İki benzer

   Terör ve deprem...
   Her ikisi de bu topraklardan eksik olmadı.
   Bundan sonra da olmayacak.
   Buna rağmen terörle ilgili şimdiye kadar yapılan yanlış; bölücü örgütle yapılan boş müzakereler; depremle ilgili ise de felaket oluncaya kadar yapılan ama icraata geçmeyen nasihatler.
   Terörün örgütünün üst kademesiyle yapılacak müzakereler sonucunda kanlı eylemlerin bitirilebileceği sığ düşüncesi, aynı deprem olayında seçilen kolaycılık gibi.
   Deprem kadar gerçek ama bir o kadar da gizli olan terörün içindeki bilindik ulusal oyuncuları hesaba katmadan.
   Aynı topraklarımızı sıkıştıran ana karaların bize sürekli yaşattığı deprem hareketlerine benzer.
   Geçtiğimiz dönem terörün bitmesi için Türkiye'nin başını kaldırmasını istemeyen ulusal oyuncuların maşası olan bölücü örgüt yine iş başında.
   Verilen onca taviz...
   Sonucunda alınan, sadece kısa süreli eylemsizlik kararı...
   Yani koskoca bir aldatmaca...
   Öncesinde Ortadoğu'da yapılan etkin bir turlama...
   İsrail'e gösterilen diş...
   Suriye'ye yapılan sert göndermeler...
   Fransa ve diğer etkin Avrupa ülkelerinden önce yapılan Mısır şovu...
   Bölgelerde yükselen "Mücahit Erdoğan" nidaları...
   Sonra Anadolu'yu sıkıştıran ana kıtaların sebep olduğu hareketlenme misali.
   Bir deprem!
   Ve ulusal oyuncuların düğmeye basması...
   Eylemsizliğin birden maksimum eylemlere dönüşmesi...
   Hem de aynı anda birkaç yerde birden...
   Şehirlerin ortasında...
   Ve hükümetten keskin manevra...
   Bunca açılıma rağmen...
   Sınır içi ve dışı sert askeri müdahaleler...
   "Artık bölgede biz de varız!" psikolojik görüntüsüne dönüş...
   Gelişmelerden sonra iptal edilen dış geziler, hatta müzakereler...
   "İçerisi yanıyor, dışarıda işiniz ne?" der gibi,
   Amaçlarına ulaşmak isteyen ulusalcılar yine yapıyorlar yapacaklarını.
   Geriye sarılmış plak sanki.
   Senaryo hep aynı...
   Söylemlerde;
   "Depremler insan öldürmez, kötü yapı öldürür!",
   "Bölücü örgütün arkasında başka güçlerler var!".
   Bunlar biliniyor da bu yönde icraat var mı?
   Hakkını yemeyelim.
   Birazcık var.
   Çukurca'da 24, Van'da 650 kayıp olunca!
   Hem de hepsi başlarına gelen konuda cahil mi cahilken.
   Biri savaşmak, diğeri depremden önce ne yapılması gerektiği konusunda...
   Peki, o zaman izlenecek yol ne?
   Bu topraklarda terör de deprem de bitmeyeceğine göre;
   Sağlam yapı, sağlam dış politika, profesyonel askeri güç...
   Var mı ötesi?
   Yok.
   Biz ne yapıyoruz?
   Kısa süreli sınır ötesi harekât, çok sürmeden unutulacak kentsel dönüşüm planları ve işine gelmeyen bayramların iptali.