Kiev molası

    Bir hafta arayla tekrar karşınızdayım bu seferde aramıza Ukrayna'nın başkenti Kiev girdi. Bu ara bizim pusula sürekli kuzeyi gösteriyor. En son 2 yıl önce gitmiştik bu güzel, güzel olduğu kadarda güzelleriyle ünlü şehre. Avrupa'nın birçok şehri gibi Kiev'de bir nehir kıyısına inşa edilmiş. Hoş, nehir demek ne kadar doğru Dinyeper'e bilemiyorum ama nerdeyse 2 kıyısı arasındaki genişliği bizim boğazlarımız kadar büyük.
    Oldukça değerli tarihi ve kültürel mirasa sahip bu şehirde herkes, kendisi için bir şeyler bulabilir. Kiev mimarisi ve şehirdeki sanat, dünya hazineleri olarak değerlendirilmektedir. Birçok ünlü sanatçı, şair ve yazar, bu şehrin eşsiz güzelliğinden etkilenmiş ve etkilenmeye devam etmektedir. Kiev, Dinyeper Irmağı'nın cömertliği ile yeşilliklerle çevrili tepeler arasında her noktasında ayrı bir güzellik sunmaktadır.
    Cumhurbaşkanlığı forsumuzda bulunan, 16 yıldızdan biri de tarihteki tek Yahudi Türk Devleti, ya da İmparatorluğu olan "Hazarya" yı, yani "Hazar İmparatorluğu" nu simgeler. Ukrayna ve Kiev şehri de bu imparatorluğun sınırları içersinde olup kentin kuruluş efsanelerinden bir tanesine sahip olmaktadır. Hatta Kiev isminin Türkçeden geldiği (KİEV) kelimesinin nehir kıyısındaki ev anlamını taşıdığı da iddia edilmektedir. Ukrayna'da daha çok kabul gören efsane ise ekli resimde gördüğünüz tekne üzerindeki 4 kardeşin (Kyiv, Hori, Kesh ve kız kardeşleri Lyibid) Kiev şehrini kurduğu yönündedir. 

     Görüntülerde; Kiev'in kurucularını simgeleyen heykel ve en ünlü caddesi Kreschatik.
     

     Kiev den Bolu ya bakış;
     Kiev ziyaretimiz esnasında Bolu'daki en önemli etkinliğin Beyaz Et Festivali olduğunu görüyoruz. Festival olumlu ve olumsuz eleştirilerle Bolu gündemini işgal etmekte! Ben festivalin geliştirterek devam etmesinden yanayım. Bu tip etkinlikler şehirlerdeki sosyal yaşam için önem taşımaktadır. Beyaz et sektörünün Bolu kamuoyunda olumsuz karşılanan etkilerini hepimiz bilmekteyiz. Festivali düzenleyenler bu olumsuzlukları kaldıracak adımları sosyal sorumluluk adına bir an önce atmalıdırlar. Belediye Başkanımız'ın ve sektör temsilcilerinin uzun süredir gündeme getirdiği Hollandalı bir firma ile geliştirilen tavuk gübrelerinin çevreyi verdiği zarardan kurtarmak için yapılacak tesis için daha somut adımların artık atılması gerekiyor.
     

      Bolu Havalimanı!
     Sn. Belediye Başkanımız ve basınımız nerdeyse her altı ayda bir havalimanı haberiyle karşımız çıkıyor. Neymiş efendim Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden ilk aşama için onay çıkmışmış. Bir kez daha yeniliyorum; iş havalimanı açmakla bitmez. Bu havalimanına hangi hava yolu sefer koyar ona da bakmak lazım? İç hatlarda en ucuz uçak biletinin 70-80 TL olduğu bu ülkede Ankara ve İstanbul'dan havayolu için harcanacak zaman dilimimin karayoluyla nerdeyse eşit olduğu bir konumda Bolu Havalimanı'nı kim kullanacaktır? Erzurum veya Diyarbakır'dan Bolu'ya yolcu mu gelecektir?
     Bugün turizmin göbeği Antalya'da Gazipaşa Havalimanı bile iş yapmamaktadır. Konum olarak ve ticari açıdan çok daha ileride bulunan UŞAK şehrine THY haftada 3 sefer yapmaktadır ve zarar etmektedir. Havalimanı var diye sefer yapılacağını zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Enerjimizi çok daha gerçekçi projelere vermeliyiz. En basitiyle Bolu'nun kaliteli bir Üniversite şehri haline getirilmesi, için projeler üretmeliyiz.