O'nun Cumhuriyeti'ni anlamak...

 

  Atatürk'ün inkılâp ve devrimlerine karşı olanlar, bir sözünün arkasına sığınarak, O'nu kendi yanlarında göstermek istiyorlar. Bu kolaycılılığı kendileri böyle olmadığını çok iyi bildikleri halde, nesilleri etkilemek adına her platformda kullanıyorlar.

  Ne demiş ulu önder?

  EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.

  Egemenliğin millette olmasının tartılaşacak hiçbir yönü yoktur. Kendi gelecek ve yaşam sınırlarını çizecek kararların verilmesi tabii ki fertlerin ve onu oluşturan halkların işidir. Dışarıdan gelecek bu konudaki müdahaleler, her zaman kabul edilmeyen ya da sindirilemeyen tavsiyeler olarak kalacaktır.

  Ulu önderin yetişmesini istediği gençlerin, O'nun devrim ve prensiplerine uygun yetişmesi isteğinin altında yatan sebep, onların oluşturacağı millet kavramının önemidir. O'nun duygu ve düşüncesinde olan bireylerin oluşturduğu millet kavramına teslim edilecek egemenliğin, sadece kendi içindeki görüş ayrılıklarına yön arayacağı tartışılmazdır. Bu değişik yönlerin Atanın kabul edilen dünyevi kıstasları sınırında olması, millet için daha önce gördüğü tehlikelerden tabii ki uzak kalmasını sağlayacaktır.

  Hal böyle iken, böyle değilmiş gibi davranmadan O'nun düşüncelerine karşı olanlar, yön arayanları bu silah ile vurmaya çalışıyorlar.

  Atatürk'ün yetişmesini istediği bireylerin dışında yetiştirilen gençlerin, ileride O'nun koyduğu egemenlik şartına karşılık, değişik yönlere kaymaları bir gerçek olarak ortaya çıkacaktır. Ve bunların onlar gibi olmayanlara, "O egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dediğine göre, o zaman niye bu düşüncelere karşı geliyorsunuz." silahını diğerlerine kullanması bir yanıltma görevi görecektir. Tıpkı bu günlerde olduğu gibi...

  Şimdi Cumhuriyetimizin en önemli unsurlarından olan egemenliğin ne şartlarda olursa olsun millette olması sözünü, O'nun istediği yönde anlamlandırmak için bize düşen görev, Ata'nın istediği yönde gençleri yetiştirmektir. Ancak bu şekilde Ulu Önderin istediği yönde millet kavramı ve onun kendine olan egemenliğini içimize sindirebiliriz.

  O'nu anlamak, O'nun sadece bir sözünü alarak yorum yapmak değildir. Atayı tüm öğreti ve inkılâplarını ele alarak değerlendirmek, sözlerine yanlış ya da yanıltıcı anlamlar katılmasını engeller.

  O'nun da bizimde istediğimiz böyle davrananların, böyle davranmaktan uzaklaşarak samimi olmalarıdır. Biraz şundan, biraz bundan yalpalanmaları ile düşünce rakibi olmadıklarını göstermeye çalışan birey ve çevreler, O'nun düşüncelerine karşı en tehlikeli odaklardır. Ne olduğunu göstermeyen, hatta yanında olduğunu hissettiren düşman, en tehlikeli düşmandır.

  Silkelenmek, uyanmak, uyanık olmak, her günden çok seni okumak ve anlamak artık acilliye ve mecburiyettir. Ancak böylelikle yetişen ve seni anlayan fertlerin oluşturduğu milletin kendi egemenliği, senin öğretilerinin kabulü olabilir.

  Rahat uyu, gözün arkada kalmasın.

  Cumhuriyetimiz kutlu olsun.