Mehmet Yazıcı

    Eşim ile birlikte stadyumda devamlı basın tribününün önünde, protokol sıralarının yanında oturuyoruz.

  Dikkatimi hemen yanımızda protokol kısmının iki sıra önünde ki bizden tarafta oturan bir şahıs çekiyor. Mütevazı, oturması, kalkması, davranışları farklı! Takımımızı desteklediği bakışlarından belli ama üstünde bununla ilgili hiç bir emare görmüyorum. Ne bir kaşkol, ne bir küçük rozet! Belli ki bulunduğu makamın tarafsızlığını ortaya koyuyor. O unutamadığımız Eskişehir maçında ki sıkça rastladığımız bürokrat ve siyasilerin tersine!

  Her defasında önümüzden geçerken hafifçe başını eğiyor ve belli belirsiz tebessüm ile kibarca selam veriyor. Bazen telsizli şahısların bu beyefendinin kulağına saygı ile bir şeyler fısıldadığını görüyorum. Merak ediyorum, eşime soruyorum; bu protokol tribünündeki farklı şahıs kim?

   Eşim tanımıyor musun, Emniyet Müdürümüz diyor.

  Şaşırıyorum.

  Beni çevremdekiler iyi tanır. Yağcılık yapmam, yapanı da hiç sevmem. Bundan sonraki yazdıklarımda böyle algılanmasın. İçimden geldiği gibi ifade ediyorum.

  Biz öyle alıştık ki benzer bürokratların şaşalı geliş gidişlerini, ben buradayım, dünyayı ben yarattım, gökten zembille düştüm edalarını.

  Eşim bildiği kadarıyla anlatıyor müdürümüzün neler yaptığını. Emniyetimizin hizmet anlamında kalite belgeli ilk kurum olduğunu, polisin toplum hayatında mümkün olduğu kadar gözükmemesi gerekliliğini savunduğunu, karşı gelmesi gerekirken seyircimiz ile sporcularımız arasında hiç de medeni olmayan tel örgülerin kaldırılmasında en büyük desteği verdiğini, bir yerden bir yere giderken gürültülü koruma aracı kullanmadığını, yol kapattırmadığını, trafik işaret ve işaretçilerine uyduğunu... Ziyaretine gittiklerinde müdürümüzün en önemli prensiplerinden birinin de ben değil biz olgusu olduğunu öğrendiğini söylüyor. Herkese ders verircesine!  

  Şaşkınlığım daha da artıyor ama aynı zamanda gurur duyuyorum. Böyle yöneticilerimizin de olduğu beni rahatlatıyor.

  Müdürüm ben herkes gibi yalan söylemeyeceğim. İnsanlar unutkandır, çabuk unutur. Bizde belki sizi zamanla unutacağız ama sizin gibi davrananı her gördüğümüzde sizi ve yaptıklarınızı hatırlayacağız. Temennim hep böyle yöneticiler ile karşılaşmak ve sizi hiç unutmamak.

  Sizin yükselttiğiniz yöneticilik çıtası yüzünden bundan sonra ki her yöneticiden böyle olmasını isteyeceğiz,  belki zorlayacağız...

  Edirneliler çok şanslısınız. Size adam gibi adam bir müdür yolluyoruz. Müdürümüze iyi bakın, çünkü eminim ki o size çok iyi bakacak aynı bizde görev yaptığı sürede bize çok iyi baktığı gibi.