Mehmetler cesaretlidir

   Boşuna demedik; "Ne ekip yeter, ne makine, ne de para!".
   Al işte tescillendi.
   Hem de AKP'li meclis üyesi tarafından.
   Nasıl?
   2012 faaliyet raporuna çekimser oy kullanarak.
   Düşünsenize; bir meclis üyesi çekimser oy kullanarak, partisini karşısına almaya nasıl cesaret eder?
   Onu bu haddeye getiren sebep ya da sebepler nedir diye?
   Sorunun cevabı aslında çok zor değil.
   Sonra cevabını da kendisi vermiş.
   Ne demiş?
   "Çocuk bile dokuz ayda doğar; ama siz on beş senede yapacağınız işleri, beş senede yapmaya çalışıyorsunuz."
   Hah! İşte biz de tam bunu söylemeye çalışıyorduk.
   Beyefendi çok büyük adam ya, Bolu'nun tüm sorunlarını kendi döneminde halledecek.
   İsmini Bolu tarihine altın harflerle yazdıracak.
   Bu hırs Bolu'nun her yerini tarumar etti.
   Bununla kalmadı, yapılan işlerin baştan sağma yapılmasına neden oldu.
   Kısaca; sözde hizmet, özünde eziyet halini aldı.
   Tamam, belki yapılmak istenenlerin silüetini çamurun, patağın altında görüyoruz; ama
   Bitişini görmemiz mümkün değil.
   Meclis üyesi de aynısını söylüyor.
   Ne diyor?
   "Artık pırıl pırıl yollar ve tretuvarlar istiyoruz!"
   Rahatsız çünkü.
   Hem de çok rahatsız.
   Belli ki başkan gibi yüzlü de değil.
   Çarşıda, pazarda rahatsız ediliyor.
   "Ne bu ortalık ya, neden sesiniz çıkmıyor yahu, boşuna mı size oy verdik, oraya yolladık?" diye.
   Ve o da gemileri yakıyor.
   Mecbur kalıyor,
   Kibarca isyan bayrağını açıyor.
   CHP sıraları kendisini tebrik ediyor.
   "Cesaretli" diye kendisine sıfat takıyor.
   Bunun üzerine diğer AKP'li Mehmet; "Mehmetler cesaretli olur!" diye alaycı bir ekleme yapıyor.
   Doğru cesaretli olur.
   Herkes çamurla boğuşurken; onların evinin çevresi, her yerden önce taşla kaplanır.
   Sanayi esnafı çamurdan işyerlerine gidemezken; onların fabrikası, alt geçitle asfalta bağlanır.
   Ne diyeyim, hakikaten büyük cesaret.
   Yanlış anlamayın, Boluluların şerrinden korkmadıklarının cesareti değil,
   Çünkü onlar afyon yutmuş.
   Bu kadar millet; tozdan, çamurdan, çukurdan, görüntüden, pislikten, kötü sözden, alaycı tavırlardan, bal tuttum parmağımı yaladımdan bıkmışken,
   Allah'tan korkmadıklarının cesareti!