Yeni yıl tebrik ilanlarınızı güvenerek okuduğunuz gazeteye verin

Kızılay Parkı ve "şehir" olmak!..

M. Nevzat Özdemir

    13 Haziran 2009

    Bolu´nun durup "durup gündeme gelen" konuları boldur. Bunlardan biri de Kızılay Parkı konusudur. Zaman zaman İl Genel Meclisi'nde bir üye çıkar; "artık burayı değerlendirelim" diye önerge verir. İşte geçenlerde bu alanla ilgili yine bir öneri gündeme gelmiş ve komisyona havale edilmiş. 

    Malûm, bizim memlekette şehirlerde boş mekânlâr çok dikkat çeker. Çeker, çeker de buraları güzel bir meydan, çocuk parkı, rekreasyon alanı ya da kültür-sanat mekânları olarak düzenlemek aklımızın ucundan bile geçmez. Zira değerlendirmekten maksat bizde ilk önce "rant" demektir. Başka da bir şey değildir! İşte bu sefer de öyle olmuş... Öneride bulunan kişi de buraya "iş merkezi" yapılsın demiş!...

    Kızılay Meydanı, Otoparkı, Parkı ne derseniz deyin bu yer Bolu´nun mevkii olarak "en güzel" yeridir. Uzun süreden beri de Bolu Belediyesi´ne kiralanmış olup halkımız tarafından ücretsiz otopark alanı olarak kullanılmaktadır. Bu yönüyle bir ihtiyaca az-çok cevap vermektedir. Ha.. Bir de kay kay konuldu buraya... Başka yer bulamadılar herhalde...

    Geçmişte konu birçok kez gündeme geldi, demiştim. 90´lı yıllarda yine "buraya ne yapalım?" diye bir tartışma çıkmıştı. Ben de yazdığım bir yazıda; (aklıma boş alan görünce öncelikle kültür-sanat geldiği için) "buraya içinde ebrudan-resime çeşitli sanatların icra edildiği bir külliye yapalım, ismi de "Bolu´nun fethinden" mülhem; "Orhan Gazi Külliyesi" olsun", demiştim. Rantçılar bu önerime herhalde kıs kıs gülmüşlerdir!..

    Bundan 6 yıl evvel, 2003 Yılı Mayıs ayında konu tekrar gündeme gelmiş, bu kez de devreye Bolu Mimarlar Odası girmişti. Odamızın 12 değerli mimarının hazırladığı, Anıt Park, Hükümet Meydanı ve Kızılay Parkı´nı içine alan proje, İzzet Baysal Şükran Günleri kutlaması içerisinde Bolululara tanıtılmıştı. Peki sonuç ne oldu? Hiç... Bu proje de unutulup gitti!..

    Bu kez ne olacak bilmiyoruz. Bakalım komisyondan ne çıkacak?... Benim tahminim iş yeri fikrinin kabul göreceği yönünde... Dışı bol tabelâlı, "otopark sorununu" iyice arttıran bir iş yeri... Zevksiz bir bina...! Umarım bu kez yanılırım...

    Meydan deyince...

    Yazılarımda sık sık "meydan" konusunu işliyorum. Bolu "meydansız" bir şehir diyorum. Yaza yaza bıktığım önerilerim de var. Bunlardan biri de Sultan Hamam, İmaret Camii çevresi ve Aktaş´a doğru olan yerin biraz istimlâkla "tarihi alan" olarak düzenlenmesi... ( kamyonet ve minibüs durakları ile şehrin merkezinde "keşmekeş" bir yer burası!) Geçenlerde bu konuyu belediye ile ilgili bir mimara açtım. Efendim, oradan yol geçiyormuş da... Falan... Filan..

    Bu arkadaşlar yurt dışına da gidiyor. Demek ki oralarda "vitrinlere bakıp" dönüyorlar! Yahu! Bir şehirde yayalara daha çok önem vermezsen, onlara güzel mekânlar, meydanlar yapamazsan yaşadığın yer hiç "şehir" olur mu?

    Gene Kızılay Meydanı´na gelirsek...

    Bu yer için son kez ve yeni bir öneri getireceğim. Yine rantçıların kızacağı bir öneri olacak bu.! Olsun varsın! Benim bu önerilerim belki 5O yıl sonra daha iyi anlaşılacak! Çünkü o zaman iş işten  geçmiş olacak. Bolu tamamen betonlaşacak, şehrin kimliği iyice kaybolacak! Ve o zamanın "ileri gelenleri"; Ya bu Nevzat Hoca vaktiyle çok doğru söylemiş ama dedelerimiz O´nu dinlememiş, diyecekler!...

    Sözün özü... Ben bu alana bir iş merkezi yapılmasına kesinlikle karşıyım! Mimarlar Odası'nın projesi ise daha da geliştirilerek uygulanabilir.

    Önerim mi? Şahsen ben biraz "eskici!" olduğum için yıllar önce bu alanda bulunan ve Belediye Başkanı Muzaffer Işın´ın emri ile bir gece dozerlerle yıkılan eski Memleket Hastanesi, eski adliye, eski yurt, eski Erkek Sanat Okulu´nu buraya tekrar yapardım.(Bknz. Foto) Bu aynı zamanda tarihten de bir "özürümüz" olurdu. Böylece, 110 yıl önce Mutasarrıf (Vali) İsmail Kemal Bey´in yaptırdığı bir eser  "kültür-sanat yuvası" olarak tekrar hayat bulurdu.

    Ve işte o zaman...

     "Bolu bir "şehir" olurdu!"..

    *  *  *

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Bolu Diş Hekimi Abant Bungalov Evleri