Halk BolununSesi'ne güveniyor. Okunuyorsak sebebi budur

Uyanın da balığa çıkalım

Esra Yıldız

    24 Mart 2010

      Abant için neredeyse sağır sultan bile görüş bildirdi.
      İlgili ya da ilgisiz şahıs ve örgütler, Bolu için haklı şikâyetlerini bir şekilde duyurmaya çalıştılar. Bilim adamları, nedenlerini ortaya koyarak, yapılan işe karşı geldi ve geçtiğimiz hafta bir sportif sivil toplum örgütü, kendilerine danışılmadığını ileri sürerek, sonuna kadar hakkını aradı.
      Tüm bunlara rağmen, Bolu'da öyle bir meslek odası var ki; şaşırtıcı bir şekilde bu güne kadar bu konuda sessiz kaldı. Örgütleri sessiz kaldığı gibi, köşe yazarlığı yapanlar da dâhil, üyeleri de bu konuda sahne almaktan çekindi.
      Nasip ya, onların bağlı olduğu genel merkez, danışma kurulu toplantısını geçtiğimiz günlerde Abant'ta yaptı.
      Hem de bizimkilerin ev sahipliğinde.
      Şapka düştü, kel gözüktü.
      Genel merkezin başkanı "Buraya geldiğimizde de Bolu temsilciliğimizle görüştük, onların bilgisini aldık. Biliyorsunuz, burası bir Milli Park. Buraya gelince biraz şaşırdık da doğrusu, burda iş makinelerini gördük, ne olduğunu merak ettik ama ne yazık ki temsilciliğimizden de bu konuda bir görüş istenmediğini üzülerek öğrendik" deyiverdi.
      Dikkat buyurunuz, ekselanslarından görüş alınmamış!
      Abant elden gidiyor, Mimarlar Odası Bolu Temsilciliği kendilerinden görüş istenmediği için, kıllarını kıpırdatmadıklarını rahatça beyan ediyorlar.
      Niye etsinler ki? Onları ne ilgilendiriyor?
      Bolu için Abant'ı korumak; sporcuya, üniversitedeki iki hocaya, değişik mesleklerdeki köşe yazarlarına kalmış. 
      Beyefendiler de davet bekliyor.
      Aynı başkan, bizim mimarlar odası başkanına, belki de görevlerini hatırlatırcasına, "Oysaki biz bu çalışmalara engel olmak değil; onları irdelemek, değerlendirmek ve varsa bir eksiği hatası, yanlışı o konuda yöneticiyi uyarmakla görevli bir kurumuz. Bu konudaki bir fırsatın kaçırıldığını düşünüyorum" diyerek belki de görevlerini yapmadıklarını nazikçe yüzlerine vuruyor.
      Uzunca bir süre bu konuda bu kadar patırtı kopmasına rağmen, daha önce odasına başkanlıkta yaptığını ve mesleğinde oldukça tecrübeli olduğunu bildiğim Mimar Sayın Nadir GARİPOĞLU, gazetesinin kendisine ayrılan köşesinde; mobese kameraları, bağışçılar vakfı, depreme olan hazırlıklar gibi konulardan fırsat bulup, ancak bu toplantıya katılımından sonra konuyu ele alıyor. Ve bu yazısında; " Düzeltilmesi imkânsız inşaat uygulamaları kamuoyunun tepkisini çekmiştir. Bu imalatlar Abant´ın doğal yapısını da bozmuş ve çevre güzelliğine zarar vermiştir" diyor.
      Ciddi misiniz Sayın Garipoğlu? Söyleyin ne olur şimdiye kadar neredeydiniz?
      Aslında hiç şaşırmamak lazım, aynı meslek mensupları, Kızılay Parkı ile ilgili polemiklerde de sessiz kalmış, hatta burası için daha önce yapmış oldukları projeyi bile savunmak benceğize kalmıştı.
      Saygıdeğer mimarlarımız; Abant konusu gibi sizi yakından ilgilendiren bir konu hakkında şimdiye kadar görüş bildirmemeniz gerçekten çok talihsiz. Bununda ötesinde bu konuda davet beklemeniz, tam bir kör cahili kandırmayla eşdeğer.
      Biliniz ki; Bolu kamuoyu ne bu kadar cahil, ne de bu kadar kör.
      Siz esas bu sessizliğinizin nedenini açıklayın. Açıklayamazsanız, Abant'ı bu hale getirenlerle ne işleriniz, bu hale gelmesinde ne çıkarlarınız var bari onları açıklayın.
                  

    • serdar27 Mart 2010 . 17:03

      Herşeyi ile müthiş bir yazı, ilimizde meslek odalarının faaliyetleri nedir diye baktığımızda öncelikle gelirlerini temin etmek, yılda bir yemek düzenleyip plaket vermek.
      Başka ne yaptıklarını duyanınız bileniniz var mı. Bu kuruluşlara diğer illerde "STK" deniyor. Bu "STK" ne işe yarıyor onuda bir zahmet oda başkan ve yönetimleri google da arayıp baksınlar. Sahi onları oraya seçenlerde bir daha ki seçimlerde icraatlarına bakarak yani "DEĞERLENDİREREK" seçsinler...
    • Faruk Yılmaz25 Mart 2010 . 16:14

      Gerçekten ya, bu konuda neden mimarlar odası görüş bildirmedi. Esra hanım jetonumuzu düşürdü.
    • ALİ KOZİN25 Mart 2010 . 14:54

      Doğru söze ne denir. Haklı yorum.
    • Selçuk Hattat25 Mart 2010 . 07:14

      Toplumda belli mesleki rütbesi olan insanlar ve onların oluşturduğu kurumlar, kendilerini ilgilendiren konularda toplum adına tepkilerini koymaları gerekir. Koymazsa birileri tarafından bu ortaya çıkarılır. Yazarı bu konuda kaleme aldığı cesur yazı nedeni ile kutlarım.  
    • Selçuk Hattat25 Mart 2010 . 07:01

      Çıkar gözetmeksizin her kes görevini sonuna kadar yapmalıdır. Hele birde önemli bir yere ya da göreve gelmişseniz. Yapmıyorsanız birileri hesabını sorar. Yazarı; halkı aydınlatan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali davranan yatkilileri ortaya koyan cesur yazısı için tebrik ederim.
    • Nadir Gürkan Yetkin25 Mart 2010 . 03:56

      Öncelikle yazılarınızı ilgi ile okuduğumu belirtmek isterim. Sorunlara tepkisiz kalmayıp, sadece üç beş kişilik ortamlarda sadece eleştirmeyip ,emek ve vakit harcayarak düşüncelerinizi aktarmanız ve bunu gayette güzel yapmanız bence örnek bir davranış.
      Ancak yazınızda belirttiğiniz isimler hakkında bildikleriniz var ise soru ve ünlem işrati bırakmadan bunları açıklamanız çok daha doğru bir yaklaşım olacaktır diye düşünmekteyim.Bu sayede biz okurlarınızda bilgilenmiş oluruz. Meseleyi sadece teknik ve estetik yönüyle değerlendirmenin çok doğru olmadığını düşünmekte hatta dillendirmekteyim. Daha işin başında ,fırsat bulduğum ortamda bu durumu eleştirirken saydığınız isimler ve daha niceleri de aynı ortamdalardı. Sesizlik maalesef oradada hakimdi!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak