Halkın vicdanının SESİ olmak SUÇ değildir

Oradan buradan

Esra Yıldız

    6 Eylül 2011

    Şehrim toz duman.
    Çukurlar asfaltlanmadan, diyemeyeceğim "Her yer yama!".
    Bir de bunlara son günlerde eklenince duba,
    Oh ne ala, ne ala!
    Sadece ortasından açılan yollarla sarsılmadık.
    Arkadan açılanlar da yordu bizi.
    Önce Atatürk Parkı'nın arkasından dolaştırılan yol; vatandaşı,
    Sonra otobanın arkasından Hıghway'e ulaşan yol; esnafı.
    Bayram gelmeden millet birbirini öpmeye kalktı.
    Biri dedi "Büyüksu temizlenecek, bırak da alayım bir done."
    Diğeri diyemedi "Sen değil, gelsin Çevre Sağlık Müdürlüğü alsın bir numune."
    Öyleyse "Alamazsam numune, ben de seni öperim!",
    Öbürüde düşündü taşındı "Öpeceksen eğil de öp!" diyiverdi.
    Oysaki birisi başkan, diğeri sanayici ve çoluk çocuğa güya örnekti.
    Geredeli vekil kendi halinde...
    Diğerleri tırmalayan kedi misali...
    Biri iri, diğeri tıknaz...
    Mırmırlar dururlar.
    Biri "İktidar tatilde, ben halkım için çalışıyorum." derken,
    Diğeri de "Sen Amerika'dayken, ben o işleri bitirdim" dedi.
    Merak etmeyin bu millet tribünlere oynayanı bilir, çıkmaz sesi.
    Nedir bu her sene, her sene.
    Yapmaz işini herkes gene.
    Birileri "Şu transfer bitiyor" derken,
    Diğeri "Sizin yüzünüzden bitmedi. Hesap vereceksiniz" dedi.
    Aslında atı alanlar Üsküdar'ı da pek geçemedi.
    Paşa paşa formaları giyiverdi.
    Devletin başı "Bölgenin en güçlüsüyüz!" derken,
    Hem BM, hem de UEFA "Hadi oradan!" dedi.
    Biri geçmişte şikeci Milan'ı Devler Ligi'nde tutarken,
    Bizim Fener'i kulağından tutup, ligden atıverdi.
    Diğeri kendi kendine karasularını elli mile çıkarıp, burada Türkleri öldüren İsrail'e
    "Adam kendini savunmuş" deyiverdi.
    Güçlü olmak; temsil hakkını kâtip düzeyine indirmekse,
    Amerika temsilcisini de kâtip düzeyine indir de görelim, tabii ki yerse.
    Elektrikler gider, dondurucudaki gıdalar malı serer,
    Sular gider, banyoda adam kafayı yer.
    Bu sene bir şey oldu şehrime.
    Sordum her defasında Tedaş'a "Kesinti programlı mı?" diye,
    "Yok, programlı değil." dese de, kesilir nedense hep tam birde.
    Bayram sessiz sedasız geçti.
    Herkes meraktan kafayı yedi.
    Acaba sebep aslında neydi?
    Neyse haberi gecikmeden basın verdi.
    İki başkan da İzmir'deydi.

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Sincan Hurdacı