BolununSesi; Halkın Gazetesi

Pastırma sucuk derken

Esra Yıldız

    24 Ekim 2010
        Kendi sahamızda sağlı sollu ataklarla şapşal ettiğimiz ama gagalanmaktan kurtulamadığımız horoz maçından sonra, gagalanmanın acısını çıkartmak için düştük Anadolu yollarına.
       Geçen senelerde o ihtişamlı dış görünüşünü seyrettiğimiz ancak içini göremediğimiz Kadir Has Stadının bu sefer içini göreceğiz heyecanı deplasmanı daha da ilginç bir hale getirmişti.
       O da ne?
       Maçın arifesinde, gecenin ilk saatlerinde gelen bir haber bizi hem üzüyor hem de sinirlendiriyordu. Maçın neden olduğunu bilmediğimiz bir nedenle yan sahaya alındığı haberi bizi hayal kırıklığına uğratıyor.
       Yuh olsun size!
       İnsan biraz utanır. Milyonlarca kişinin takip ettiği ve aynı zamanda ligin en önemli iki kulübünün karşılaşmasını, hafta başından beri maçın arife akşamına kadar Kadir Has Stadında oynanacak diye açıklıyorsun, sonra da birilerin baskılarını yiyip yan sahaya alıyorsun.
       İtirazımız aslında maçın oynanacağı yere değil zamanlamasına. Her iki kulübü de kendilerini değersiz hissetmelerini sağlanmasında. Ama ne yaparsanız yapın, nasıl engellerseniz engelleyin bu takım bu sene o sokmadığınız stadyuma gelecek sene şampiyon olarak zorla girecek.
       Bu böyle biline!
       Yan sahada ki yerimizi aldığımızda, geçen haftalarda yaşanan sakatlık ve kartlardan dolayı takımımızın hangi kadro ile maça çıkacağını heyecanla bekledik. Takım sahaya çıktığında beklenildiği gibi Özgür'ün yerine Ramazan geriye çekilmiş, Ramazan'ın mevkiine de Gökhan Güney monte edilmişti.
       Maçın başlamasından bitiş düdüğüne kadar, keyif içinde Bolu Beyi'nin baskısını seyrettik. Sağlı sollu ataklar nerdeyse lig ikincisini havlu atar hale getirmişti. Tam öyle bir pozisyonda Fabiano'nun çekilerek düşürülmesi, hakem tarafından es geçilerek hem bizi kullanacağımız penaltıdan etmiş hem de rakibi maçı on bir kişiyle tamamlamasını sağlamıştı.
       Hakemin ikinci yarıda bu pozisyonu affettirmek istercesine verdiği penaltıyı kaleciye nişanlayan oyuncumuzun bize yaşattığı hayal kırıklığı sonrasında onlarca gol pozisyonunda devam etti. Sadece birinde, hem de en zorunda golü atarak üç puanı alır gideriz derken yediğimiz gol tam bir acemilikti.
       Geçen hafta maçın ilk dakikalarından başlayarak oyunu yavaşlatmaya çalışan lig birincisini gördüğümüz halde bu maçta hem de öne geçmişken maçın son dört dakikasını gol kovalamak adına rakip sahada baskı yapmakla geçiriyorduk. Sanki tek gol üç puanı, iki gol ise altı puanı getirecekti. Bu anlamsız panik; yediğimiz golle bizi tek puanla yetinmemize neden oldu. İnşallah bundan sonra kulağımıza küpe olurda böyle yanlışlıklar yapmayız.
        Aslında bu panik, maçın başından beri oynanan mükemmel futbolun sonunda girilen gol pozisyonlarını değerlendirememenin getirdiği hırstan başka bir şey değildi. Bu beceriksizliği silmek adına son dört dakikada ikini gole ulaşma isteği bize pahalıya mal oldu.
        Fabiano ve Ferhat Kiraz; böyle yapacağınıza, maç boyunca o egoist tavrınızı bir kenara bırakıp en az gol atmak kadar değerli olan asist yapmayı düşünseniz maçın kahramanları olurdunuz. Sizde umarım bu maçtan ders alırsınız.
        Neyse, bu maçta ortaya koyduğumuz futbolla ilerleyen haftalarda lige ağırlığımızı koyacağımız kesin.
       Önümüzdeki Ordu maçı ile üç puanlık bir seriye başlayacağımızı daha bu günden görür gibiyim.
       Haydi hayırlısı.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak