Tek temennim ve duam

 

  Doğal olarak, asfaltın üstünde olmaması gereken bir canlıdan iki hüzünlü göz...

  Kışın bitmesiyle beraber eriyen kar sularının yükselteceği göl seviyesine göre, daha önce inşa ettiği yuvasının nedense bu sefer tamamen sular altında kalmasına bakıyor su samuru, şaşkın ve bir o kadar da üzgün.

  Bu şaşkın ve üzgün ifadeyi görünce beynimden vurulmuşa dönüyor, insanın ne kadar vahşi bir yaratık olduğu gerçeğine bir kez daha şahit oluyorum.

  Suyun suni olarak yükseltildiği yer; güzelliği ve içinde barındırdığı kendine özgü canlılarıyla ünü dünyaya yayılmış Abant Gölü.

  Daha önceki yazılarımın birinde, milli parktan Davos yapma yanlışlığından ve bunun tam bir katliam olacağından bahsetmiştim. İşi daha da ileriye götürmüş, iki kaplıca odasını işletemeyenlerin bu projenin altından kalkamayacaklarını yazmıştım.

  Ne kadar da haklıymışım.

  Başroldekiler yine aynı.

  Bu sefer hesapsız kitapsız, göl üzerindeki sazlıklar kaybolsun diye göl seviyesini artırmak istiyorlar ve bunun için gölün dereye akan bendini örerek yükseltiyorlar.

  Sanki burası köylerindeki hayvanların sulandığı basit bir su birikintisi...

  Boylarını aşan bu işlemin sonucunda panikleyip, gölün etrafındaki su altında kalan yolları da doldurarak ikinci yanlışı yapıyorlar. Yanlış her zaman olduğu gibi beraberinde diğer yanlışı getiriyor.

  Katliam devam ediyor.

  Abant elden gidiyor.

  Keşke bunlar gelmeden, doya doya fotoğrafını çekseydim o güzelliklerin, diye iç geçiriyorum. Asfalt olmayan taşlı yolların, ağaç içinden akan suların, sazlıkların, kuşların, böceklerin...

  Şimdi bir düşünün; dağın başında, içinde hiçbir canlının yaşayamadığı su birikintisi haline gelmiş gölün etrafında yer alacak devasa kongre amaçlı yapıların yükseldiği bir manzarayı.

  İçiniz titremedi mi?

  Tepkisiz olmaya devam ettiğimiz sürece, nice değerlerimiz bu iş bilmez cahiller yüzünden bir bir elden gidecek.

  Ancak bu saatten sonra tek temennim ve duam; şehrin ortasında para harcanarak yapılmış bir otoparkı dahi utanç zinciri ile vatandaşına kapatan bu zihniyetin, çevremize daha çok zarar vermeden, görevlerini bir an önce tamamlayıp burayı terk etmeleri olabilir.