Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Anladınız mı?

Esra Yıldız

    10 Ocak 2014

       "Herkese lazım!"
       Sıkışınca, sıkıştırınca, yıpratınca, yıpranınca; hukuk için hep böyle dediler.
       Hep dediler demesine de sanki öyle değilmiş gibi; icraatta sürekli kendi yandaşlarını gözettiler, kendilerini kayırsınlar diye.
       "Yandaş" sıfatının bile ağır itham sayılacağı "hukuk adamını" yetiştirmenin idrakine bir türlü varamadılar. En adaletli hukukçunun kendilerine yakın olacağını sandılar.
       Her türlü zulmün ortadan kalkması için son çare adaletse eğer,
       Zulmün de her türlüsü bu memlekette olmuşsa kader,
       Çok önemli, tarafsız hukuk adamlarına, adam gibi adamlara sahip olmaktır çare.
       Bölünmüşlüğün bu kadar derinleştirildiği günümüzde,
       Baro yönetim seçme yarışlarının bile sağ-sol arasında geçtiğini unutmamak lazım.
       Ya da devletin o güçlü kılıcını sallayan, o yüksek kürsülerin arkasında oturan dik yakalılar:
       Savcılar ve hâkimler...
       Onlar gerektiği gibi tarafsız mı?
       Söz konusu adalet olduğunda, deyim yerindeyse ana babalarını bile tanımayacak halde miler?
       Görüyoruz ki; artık değiller.
       Adaleti kendileriyle beraber Dubai'ye bir haftalık tatile bile çıkarabiliyorlar.
       Kendinden olmayanlara sabah beş baskınları, müebbet hapisler, beş yıl yatmalarından sonra  "A pardon!" demeler...
       Geçmişi sar şimdi başa, bu hale nasıl gelmişiz?
       Adaleti uygulayacak olan faktör, yetişmiş insan; insanı yetiştirecek olan da doğru, tarafsız milli eğitim.
       Eğitimde durum nasıl?
       Hedeflenen tarzdaki adamı yetiştirmeye artık karşı...
       Hatta tek tip, sadece muhafazakâr olmaya meyilli...
       Öyle olsun istendi, görünüşte öyle de oldu ama sonra kendi içlerinde oncu, buncu, şu cemaatçi diye bölündüler.
       Yani önce Andımız, bayramlarımız, sonra TC derken; sözde karşıt görüşe saldırıldı,
       Değişimin kendilerine yarayacağı sanıldı.
       Aradan çıkartılınca o milli duygular; kamuda, özelde tam gaz yandaş eğitimler,
       Özel okullar ve dershaneler...
       Sonra mezunlar, devletin her yerine salınan kökler...
       Ve alınmaya başlanan geçmişin intikamları...
       Ya sonra? Tilkiler kuyruklarını unutup, onları birbirine vurdular.
       Ve sonra birbirlerine düşüş...
       Koskoca devlet adamlarına bile oğullarını saklayacak kadar korku veren...
       Ne kaldı elinizde?
       Korku İmparatorluğu hedeflerken, kendi içinizden yarattığınız Korku Cemaati...
       Anladınız mı şimdi tarafsız, adam gibi adam yetiştirmenin ne olduğunu?
       Anladınız mı şimdi halkçılığın, milliyetçiliğin, laikliğin ne olduğunu?
       Bunların peşine düşmenin dinsizlik olmadığını, tam tersine onun siyasete alet edilmeyecek kadar yüksek raflarda korunduğunu?
       Anladınız mı şimdi onun nasıl bir nesile özlem duyduğunu?
       Anladınız mı şimdi önce Kur'an'ı anlasınlar diye Elmalı'ya hazırlattığı Türkçe mealini yazdırıp Anadolu'ya dağıtan, ilimden uzaklaşmış tekkeleri, zaviyeleri, medreseleri kapatıp eğitimi millileştirmeye çalışan Atatürk'ü?

                                                        


     

     

     
     

     

     


     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Bir milletin büyüklüğü, nüfusunun çokluğu ile değil, akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri