Darısı Bolu Milli Eğitim´in başına...

  3 yıl önce yazdığım, "Köroğlu´nu sahiplenmek" başlıklı yazımı şöyle bitirmiştim;

Eğer biz "destan ve masal" kahramanlarımızı ve diğer milli değerlerimizi çocuklarımızın, gençlerimizin ruh dünyasına uygun işleyip, "günün teknolojisi" ile de onların hafızasına yerleştiremezsek;

Texas-Tommiks´e, Süpermen´e, Batman´a, Örümcek adama kızmanın ne yararı olur?

Sonra da "kültür emperyalizmine hayır!" sloganları atmanın..."

   Bu girişi yapmamın sebebi, Eskişehir Milli Eğitim Müdürlüğü´nün tam da benim söylediğim sözlere cevap olacak bir çalışma yapması...

Gazete haberinden öğrendiğime göre, Eskişehir´de okul araç ve gereçlerinde yabancı hayalî kahramanlar yerine Nasreddin Hoca, Keloğlan gibi Türk milli kahramanlarının figür ve resimlerinin kullanılmasına karar verilmiş...

Artık Eskişehir´de Barbi bebekler yerine Keloğlan, Örümcek Adam yerine Yunus Emre, Dalmaçyalı köpekler yerine Sivrihisar´ın Akbaş köpeği kullanılacakmış...

Uygulamaya da hemen başlamış Eskişehirliler...

Ne mi yapmışlar?

   Nasreddin Hoca ve Keloğlan´ı Eskişehirspor´lu olarak çanta ve yakalardaki yerini aldırmışlar. Bu figürlerle üretilen 5 bin çanta, yaka ve su bardağı maddi imkânı olmayan ailelerin çocuklarına dağıtılacakmış...(Bknz Foto)

İl Milli Eğitim Müdürü Sn.Ceylan açıklamasında;

"Batının kendi değerlerine uygun hayali kahramanlarının Türk kültürünü istilâ etmesine izin verilmemeli... Yasaklamak çözüm değil... Proje ile karşılık vermek gerekiyor"... diyor.

Çok da doğru söylüyor...

Bilişimin, haberleşmenin, digital görsel zenginliklerin bu kadar geliştiği bir dünyada çocuklarımızı yabancı figürlerden korumak çok zor... Bu figürler, birçok çocuğumuza "rol model" olabilecek kadar fantastik şekilde onların günlük hayatlarına girebiliyorlar. Bir kaplık resminden, bir balona, bir oyuncaktan, bir çizgi filme kadar her yerde bunlara rastlayabiliyoruz...

Sonra... Milyonlarca dolar harcanarak çekilen bir Batman, Örümcek adam, Süpermen filmlerinin etkileri çocuklarımızın belleğinden yıllarca gitmiyor. Bu bir gerçek!...

Buna karşı; "Kahrolsun kültür emperyalizmi!" diye ünnemenin de hiç faydası olmuyor.

Eğer birşeyler yapmazsak "kendi değerlerine yabancılaşma" çok küçük yaşlardan itibaren başlıyor. Onun için de projeler üretmek gerekiyor!.. Tıpkı Eskişehir gibi..

Evet!...

   Benzeri bir çalışmayı biz Bolu´da niçin yapmayalım ki?

Boluspor armalı çantalar, üzerinde İzzet Baysal resimleri, aşçı figürleri, Köroğlu figürleri olan okul eşyaları, Barbi bebek yerine Mudurnu bebekleri..

Meselâ... Süpermen´e karşı Köroğlu... .

Vs... Vs...Vs...

İstersek neler, neler buluruz!...

Öyle değil mi?

Sözün özüne gelirsek....

Son yıllarda memleketimizde iyice moda olan;

Slogan savurma, hamasî nutuklar atma ve sızlanma yerine, "birşeyler yapan" Eskişehir´deki yetkilileri kutluyorum...

Ve...

"Darısı Bolu Milli Eğitim´in başına" diyorum...

*  *  *

2009-2010 Eğitim Öğretim yılında tüm meslektaşlarıma ve öğrencilerimize başarılar diliyorum... M.N.Ö.