Körler, sağırlar birbirini ağırlar

 

  İlimizle ne de övünüyoruz değil mi?

  Sorunsuz, olaysız, kendi halinde...

  Maalesef o fotoğraf eskilerde kaldı. Örnek mi?

  Şimdi geçtiğimiz günlerde basına yansıyan olaylara bir kulak verelim.

  Herkesin önünde;

  İlin milletvekilinden ilin iş adamına; "Bu adamın burada ne işi var?"

  İlin iş adamından ilin milletvekiline; "Ayağına bir şey vuracak, onu istiyor."

  İlin belediye başkanından ilin valisine; "Akli melekesini kaybetmiş."

  İlin valisinden ilin sivil toplum örgütlerine; "Etkisiz elemanlar, cazgırlar."

  İlin valisinden ilin belediye başkanına; "Belediyenin 2,5 milyon TL yeme, içme, ağırlama masrafı olur mu?"

  İlin belediye başkanından, ilin basın mensuplarına; "Benim hapa mapa ihtiyacım yok, hepinizle istediğiniz yerde yarışırım" diyor.

  Hepsi birbirinden manidar bir o kadar da iğneli, tehditkâr, kendini beğenmiş, haddini aşan, aba altından sopa gösteren sözler.

  Kahramanların hepsi, ilin seçilen ya da atanan ileri gelenleri. Yedikleri, içtikleri, oturmaları, kalkmaları, konuşmaları örnek olacak şahsiyetler.

  Ama ne gezer. Sakin ilin sakin olması gereken ileri gelenleri; birbirleri ile kanlı bıçaklı ya da seviyesiz, bir o kadar da ölçüsüz.

  Neyi paylaşamıyorlar ya da ne yapmak istiyorlar?

  Bence tek bir şeyi...

  Gülünç durumlara düşseler de, en güçlü olmayı...

  Bu uğurda; bu denli kavgalı olan ileri gelenlerin yaşadığı yerde, sorunsuz olmayı bekleyebilir misiniz?

  Daha çok beklersiniz.

  Bu gidişle önümüzdeki günlerde, basına daha çooook malzeme çıkar.

  İleri gelenlerimiz eksik olmasın.