Mekonomi!

Tüm veriler kalkınan gelişen bir Türkiye?yi gösteriyor. Borsa rekorlar kırıyor, yabancılar yatırım yapmak için Türkiye?ye uçak bileti bulamıyordu. Taze iktidarımızla birlikte ülkemiz makûs talihini yeniyordu. Hoş kimse hayatından memnun değildi, ama bir takım veriler çok iyiydi. 1 USD= 1 YTL olacaktı nerdeyse! Peki ne oldu da her şey birkaç hafta içinde tersine döndü. Yabancı para tatil bitti dedi ve tası tarağı toplayıp ülkeden çıkmaya başladı. Dolar 1,7 YTL yi geçti. Türkiye?nin en karlı KİT?leri satıldı, Yine Türkiye?nin en iyi çalışan bankaları, Türkiye?de kredi kartı bankacılığı yapmak isteyen milletin cebindeki paraya göz dikmiş yabancı bankalara satılmış ve sıcak para girişi olmuştu. (Böylelikle banka patronları kendilerini kurtardılar) İhracatçı ve üreticiye 3 yıl boyunca nasihat verildi. Hâlbuki bu ülkenin kalkınması ancak ihracata dayalı üretimden geçiyordu. Dışarıdan gelen sıcak para üretime ve istihdama girmedi. İşte en basitiyle, İsveç asıllı IKEA örneği, mağazalarında satılan ürünlerin % 90?nı ithal. Sıcak para sadece inşaat sektörünü canlandırdı. İnşaatlar bitmeden döviz patladı. Maalesef betonu hemen paraya çevirme şansı yok. Yakında Banka şubelerinden uygun fiyatlarla gayrimenkul temin edebilirsiniz. Bilmem anlatabiliyor muyum? Hâlbuki her şey yolundaydı düzelen ekonomi son haftalarda mekonomi oldu!

Osman Bölükbaşı

Türk siyasi tarihinin unutulmaz isimlerinden tarihi bir kişilik. Bir eylem adamı aynı zamanda bir gönül adamı. Hariciyeci oğlu Deniz Bölükbaşı tarafından kaleme alınan ?Türk Siyasetinde Anadolu Fırtınası Osman Bölükbaşı? adlı 590 sayfalık kitabı 2 gün içinde okudum. Kitabı siyaset yapan tüm genç nesil okumalı. Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu, bu kitap da bir kez daha görebilirler ve iyi dersler çıkarabilirler. Kitapta tek eleştirebileceğim yer 12 Eylül 1980 öncesi yaşanan üzücü olaylarda tafrasız davranılmadığı ve üzücü olaylara sadece sağ gözle bakıldığıdır. Kitapta Bolu ve çevresiyle ilgili bazı bölümlerle Bolu'dan isimler var. Bunları ve Osman Bölükbaşı?nın ders alınacak sözlerini sizlerle paylaşıyorum;

- 1946 baskın seçimlerinde tüm devlet mekanizması CHP lehinde seçim propagandası yapmak amacıyla seferber edilmiş. Zamanın Bolu Valisi Naci Rollas, CHP Bolu adayına destek olması için Akçakoca Kaymakamlığı?na resmi bir yazı göndermiş. Akçakoca Kaymakamı Fuat Arna yazıyı açıklayarak görevinden istifa etmiş. Daha sonra Demokrat Partiye katılmış ve Osman Bölükbaşı ile uzun yıllar birlikte politika yapmış. Bolu Valisi?nin meslekten ihraç edilmesi beklenirken, 4 ay izinli sayılmış.

-Millet Partisi?nin ilk genel başkanı Hikmet Bayur parti içinde Atatürk İnkılapları?na karşı bir grubun bulunduğunu bu durumun düzeltilmediği takdirde partiden istifa edeceğini söylemiş. Bunun gerekçesinin de Bolu delegesi Haydar Seçkin?in 3.büyük kongre öncesi Atatürk?ün kabrine çelenk koyma fikrine karşı çıkmasını dayandırmıştır. Bu çıkışlar DP ve CHP tarfından irtica suçlaması kampanyasına dönüştürülmüş.

-Osman Bölükbaşı 1967 yılında Düzce mitinginde aralıksız sekiz saat 35 dakika konuşarak bir rekora imza atmış. Bir kamyon şoförü Düzce?de Bölükbaşı?nın konuşmasının başını dinlemiş daha sonra İstanbul?a gidip yükünü boşaltmış geriye döndüğünde Bölükbaşını dinlemeyi sürdürmüş.

-1961 seçimlerinde CMKP (Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Türkiye Köylü Partisi) Bolu'dan bir sandalye kazanmış ve Kamil İnal meclise girmiş

Ders alınacak sözleri,

*Zengini hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi kuru inat batırır.

*Volkan da olsan, sonu bir avuç kül olmaktır.

*Siyasi partiler, hiçbir manevi kayıt tanımayan bir menfaat ve ihtiras anonim şirketine benzemeye başladığı gün, onlar için çöküş ve tavsiye süreci artık kaçınılmazdır. Çözülme sadece bir vade meselesidir!

*Milletvekilleri liderlerinin dostu olsun, asla kölesi olmasın. Gerekli zamanlarda uyarı görevini yapmayan milletvekilleri aslında en büyük kötülüğü liderlerine yapmış olurlar. Adnan Menderes?in hazin sonu unutulmamalıdır.

*Sandıktan çıkmak, vatandaş oylarıyla iktidara gelmek her şeyi yapmaya kadirdir anlayışı sakat bir anlayıştır.

*Halk aldanmaz sözü bir safsatadır. Ucuz bir halk dalkavukluğudur.  Allah dışında herkes her fani aldanabilir. Ama ebediyen aldanmaz.

*Siyasi hayatta vefa ve sadakat karaborsada bile bulunmayan bir metaya dönmüştür.

*Siyasi hayatta ikbal ve menfaat peşinde koşanlar maalesef çoktur. Bunlar için vefasızlık, nankörlük ve ihanet adeta bir dindir.

*Manevi hazinemiz olan dinimizi yıpratmak isteyen gafillere karşı uyanık olmalıyız. Ayrıca laik Cumhuriyet esaslarına sadakatle bağlı kalmalıyız. Laiklik din düşmanlığı değildir.

Sizlerinde katılacağı gibi anlayana ders niteliğinde bu sözleri unutmamalıyız.

Mesut Yılmaz Bolu'dan geçmiş

Bilmiyorum karşılayanlar arsında bir zamanlar ofis duvarlarını resimleriyle süsleyen Bolulu eski dostları var mıydı? Büyük bir olasılıkla yoktu. Onlar her zaman olduğu gibi yuvarlak hatlı dünyalarının bir gereği olarak bugün güçlü olanın yanındadırlar, yarın başka birinin yanında.

Mesut Yılmaz?ın siyasete geri dönüş sinyaliyle ANAP?ı sıcak günler bekliyor. Bakalım Erkan Mumcu bu durumda ne yapacak.

ÖZÜR!

Birçok sefer olduğu gibi geçen haftada gazetemizdeki köşemde imla hataları vardı. Bu hataları İnternet yayınında düzeltme şansım olmasına rağmen baskıya giren gazetede düzeltme şansımız olmuyor. Olmaması gereken bu hatalar için sizlerden özür diliyorum.