Bayram tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Sözüm meclisten içeri (!)

Esra Yıldız

    30 Eylül 2010

     

       Freni boşalan araç hızlı yol alır, hızlandıkça kontrolü zorlaşır. Eğer sürücüsü usta ise hızlanan aracı kontrol etmeyi başarır. Hatta herkesi şaşırtarak, onu gidilmesi gereken yerden çok daha da ileriye götürebilir.

       Daha önceki yazılarımdan birinde dedim ki; "Anayasa maddeleri bu şekliyle değişir ise iktidar frensiz araca dönüşür."
      
       Anayasa değişti, iktidarda frensiz araca dönüştü. Bu saatten sonra onları kimse tutamaz.
     
       Değişen maddelerin yansıması gecikmeden ortaya çıkmaya başladı. Bir taraftan beş yüz küsur kişi yasaklı olmaktan çıkıp yurt dışına çıkma sevinci yaşarken, öbür taraftan başkanlık sistemi tartışmaları, bölücü başını muhatap alan görüşmeler, başörtüsüne serbestlik çalışmaları da bütün hızıyla devam ediyor.

       Amaç; sonsuz demokrasi, sonsuz açılım...
     
       Bu arada dışarıdan beslenen ekonomi ise tam gaz...

       Borsa rekordan rekora koşuyor. Bir günde borsaya giren yabancı para 1 milyar dolar. Ekonomi tıkırında. Üretim yaparak KDV üretemeyen bir sistem, dışarıdan beslenmenin yollarını bulmaya çalışıyor. Sekiz yıldır sıcak paraya 400 milyar dolar faiz akıtanlar; özelleştirme adı altında kazandıkları birikimi de bu uğurda bitirdiklerinden, hedef başka limanlara yelken açmak. Açarken de engelleri top yekûn ortadan kaldırmak. 

       Sıcak para için daha çok kaynak lazım. Kan ememeyen vampir maazallah daha sonra bize dönüverir korkusu, yönetenlere hata yaptırmaya devam ediyor.

       Stratejik özelliği olan, elde kalan kamu iktisadi kuruluş ve mallarının satılmasını ya da özeleştirilmesini engelleyen birkaç kurum da yapılan manevrayla aşıldığına göre artık sorun yok sayılır.

       Engel maddeyse değişir, aydınsa içeri girer, kitapsa toplatılır, gazeteyse kapatılır, işadamıysa iflas ettirilir, memursa sürülür, askerse intihar ettirilir...

       Birde başkanlık sistemi geldi mi zaten hiçbir işe yaramaz hale dönen muhalefetin halini gelin siz düşünün. İyice dalgalanan denizde çabala dur.

       Onlarda anladılar başlarına geleceği. Seçim öncesinde kurnazlık yapıp, daha önce konuyu gerekli mercilere taşıyarak engellemek isteyenler, gelinde şu başörtüsü sorununu beraber çözelim deyiverdiler.

       Diğer taraftan kültür hareketi adı altında daha önce ibadete kapatılan yerlerde birer birer ayin düzenlenirken, muhalefetin başka bir kanadı da sesini duyurmak üzere Ermeni sınırında Cuma namazı kılmanın peşinde. Çok uğraşmayın, bence zahmet etmeyip size en yakın ibadethaneye gidip namazınızı uslu uslu kılın. Alıştırın kendinizi, ilerde büyük zahmetlerle kapatılan ruhban okulları da açılacak birer birer. Ha çarşıda bizim bankanın tabelasında ha Ziraat yazmış, ha Fortis. Ne fark eder?

       Entegre oluyoruz, entegre.
      
       Analar, babalar sizde kendinizi hazırlayın. Hazırlayın ki o gencecik yaşta bu vatan için gönderdiğiniz çocuklarınızın katili de pek yakında kravat takmış dışarıda. 

       Bir yerlerden emir alarak bu işleri yapanlar, mahalle arasında açılan sanat galerilerine yapılan mahalleli baskınlarına da bir o kadar tepkili. Daha düne kadar harekete geçmeyen mahalleli nasıl olduysa bizim araba frensiz kalınca harekete geçiverdi.

       Araç frensiz ama şoför iyi mi bilmem.

       Araç bu şoförle bizi ya tahmin edemeyeceğimiz güzelliklere götürür, ya da...

       Maalesef hepimiz bu araca bindik. Geri dönüşümüzde yok gibi. Ölmeden Atanın yatını da genelev olarak gördük ya, bu saatten sonra uyarıcı kitap falan yazmanın da âlemi yok.

       Tek yapacağımız şey dua.

        Yener Bandakçıoğlu amcama;
        Belli ki yazdıklarımı yanlış algılamışsınız. Gerçi bu yanlış anlamayı size yüz yüze geldiğimiz ortamda anlattım ama buradan da okuyucularımızla paylaşmak istedim. Kulübün eski bir başkanı olarak isminizin; görevdeyken disiplin adına koymuş olduğunuz kuralların bu gün uğursuzluk getirir deyimiyle anılması beni de rahatsız etmiştir. Bu konu da sizi eleştirmediğim gibi zaten gördüğünüz gibi yazımda isminizin başına da centilmen sıfatını koyarak böyle algılanmasını engellemeye çalıştım.
        Sizin modern hayat görüşünüzü gayet iyi bildiğimden bu konuda hiç bir şüphem olamaz. Sizi seviyor ve ellerinizden öpüyorum.  

    • faruk1 Ekim 2010 . 10:30

      Üslubunuz oldukça akıcı severek okuduğum yazarlardan birisiniz. Yazılarınızı ilgi ve merakla takip ediyorum.
    • faruk1 Ekim 2010 . 10:27

      İktidarlar gelip geçer ancak tek ve devamı olan şey millettir. Millet iktidarın frenini kendi eline aldı.Araca gereksiz yere frene basan yapılar hem fazla yakıt tükettirir, hemde aracı yavaşlatır.Varmak istediğiniz yere daha çok bedel ödeyerek daha geç varırsınız.
      Gelelim sıcak para olayına şimdi bizim bir tarlamız var ancak paramız olmadığı için ne ekin ekebiliyoruz nede tarlayı sürebiliyoruz.Ancak tarlayı kiralarsak bu yabancı sermaye oluyor hem yaşamımızı idame ettirip arta kalan parayla da önümüzdeki senelerde tarlayı ekebilecek sermayeyi edinmemiz lazım.Ama siz diyorsunuz ki adam buradan sana verdiğinin 5 katı mahsul götürüyor.O zaman tarlayı kendin ekip biçeceksin.Kendin yapamıyorsan yapanın hakkına razı olacaksın.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    Erpiliç

    GÜNÜN SÖZÜ

    Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Antalya Hurdacı Ankara Ekskavatör