BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kadın da okusun, erkek de !

Esra Yıldız

    7 Kasım 2013


       Üç çocuk, kılık kıyafet, başörtüsü ve öğrenci evleri...
       Konu başlıklarından çok, hedeflenen yere bakmak lazım.
       Bir de hedefleyene...
       Asıl özne; kadın. Kadın mahremiyeti üzerinden yapılan siyaset ve onun çalkantıları...  Çalkantılar devam ettikçe, yerin dibine batan kadın görüntüsü...
       Toplum içinde çok tehlikeli bir yolculuğa çıkarılan, neredeyse potansiyel fahişe ilan edilecek mertebeye getirilen bir kutsal kimlik... Yolculuğa çıkartanlar, o kara geminin kaptanları da yeri geldiğinde "anam, bacım" diyen ama akıllara küfür geldiğinde; direk onlara edebilenler.
       Bu ülkede kadın kendi kuyruğunu kendi kesemez. Ancak birileri kestiğinde, fikirlerini beyan, ya da veryansın eder. Kendisi için verilen karara fikir bile beyan edemeden, neredeyse deli gömleklerine mahkûm edilirler.
       Bak, kadınlara ilahi değil, siyasi bir tavsiye; "Üç çocuk yapacaksın!"
        Ekonomik, sosyal, kültürel ve sağlık yansımalarına bakmadan; kadın için verilen siyasi emirlerden biri...
        Hedeflenen; tüm değerler geride bırakılarak, genç nesle sahip olmak.
        Siyasi ve ekonomik başarısızlıklarını rakipler karşısında kapatmak için; genç nüfustan medet uman, kadının duygu ve diğer özellerini yok sayan erkek hegemonyası...
       Mecliste o kutsal kimliği temsil eden hemcinslerin kılık kıyafetlerine karışacak, onların tekeline bırakmayacak kadar müdahaleci...
       Etek giymeyi kendileri için aşağılık bir görüntü sayanların meclisteki yoğun günlerde pantolon giymek isteyen kadın milletvekillerine uyguladıkları ikiyüzlülük ve zulüm...
       Edepli olmanın başörtüsünün içinde değil, o olmadan da olabileceğini kabul etmeyen zihniyetin etek-pantolon arasında gidip gelen akılları...
       Onlar nasıl hayal ediyorlarsa öyle...
       Onlar efe, kadınlar ise tam bir köle.
       "Kadın başımızın tacıdır." diye göz göre göre yalan söyleyenler;
        Diğerlerinden sonra tartışmalarda son noktaya varıyorlar.
       "Kızlar; erkeklerle aynı öğrenci evlerini paylaşıyor!"
       Çoğunlukta olan masum veli ve özellikle günahsız kız öğrencilerini getirdikleri yeri ve onlara yükledikleri töhmeti görmeden...
       Zaten toplumda, orada, burada yapılan tartışma ve maksatlı görsel şölenlerle potansiyel şehvet aracı haline getirilen kadın kimliği, yine zihinlerde yeni bir görüntüye kurban ediliyor.
       Tehlikeli bir hızla giden bu tren, kadın olmayı, başörtü ya da çarşafla bile gizlenemeyecek kadar toplumsal bir kimliğe sürüklüyor. Cinsel saldırıları arttıracak, sokağa çıkmaya bile korkutacak kadar vahim boyutlara... Tıpkı kız çocuklarını diri diri gömen cahiliye dönemindeki zulüm gibi.
       Kadın kimliğini, onlara sormadan ağızlarına sakız yapanlar, sözde muhafazakâr kesilenler; Kur'an'daki en uzun surelerden birinin kadın hakları için indiğini, Hz. Muhammed (sav)'in yaşça ondan büyük, zengin bir kadın olan Hz. Hatice'ye, Hz. İsa'nın Hz. Meryem'e, Hz. Musa'yı Firavun'dan sonra kendi öz annesine teslim ettiğini bile bile bugün kadın ve kimliğini ikinci sınıf haline sokuyorlar.
       Bugün erkeklerle aynı evde kalan kızları deşifre edenler; dün onların bu halini hayal edip sessizden önlem almak yerine, kötü örnekleri ortaya çıkararak, tüm kutsal kimliği siyasetlerine alet ederken; tıpkı siyasal düzenlemeler yapıp korumaya almadıkları, sonra ağzı burnu kırılarak sokağa atılan kadınlara sığınma evleri açtıkları gibi davranıyorlar.
       Kadınları şehvet aracı olarak kullanan tüm görsel ticari ve eğlence neşriyatına izin veren devlet; evde gözümüz gibi üzerine titrediğimiz kızlarımızın eğitim amacıyla gittikleri gurbetteki barınma sorunlarını çözmez, onları bugün kurban ettikleri görüntüye doğru sürüklerken, asıl suçluyu, onları bu hale getiren siyasetlerini görmezden gelirler.
       Hakkınız olmadığı halde, kadını ve kutsal kimliğini olmadığı yere sürükleyenler; kuzu gibi görünen ama vahşiler gibi davrananlar sizlersiniz.
       Tıpkı bizi diri diri gömen o cahiliye devrindeki hemcinsleriniz gibi.
                                                                            
      

         


     

     

     


     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik