Kalemizde iz bırakanlar 

        KALEMİZDE İZ BIRAKANLAR
        Güzel memleketimizde her ne kadar Hisar (Kale) diye bilenen tepe olsa da, Hisar'a ait en ufak bir bulgu olmadığından başlığımızın futbol kalesinden başka bir anlam ifade etmediğini çok rahatlıkla tahmin ettiğinizi zannediyorum. 
       2017 - 2018 sezonun başlamışıyla birlikte Bolusporumuz'da şehrin gündeminde ilk sıralarda yer almaya başladı. Boluspor tarihinde başarılı yılları incelediğimizde, takımın hemen hemen her mevkiinde gerçekten iyi ve klas futbolcularının yer aldığını görürüz. Yine, bu başarı seviyesi yüksek yıllarda iyi kalecilerin Boluspor'un kalesini koruduğunu görüyoruz. Gelmiş geçmiş kalecilerimiz içinde bir sıralama yaptığımızda, Fatih Uraz isminin gerek sportif başarılar, gerekse mesleği ile olan bağlarının sürekliliği açısından birinci sırada oturmaktadır. Haccettepe, Boluspor, Samsunspor, Beşiktaş, Kayseri Erciyesspor, Konyaspor ve Gaziosmanpaşaspor formalarıyla beraber 12 kez A Milli formayı taşımıştır. Profesyonelliğe Boluspor'la adım atmış olup, Samsunspor ve Beşiktaş da kariyerinin zirvesine çıkmıştır. Kendisiyle, Boluspor'a geldiği 1978-1979 sezonu öncesi Elmalık kampında tanışmıştım. Takımın en genç oyuncularından olması ve de farklı kişiliğiyle gönlümde hemen taht kurmuştu. Boluspor'dan sonra çok hızlı bir şekilde Türkiye'nin en iyi kalecileri arasına girmeyi başarmıştı. 2005 yılında kendisine gönderdiğim bir elektronik postayla 25 yıl sonra tekrar bir araya gelmiştik. O gün bugündür, bir abi kardeş yakınlığıyla görüşmekteyiz. Benim değerlerime göre Türk futbol tarihinin en entelektüel sporcusu olan Fatih abimizin geçtiğimiz ay 2 kitabı birden yayımlandı. Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği tarafından basılan ve ücretsiz dağıtılan 'KALEDE İZ BIRAKANLAR' ve 'KALECİNİN SEYİR DEFTERİ' adlı kitapları, kendi alanlarında muhteşem birer hazine. Dünya futbol tarihi adına arşiv niteliği görecek eserler. Mesleğe olan sevgi ve saygının ve de bağlılığın ürettiği büyük bir araştırmacı ruhun yansıması. Çok net olarak söyleyebilirim ki bu eserleri ortaya çıkarabilecek ikinci bir kişiyi bulmak çok ama çok zor olurdu.
        1,93 lük boy, 155 kilo ile dev İngiliz; William Henry Foulke (Fatty)'den, kaleciliğin yüz akı, Rus Lev Yaşin'e, final de yediği gol yüzünden 50 yıl Brezilyalılar tarafından dışlanan ve aşağılanan Moacir Barbosa'dan, bir Alman (Nazi) esiri olup, savaş sonrası İngiltere'de kalıp Manchester City formasıyla ilk çıktığı maçta 40 bin kişi tarafından yuhalanıp, 1964 yılında aynı takımın 60 bin taraftar tarafından gözyaşlarıyla yeşil sahalardan uğurlanan Bert Trautmann'a, Julio Iglesias'tan, Luciana Pavarotti'ye, Arthur Conan Doyle (Sherlock Holmes'un yazarı) den Che Guevera'ya, Hamburglu Özcan (Arkoç) dan Sarı Kanarya Cihat Arman'a Dünya ve ülkemiz futbol tarihine damga vurmuş 1 numaraların birbirinden farklı hayat hikayelerini, Dünya'nın şüphesiz en fazla ilgi duyduğu spor dalı futbol tutkunlarına armağan etmiş Fatih abimiz. Çok kısa bir süre sonra kitapevlerinin raflarında yer alacak bu eserler inanıyorum ki UEFA ve FİFA tarafından da değerlendirilecektir. 
      Mesleğine ve meslektaşlarına her zaman vefasını gösteren Fatih abimizin vesilesiyle Bolusporumuz'un kalesinde iz bırakan, Ertuğrul Erbacı, Mehmet Başaygün, Bülent Gürbüz, Muttalip Işıktan (Talip), Güngör Sezer, Çetin Oytuner, İhsan...., Ahmet...., Fatih Uraz, İlker Çelik, Hikmet Batur, Süleyman Kocakara, Nasser Halitovic, Recep...., Abdullah Gerz, Ferhat Tunç'u saygı, sevgi ve rahmetle analım. 1990 itibarıyla kalemizi koruyan değerli sporcularımıza da selam ve sevgilerimizi gönderelim. Bu listenin ortaya çıkmasını sağlayan , Boluspor tarihini ayakta tutabilecek ve genç nesillere aktarabilecek nadir insanlardan olan Muharrem Demirel Hocamıza da teşekkür eder saygılarımı sunarım.
                                       Cumhur Bandakçıoğlu