Bolu'da Kuş Evleri...

   Vaktiyle 20 yıl oturduğumuz Akpınar'da, evimizin arka bahçesindeki ağaçlarda kırlangıç, serçe, güvercin gibi kuşlar hiç eksik olmazdı. Özellikle bahar aylarında sabahları onların seslerini duyarak uyanırdık. Başka başka kuşlar da gelirdi bahçemize... Meselâ, dut ağacımızın müdavimleri Karabakallar ve kargalar gibi... Bunlar toplu halde gelirler bir gürültü ile de çekip giderlerdi. Zaman zaman Ağaçkakan sesi de duyardık, komşumuz rahmetli çorapçı Tevfik Amca'nın kurumuş ağacının dallarından... Tak! Tak! Diye vururdu durmadan... Arada da güzel sesli sakalar uğrardı bahçemize... Dillerince bir konser verirlerdi bize...

Şimdi o günler hepten mazi oldu. Çünkü apartmana tıkıldık kaldık. Hiç kuş sesi falan duymuyoruz artık...Güvercinler dışında pek kuş görünmüyor çevremizde... Onlardan kurtulmak için de balkonlarımızı camla kapatmaya dünya paralar veriyoruz!

    Ya "Hacı Baba Leyleklerimize" ne demeli? Yıllar önce çok sayıda leylek yuvası vardı Bolu'da... Baharın geldiğini onlardan anlardık. Geçen gün üşenmedim leylek yuvalarını saymaya gittim. Şimdi Aktaş ve Karaçayır'da sadece 3- 4 yuva kalmış...(Foto) Yakında onlar da Bolu'yu terkedip giderler! Çünkü leyleklerin mekânları da birer birer yok oluyor. Bu hayvanlara uygun yerler bulsak, yuvalarını taşısak, çoğalsalar güzel olmaz mı? Başka yerlerde bunun "turizmi" bile yapılıyor! Nerde o düşünce bizde!..

Hisar'a çıkıp şöyle bir bakınca görürsünüz. Bolu artık yeşil bir şehir de değil! Şehrimizde yeşil alanlar, ağaçlar çoğalacağına hızla azalıyor. Mevcut ağaçları da "NEDENSE" sık sık budayarak(!) kuşlara "çekin gidin buradan!" diyoruz. ( Vilâyetin, Siteler Camii'nin ve Milli Egemenlik Okulunun yakınında ki ağaçlar "sığırcıkların" mekânı idi!! Dallar kesildi, sığırcıklar kayboldu! )

    Peki, ecdadımız böyle mi davranıyordu?

    Bursa'da leylek hastanesi, Üsküdar'da kediler hastanesi açan, aç hayvanlar için vakıflar kuran atalarımız kuşlar için de "kuş evleri, kuş sarayları" yapıyordu.

Kuş evleri cami, medrese, han, ev, köprü ve türbe gibi taş ve tuğladan yapılan binaların güneş alan kısımlarında yapılıyordu. Buralarda kırlangıç, serçe, saka gibi insanlarla birlikte yaşayan kuşlar yuvalanırlar, her türlü tehlikeden korunurlardı.

     Osmanlı'nın hüküm sürdüğü birçok yerde 16. yüzyıldan itibaren kuş evlerinin çok güzel örneklerini görüyoruz. İşte bu kuş evlerinin bulunduğu şehirlerden biri de Bolu... Hiç dikkatinizi çekti mi bilmem... Taşhan'da, Saraçhane Camii'nin duvarında, Karamanlı ve Aktaş Camilerinde kuş evleri var.

    Ben işte bu yazımda onların fotograflarını sizlerle paylaşıyorum ama siz yine de gidip kuş evlerini yerinde görünüz... Sonra da, şu yeni yaptığımız kötü "Osmanlı kopyası" camilerimizde, niçin böyle bir "incelik" olmadığını uzun uzun "düşününüz!"...

    Yeri gelmişken...

    Göynük Orman İşletme Müdürlüğünün, soğuk kış aylarında barınma sorunu yaşayan güvercinler için yaptığı "Göynük Evleri" şeklindeki barınakların, Bolu'muza da "örnek olmasını" diliyorum.

(BKNZ: FOTO HABER)