BolununSesi; Halkın Gazetesi

Ya hep ya da hiç !

Esra Yıldız

    22 Mart 2011

       Acımasızca tüketmeye alışmış ülkeler, bu alışkanlıklarını sürdürebilmek için haksız saldırılara devam ediyorlar.
       Evet, belki bu gün saldırdıkları yerde bir diktatör yönetimi olabilir, bu yönetimden oradaki halk memnun da olmayabilir, ama onları kurtarmak adı altında başka emellerle saldırıya kalkışmak tam bir kandırmaca.

       Saldırganlar, aslında önce sürekli dışarıdan beslenme ihtiyacı duyan çılgın tüketim manzaralarıyla etkiledikleri alçakgönüllü ülkeleri karıştırıyorlar.
      Su terazisinin yer çekimi ile her zaman kurduğu dengeye benzer uygulamaya ters olan bu davranış, dünya insanına zulümden başka bir şey getirmiyor.
       Dünyanın küreselleştiği, artık medeniyetlerin ittifak içine yaşaması gerektiği yalanını her defasında öne sürenler; kendi sözde çağdaş yaşamları uğruna, kendi sınırları dışındaki halkların canını, malını gasp etmekten geri kalmıyorlar.

       Dünya medeniyetlerine ağabeylik yapmak; oraya buraya saldırıp, kendi halkları için kaynak yaratmak yerine, kirlenen dünyanın tümünü ele alan ve yaşlı yer küre kaynaklarının dengeli ve düzenli kullanımını sağlayacak projelere imza atmakla olur.
       Olmazsa ne olur?
       Dünya bu haksız döngü içinde, hızla kendi sonunu hazırlamaya devam eder. Hani o kâhinlerin çok yakın dediği dünyanın sonuna.

       Başından beri karşı olduğum nükleer enerji için enerji bakanı; tüm çevremizin bu tip santrallerle dolu olduğunu ve biz yapmasak bile yine tehlike içinde olduğumuzu söyleyen, aslında ilk bakışta da doğru gözüken bir savunmayla karşımıza çıkıyor.
       Madem bizde tüm dünyada nükleer enerjiyi yasaklayıcı hareketin içinde bulunmak gibi dünyamızın yaşını uzatacak, tüm dünya insanlarının mutlu bir şekilde yaşayacağı bir düzenin hazırlanması çalışmalarında yer almayacağız, o zaman diğerleri gibi davranmalıyız.
       Tüm insanlığı hiçe sayan uygulamalara kucak açacaksak, benzer davranıp, uçaklarımızla Libya halkının üstüne bomba yağdırıp, bizde petrole ortak olmalıyız! Hatta bununla kalmayıp, Gazze'ye yardım gemisi yerine savaş gemileri yollamalıyız!

       Amaç diğerleri gibi sadece kendi halkımızı refaha kavuşturmaksa; onlar gibi doğru yapıyor gibi gözüküp, yanlış uygulamaların tümüne ortak olmalıyız. Yıllardır kapısında beklediğiniz Avrupa Birliği hayalinin ilk ölçütü bu, diğerleriyle boşuna hiç uğraşmayın.

       Şeytanın trenine sadece arkadan asılarak kendini avutmak, binmekle eşdeğer olduğunu unutmayın.

       Şimdi deniz dalgalı...
       Dalgasız denizde herkes kaptan...

       Medeniyetler ittifakı adı altında şeytanla işbirliği yapmak bize yakışmıyor diyebiliyorsanız, gerçekten bu konuda samimiyseniz, o zaman ağabey gibi gözüküp şimdi "ONE MINUTE" deyinde bir görelim.

       Şeytan mıyız, insan mıyız artık bizde öğrenelim.
                                                                                                                            

                                                                                    

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Oto Lastik