Londra?da bir Sonbahar!

ABD seyahatimizin hemen bir hafta ardından rotamızı ilk göz ağrımız İngiltere?ye çevirdik. Böylelikle Ramazan Ayı?nın bir haftasını da İngiltere?de geçirmiş olduk. Bu yıl, üç kıtada orucumuzu tutarak farklı bir Ramazan Ayı yaşıyoruz. Biraz zor olsa da manevi hazzı oldukça büyük! Gelelim İngiltere seyahatimize, mevcut müşterilerimize hem merhaba demek, hem de Londra?da küçük çaplı bir fuara katılmak amacıyla bir kez daha Manchester üzerinden Büyük Britanya Krallığı?na adım atıyoruz. Yukarıda belirttiğim gibi İngiltere benim ilk göz ağrım. Yurtdışı tecrübelerimin başlangıç noktası ve hayatımda birçok şeyin ilkidir. Bu yüzden de yeri ve heyecanı çok farklıdır. Medeniyet ve doğa, sonbaharda tıpkı New York?ta olduğu gibi Londra?nın park ve bahçelerinde de doyumsuz güzellikler sunuyor. Bazıları belki benim bu hayranlığımı eleştirebilir ama bu hayranlık görsel doyumun ötesinde bir şey değildir. Bu yıl ki ziyaretimizde güzel bir sürprizle karşılaşıyoruz bizimle aynı tarihlerde Türk Mobilya Fuarı da aynı Olympia Fuar alanında yapılıyor. Katılımcılar arasında Bolu'dan da bir marka var; MENEKŞE MOBİLYA! Evet, sevgili arkadaşım Ufuk Menekşe ile Kraliçenin topraklarında aynı havayı teneffüs ediyoruz. Ufuk, büyük bir karalılıkla ve yalnız olarak girdiği sektörde tek başına çalışmış, birçoklarının karşı çıkmasına rağmen bıkmadan, usanmadan işin üstüne giderek küçümsenmeyecek bir marka yaratmıştır. Perakende mobilyacılıktan adım attığı sektöre, Gentaş bayiliği stajı ile devam etmiş, daha sonra bir bilgisayar masasının maliyetini çıkartırken karşılaştığı tablo ile üretim işine girmeye karar vermiştir. Yatak odası, çalışma masaları ile başladığı üretime baza üretimi, yatak üretimi ve koltuk takımı üretimini de ekleyerek sektöre çok hızlı bir giriş yapmıştır. Bolu'da başladığı bu sevda, işin gelişmesi ve büyüme ivmesi kazanmasıyla onu İnegöl?e taşımıştır. Bu taşınma, ?Ufuk bu işi beceremedi o yüzden gitti? tanımlamasıyla kutsal topraklarda (BOLU) ses bulsa da, aslında Ufuk doğru olanı yapmış ve işinde ilerlemek ve vizyonunu geliştirmek için sektörün merkezine gitmiştir. Bunun karşılığını da çok hızlı bir şekilde almaya başlamıştır. Çünkü bu işi yapan toptancıların ilk uğradığı noktalardan bir tanesi İnegöl?dür. İnegöl?e taşınmasının 15?inci günü Avusturya?ya ihracat kapısı açılmıştır. Bundan aldığı güvenle Almanya ve Romanya?da depo tutmuş ve pazarlama faaliyetlerini yurt dışına taşımıştır. Bugün ise Kraliçenin topraklarına merhaba demiştir. Ufuk ve Üretim Müdürü hemşerimiz Bilal Yerlikaya, Menekşe Mobilya markası için ter dökmektedir. Ufuk yapısında olan doğal sempatisiyle fuarın bir numaralı adamı olduğunu ve etrafında bir sevgi çemberi oluşturduğunu çok iddialı bir şekilde söyleyebilirim. İnanıyorum ki Ufuk?un fuarda en büyük kazancı da bu olmuştur. Burada edindiği dostluklalar geri dönüşünde ona ciddi iş kapılarını açacaktır. Bir şey daha eklemek istiyorum; Ufuk?un Bolu adını her fırsatta öne çıkarması da, Bolu'ya ve Bolululara olan sempatiyi de Londra?da birlikte olduğumuz cemiyet içinde yükseltmiştir. Ufukçuğum sana ve istihdam ettiğin 80 çalışanına başarılar diliyorum. Yüce Allah seni hayallerine erdirsin.

Evet, Londra günlerimiz devam ediyor ve birçok hemşerimizle buluşma planları yapıyoruz. Ne yazık ki zamanımız bu görev için biraz kısıtlı. O yüzden biraz seçici davranmaktayız. Sırada, yaklaşık 1,5 ay önce İngiltere?ye Westminester Üniversitesi?ne, Lojistik üzerine mastır yapmaya gelen akrabamız Gökhan Şenol var. Gökhan Alaattin dedenin, pardon pardon Alaattin amcamızın, yok yok Alaattin abinin, yani Sn. Alaattin Eratalar?ın bir numaralı torunu ve de bizim damadın (Burak Karsu) kuzeni. Gökhan?la da Londra?nın bahçeleriyle meşhur semti Kensington?da iftar sonrası buluşuyor ve kahve içiyoruz. Malum Ramazan ayı dolayısıyla sohbetimizi İngiltere?nin meşhur publarında yapamıyoruz. Gökhan?da bizim 20 yıl önce ilk gittiğimiz günlerde olduğu gibi Türk lirası ve İngiliz sterlini arasındaki uçuruma kafayı takmış durumda. Zannediyorum bu durum bu ülkeye gelen herkesin bir numaralı sorunu. ?Gökhancım bunu düşündüğün sürece burada huzurlu yaşayamazsın? diyorum. Gökhan?a da Londra günlerinde başarılar diliyor kendisinin turp gibi olduğunu buradan yakınlarına iletiyoruz.

Sırada geçen yıl yapamadığımız bir ziyaret daha var. Sevgili Selami Dereli amcamızın kızı, Bahadır Dereli arkadaşımızın kız kardeşi, Banu Dereli! Banu, çok uzun zamandır İngiltere?de yaşıyor. Banu ile telefon görüşmesi yapıyoruz. Ertesi gün buluşmayı planlıyoruz fakat ben bir ilki daha İngiltere?de yaşıyor ve çok sevdiğim cep telefonumu Londra metrosunda zayi ediyorum. Bir anda tüm kontaklarım kayboluyor tabi biraz da sinirlerim bozuluyor ve böylelikle Banu ile irtibatımız kesiliyor. Selami amca inan Banu?yu da görmeyi çok istedim. Ama bu sefer de kısmet değilmiş. İnşallah bir daha ki sefere! Gördüğünüz gibi Bolulular dünyanın her yerine kök salmış durumda ve bu gerçekten gurur verici bir durum. Yani başka bir deyişle bu Bolulular da çok oluyor artık! Son olarak 20 yıl önce yanlarında kaldıklarım buradaki ailem var. Onları görmeden olmaz.  Rotamızı İngiltere?nin güney doğusunda bulunan ve Londra?nın bahçesi olarak adlandırılan Manş Denizi kıyısındaki Folkeston kentine çeviriyoruz. Güzel ve duygu dolu geçen birkaç saat sonrasında Londra?ya dönüyor ve İngiltere?deki son günümüz için bekliyoruz. Eh artık yeter!  Bayram gelse de biz de kutsal topraklara (BOLU) gelsek ve özlem gidersek. Bayram öncesi sevdiklerimizle dört dörtlük bir iftar sofrasında sıcak pideyle iftar yapsak! Bu vesileyle, Dünyanın ve ülkemizin her köşesindeki Bolulularla, Bolu sevdalılarının ve kutsal topraklar da yaşayan sevgili hemşerilerimizin Ramazan Bayramı?nı En İçten Dileklerimle Kutluyorum!