yedi yavru kuşun tünediği bir yuvadan başka bir şey görmemiştir. Bu nedenle burası "Yedi Uyurlar Mağarası" diye de anılır. Evet, efsane böyledir. Başta söylediğim gibi Yedi Uyurlar ismi güzel Türkçemizde benim gibi kötü niyetliler için hayatımızın her aşamasında hafif dalga mahiyetinde sıklıkça kullanılır. 31 Ekim 2006 günü Hürriyet gazetesinde bir haber beni çok heyecanlandırdı Başlık, 14 kent ?marka turizm? projesi ile canlanacaktı.

14 de gördük ya, bizim kutsal topraklar (Bolu) kesin bu projenin kapsamında vardır dedim. Proje kültür turizmini canlandırmak amacıyla 14 kenti markalaştırarak ön plana çıkartacak. Şehirlerin seçiminde, zengin tarihi ve kültürel değerlere sahip olması, kültürel gelişmiş bölgeleri içinde olmaları, diğer turizm değerlerini de içinde bulundurmaları sebebiyle seçilmişler. İşte o şanslı iller; Amasya, Bursa, Edirne, Gaziantep, Hatay, Konya, Kütahya, Manisa, Nevşehir, Kars, Mardin, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon. Bolu her zaman olduğu gibi aralarında yok. Bazı illeri anlayabiliyorum ama yukarıdaki bazı vilayetlerin Bolu'dan ne fazlası var anlamış değilim. Gelin, Kültür ve Turizm Bakanlığı?na başvuralım ve ne Efes, ne Tarsus ne de Afşin?in Yedi Uyurları hak ettiğini, Bolu'nun yıllardır uyuduğunu ve bu kutsal efsanenin en çok Bolu'ya yakıştığını, Bolu'nun dışında bir yerin hak etmediğini haykıralım ve Yedi Uyurlar efsanesini Bolu'ya taşıyalım, belki o zaman Kültür ve Turizm Bakanlığından bir şeyler kapabiliriz. Bolu'nun da girişine yazalım; 80 bin uyurlar şehrine hoş geldiniz!

Eşsiz kahraman Atatürk, birçok şey öyle olmadığı halde millete güç ve moral vermek için veciz sözler söylemiştir. Türk Milleti Çalışkandır gibi.. Hâlbuki çalışkan olsaydı bunu belirtme gereği duymazdı. Zaten herkes bilirdi. Son haftalarda Sn. Başbakanımız ve ilgili hükümet üyeleri sürekli olarak; ?Ekonomimiz iyidir? söylemini tekrarlamaktadırlar. Gerçekten bu durum kendi söyledikleri gibi olsa bunu sürekli tekrarlama gereği duymazlardı. Oy oranlarında kendilerinin de kabul ettiği düşüşü toparlamak ve kendilerinin de hiç güvenmediği %30 oranındaki adı kararsızlar olan, aslında memleketin en büyük sıkıntısı olan yuvarlak kesimi etki altına almak için bu söylemleri tekrarlamaktadırlar. Ekonomimiz çok iyi! Evet bu %30 hakkında aslında konuşulacak şey var ama bunu da ileriki haftalara bırakalım.