BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kırılan bardak yerine gelir, ya kalp ?

Esra Yıldız

    30 Ocak 2010

     

      Doğacağınız yerle ilgili hiçbir ipucu yoktur, seçme şansınız da.

      Önce gözünüzü açtığınız yer ve o an en yakınınızda olan, hatta sizden baştan beri sorumlu olan iki kişiyle tanışırsınız. Onları, çektikleri acıları anlamak için ancak onların sorumluluğuna ulaşmak gerekir ki; belki de buna ömür bile yetmez.

      Sonra yaşam boyunca, kendinizi dalga boyu sürekli artan bir denizin ortasında yol almaya çalışırken bulursunuz. Yol alırken bazen durmak, biraz olsun dinlenmek istersiniz; ama sorumluluklarınız yüzünden bunun hiç mümkün olmadığını anlarsınız. Bazen davanız, bazen eşiniz ve en önemlisi ortaya getirdikleriniz, yani çocuklarınız için.

      Belki yıllar geçtikçe zevkler, alışkanlıklar değişir; ama tek değişmeyen, hatta gittikçe kuvvetlenen eşiniz ve çocuklarınızı koruma hareketidir. Bu eylem aslında ilahi bir davranış, bir içgüdüdür.

      Tüm evrendeki velilerin taşıdıkları ve ikinizde de kuvvetli olduğuna emin olduğum bir içgüdü...

      Geçtiğimiz günlerde bir çay bardağı, belki tabağı ile birlikte, bir dostun bir dosta doğru arkasından gönderdiği rotada, havayı yararak yol aldı. Yola çıktığında arkasında pişmanlık duygusu bıraktığına emin olduğum bu cismin sonrasında yer çekimi kuvvetine karşı gelemeyerek yerle buluşması kaçınılmazdı ve öyle de oldu. Sonuçta sadece kırılan, bardağın kendisi olmadı. 

      Haklı olduğuna inandığım ve bir iftiraya kurban gitmek istemeyenin verdiği çaba, karşı tarafın daha çok önemsediği başka bir duygunun öne çıkması ile tepki buldu. Bence bu duygu, aslında yapılan fiziki saldırının tek sebebiydi ve sonunda şu açıklamayı getirdi:

      "Benim hakkımda ne yazarlarsa yazsınlar ama çocuklarıma bulaşmasınlar."

      Bu feryat belki de düşüncelerine tamamen ters olduğundan karşı oldukları, hak edenlerin hak ettikleri yere gelemediği lanet olası sistem yüzünden, çocukları için birilerini araya sokmak zorunda kalan ya da istemeden böyle bir görüntü veren babanın çektiği ızdıraptı. Bu ızdırabın sisteme karşı olana verdiği acının ölçüsünü ancak yaşayan bilir.

      Böyle davranmak zorunda kalan veliler, hak ettikleri yere gelemeyen insanlar gibi neler var biliyor muyuz?

      Bu yaratılan haksız sistemin dişlileri arasında nicelerini tuzla buz ettiğini bilmek çok zor değil. Etrafımızda harcanan onlarcasına şahit olmuşuzdur.

      Harcanmanın örneklerinden biri de, çay bardağı olayına sebep veren rektörlük seçiminin haksız sistemi ve rektör olmak için önemli olan meziyetlerin değil, düşüncelerin uygun olması ya da arkanızdaki güçlü kişilerin çokluğuna bağlı değil mi?

      Birçoğunda olduğu gibi...

      Gelin kırgınlığı bırakın, beğenmediğimiz haksız sistemlerin değişmesi için sizin gibi sivri dillere ihtiyaç var.

      Siz gelin, birbirinizi anlamaya çalışın. 

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Çalışmak, neşeli olmak, çeneyi sıkı tutmak, işte sana başarı.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak