Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Özeleştiri

Esra Yıldız

    23 Kasım 2010

        Özün, nefsin, insanın kendisini eleştirmesi...

        Bende sordum kendime; "Ya bırak sana ne? Ne için uğraş veriyorsun, boş ver. Düşman kazanmaktan başka eline ne geçiyor?"

        Bazen tutuyorum kendimi bu düşüncelerle birkaç hafta bazen de birkaç gün.

         Sonra bir konu çıkıyor karşıma, herkes sessiz, herkes duyarsız. Hayret ediyor, dayanamıyorum.

         Diyorum ki "gerçekten korku toplumu mu olduk ki herkes herkesten korkar oldu."  Bundandır herhalde görülen köy kılavuz istemezleri görmez olduk.

        Görürsek ne olur? Belki işimizden gücümüzden oluruz, belki sahipsiz kalırız, belki küfür yeriz, belki dışlanırız, bilinmez belki de efsane oluruz.

         Zaman her şeyin ilacı...

        Zaman aslında tedavi eder gibi gözükür ama bazen de hasta eder adamı. Bir yerden alır bir yere verir.

        Maalesef birileri ya sorunları görür, teşhis eder ve üzerini örter ya da at gözlüğü kullandığı için kendini kandırır da görmez. Birileri de örtüleni görmez, örtüldü diyeni de dokuz köyden kovmaya çalışır.

         Biz işin hep örtüldü diyen kısmında olmaya çalıştık. Örten kim olursa olsun; akraba olsun, eş olsun, evlat olsun, başkan olsun, vekil olsun, hoca olsun... Belki yanlış yaptık, belki de doğru. Ama yine de korkmadık, yaptık.

        Bazen alkışlandık, bazen duygusallıkla suçlandık, bazen de bölücülükle.

        Sevgimize ve onun menfaatleri için uğraş verirken  "çek elini onun üstünden, prim yapma" deyimleriyle de karşılaştık.

         Ne primi kazandıysak düşmandan başka...

         Ağır eleştirilerden sonra yine düşündüm bir süre. Yazayım mı yazmayayım mı?

         İşte böyle düşünürken, o an okuduğum kitabın şu satırları beni başka bir yerlere taşıdı.

         "Gerçek güllerin kokusu yapay güller çoğaldıkça hissedilir.

        Yapay gülerin varlığı sahici güllerin değerini gösterir.

        Yapay güller her zaman sahici güllerden rahatsız olur.

        Bir gül diğerinin aynasıdır, çünkü biri diğerine baktığında ya kendi kokusunu ya da kendi kokusuzluğunu görür."

         Biraz daha deneyeyim, bu süreçte belki kokumu belki de kokusuzluğuma şahit olurum.

     

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri