Analizlerin analizi

    Çalkantılı bir haftanın sonunda, aslında sezon başındaki planlamada zaten haneye üç puan yazıldığı hesaplanan Güngören maçını kayıpsız atlatmayı bildik. Bu maçın değeri ancak önümüzdeki maçların alınmasıyla ortaya çıkacaktır. Umarım takımımız çıkışını sürdürür ve hakettiği yere en kısa sürede gelir. 

   Ben maçtan çok, beni daha çok meşgul eden bir yazarı konu edeceğim. Şimdi bu yazarın gazetesinde arka arkaya kaleme aldığı köşe yazılarından bazı bölümleri hatırlayalım.

    KÜÇÜK BİR KAZA OLSUN (ANALİZ) 03.10.2010

   Hacettepe ve Samsun karşılaşmalarıyla üst üste deplasmanda olduğundan olsa gerek, herhangi bir açıklamanın yapılmamasını atlanmış sayıyorum. Fakat başta menajer olmak üzere yönetim sonuçları itibarıyla karşılaşmaların açıklamalarını yapacaktır, umarım.

 

    SON YILLARIN EN ZEVKLİ KARŞILAŞMASI (ANALİZ) 18.10.2010

   Ayrıca, hafta içi hocanın ya da hala varlığı ile yokluğu arası gidip gelen menajerin yerine Genel Kaptan Nedret Yıldız'ın takım hakkında teknik bilgiler vermesi beni ve spordan anlayanları şaşırtmaya devam ediyor. Hani yeneceğiz, takımın yapısal ve ekonomik ihtiyaçları tamam, yönetim olarak kaynak bulduk, elimizi cebimize atıyoruz gibi kendi alanında bilgiler verse eyvallah. Fakat teknik anlamda sırf konuşmak için mi konuşuyor, gündemde kalmak mı istiyor çözemedim. Kendinden evvel ki genel kaptanları da biliyoruz, teknik anlamda bir tek açıklama yaptıklarına şahit olmadım. Sanırım Emin Semercioğlu atlanıldığını düşündüğüm çok önemli bu konuya el atacaktır.

 

     ERİŞ İSTİFA ETMELİ (ANALİZ) 01.11.2010

   Hafta içi kendince basın açıklamaları yaparak bilgilendirme toplantıları düzenleyip 15. hafta lideriz diye basını oyalayan, Pazar günü oynanan futbol ile hafta içi hiçbir şey yapmadığı ortaya çıkan Levent Hoca istifa etmelidir.

   İstifa kervanına Levent Hoca ile birlikte Genel kaptan Nedret Yıldız'da katılmalıdır. Kendi sahamızda kaybettiğimiz bir karşılaşma sonrası sen hocanın sırtını sıvazlarsan, o hoca hepinizin üstünde olur. Sen böyle kendini bulunmaz genel kaptan olarak görmeye devam edersen, yanlışları engelleyemezsin. Sevgili Nedret'e son olarak hatırlatmak isterim ki, sen işverensin. Hata yapan işçinin her hatasında sırtını sıvazlarsan işyerinden işte çıkmaz, işçide seni takmaz. Daha fazla yıpranmadan Levent hoca ile birlikte istifa edersen iyi olacağını düşünmekteyim.

 

    ZOR HAFTANIN GÜZEL SONUCU (ANALİZ) 08.11.2010

 

   Yaşanan olayları detaylarıyla bilmemiz gerekirken, geçmişi de unutmamalıyız. Kaybettiğimiz maçların suçlusu eski genel kaptan olmadığını hepimiz biliyoruz. Futbol yeteneklerin akıl ile birleştiği, zekânın ön plana çıktığı bir spor dalıdır. Bu oyunda zekâsı ile aklını birleştiren ve akıl oyunlarını iyi oynayan kazanır. Öyle de oldu sanırım.
İşçi ile işverenin karıştığı, kimin kim ile ne konuştuğu ortalarda dolaşan, mesajların kara tahtalara yazılarak verildiği haftayı geride bırakmanın rahatlığını yaşıyorum.
Umudum tartışmalar yapılacaksa bundan sonra doğru adrese yapılmasıdır. Örnek olarak verecek olursam, son haftanın en çok tartışılan isim olan Levent Hocanın kimin getirdiğinden yola çıkmalıyız. Levent Hocanın çok suçu olduğunu düşünmediğimden, hocayı getirenden, getirdikten sonra yönetim şekli hakkında arkadan konuşanlara bakmalıyız.
Bu tartışmaların bitmesi için Antep maçını almamız gerektiğini unutmamalıyız. Hiç hak etmediği halde, sessiz sedasız yapılabilecek en iyi değişikliği yapan Emin başkanı kutlamak, sahip çıkmak gerektiğine inanıyorum. Umarım tartışmalar son bulur ve Boluspor bıraktığı yerden hedefe doğru tekrar yoluna devam eder. Şahsım adına bende geçmiş ile ilgili son noktayı koyduğumun bilinmesini istiyorum.

 

    İşte size değişik tarihlerde yazılmış sözde dört analiz.

 

    Birincisinde, Olay Gazetesinde Sayın Beykoz; maçlar ile ilgili yetkililerin basın açıklaması yapmadığından şikâyet ediyor, ikincisinde tam tersine genel kaptanın maçlardan sonra yaptığı açıklamalardan rahatsız olduğunu söyleyip direk kendisini suçluyor. Üçüncü yazısında yine genel kaptanı suçlayıp istifasını isterken, o an için sanırım genel kaptanın yanında gördüğü hocayı da istifaya davet etmekten geri kalmıyor. Sonuncusunda da herhalde genel kaptanın istifasından ve hocanın da genel kaptanın yanında olmadığından rahatlıyor ki, hocayı affedip geçmiş ile ilgili son noktayı koyuveriyor.

 

   Sayın Beykoz, evet, bu yazıları sen sadece Boluspor'un başarısı için kaleme almıyor, aynı zamanda nedense istemediğin kişileri Boluspor'dan uzaklaştırmak, yerlerine de kendine yakın isimleri yerleştirmek, ya da içerdeki mevcut yandaşlarını korumak adına kullanıyorsun.

 

   Sen ne çabuk daha dün yerden yere vurduğun, Ordu maçından sonra gözümün ve protokol kapısının önünde başkana; "Gördün mü yenilen takımın hocasının arkasını sıvazlayan genel kaptanını, bunlar seni de yer dikkat et!" diyerek, bir anlamda sahiplenilmesini şikâyet ettiğin hocayı affediverdin.

 

   Bu affetmenin acaba yeni göreve gelen genel kaptanla bir ilgisi olabilir mi? Ya da kulüpte çalışan bir hocayla?

 

   Şimdi bu soruların cevaplarını düşünürken sorunların patlak verdiği geçtiğimiz haftalara bir göz atalım. Sitelerin birinde bir yazar, Boluspor kulübünü ve alt yapısını eleştiren, hatta ihbar eden bir yazı yayınlıyor. Aslında suçlanan da yönetim tarafından sürekli dikkati çekilen bir alt yapı hocası... Bunun üzerine Perşembe günü kulübün genel sekreteri bu olayla ve alt yapı ile ilgili bir idari toplantı düzenlemeye karar veriyor. Bu toplantıya doğal olarak yetkili yöneticiler dışında genel kaptan da davet ediliyor. Her ne hikmet ise bu köşe yazısından sonra Levent Hoca da aynı gün alt yapı hocaları ile bir toplantı yapmak istiyor. Ve kıyamet işte o gün kopuveriyor.

 

    Vay efendim ondan önce kendisine haber verilmeden toplantı yapılırımıymış? Aslında hocanın kaprisi toplantıya değil, her nedense avukatlığına soyunmak istediği söz konusu alt yapı hocasının kendinden önceki toplantıda dikkatinin çekilmiş olma olasılığı.

 

    Ve can alıcı nokta; Sayın Beykoz bundan altı yedi hafta önce bu kulübün genel kaptanını ne sıfatla telefonla arıyor bilmiyorum ama, tehdit kokan bir konuşmayla genel kaptanın söz konusu alt yapı hocasını görevden almak gibi bir niyetinin olup olmadığını soruyor. Arkasından da böyle bir şeye girişmemesi için sağlık veriyor.

 

    Şimdi siz göreve gelenleri ve onlarla yakından ilişkisi olanları şöyle bir gözden geçirin umarım bazı şeyleri çözmeye başlayacaksınız. Çözemezseniz, ben size ilerleyen haftalarda mutlaka yardımcı olurum merak etmeyin.