BolununSesi; Halkın Gazetesi

Kaybolup giden yıllarımıza yanmak...

M. Nevzat Özdemir

    12 Mart 2007

    Son yıllarda en çok gündeme gelen kavramlardan biri de ?değişim?...

    Ben değişimi, yaşanan ?çağı iyi okumak?ve ?gereğini yapmak? olarak algılıyorum.

    Türkiye?de özellikle son yıllarda her alanda hızlı bir değişim yaşanıyor.

    Yalnız bu süreç o kadar da kolay olmuyor...

    Dünyadan ve toplumdan gelen değişim sinyallerini anlamayıp, gerçek hayata gözlerini kapayanlar, ?paranoyalar? ve ?komplo teorileri? ile direnişe geçiyorlar. Bu da yoğun bir ?içe kapanma?isteği ve ?yabancı düşmanlığına?yol açıyor.

    İşte size Bolu'dan da ufak bir örnek...

    Geçen hafta termal ve Arap turizmi ile ilgili bir yazı yazmıştım. Bolumuzda bu konuda büyük bir potansiyel var, keşke Araplar veya başkaları Karacasu?ya yatırım yapsa demiştim. Gerçek de bu değil mi? Geçenlerde bir gazetede okudum. Birisi köşesinde güya cevaben konu ile ilgili inciler döktürmüş.! Hatta işi daha da ileri götürerek Arap düşmanlığına ( bu yarın bir başka millet de olabilir. M.N.Ö. ) kadar vardırmış... Bunlar bizi arkadan vurdu, rant peşindeler vs. gibi aynı hikâyeleri sıralamış....

    Şimdi ben soruyorum... Bu kafa ile memlekete, Bolu'ya bir çivi çakılabilir mi?

    O gelmesin! Bu gelmesin! Şu olmasın.! Bu olmasın! O yapmasın! Bu yapmasın!

    Eeeee..! Kendin de bir şey yapamayıp, ellere kızacaksın! Ne olacak peki?...

    Gelin en iyisi biz bu statükocu zihniyeti kendi haline bırakıp, değişim konusundaki gruplara bir göz atalım... Herkes de ?kendine uyanı? bulsun...

    Aceleciler : Hemen şimdi!

    Tembeller : Ufak bir fayda için bu kadar yorulmaya değer mi?

    Hiçciler : Boş ver abi ya! Değiştirmek sana mı kaldı?

    Bahaneciler : Ben değişirim ama halk karşı çıkar...

    Benciller : Değişim iyi, hoş ama bana faydası ne olacak?

    Huzurcular : Her şey aynı kalırsa huzurumuz bozulmaz...

    Karamsarlar : Burası Türkiye! Böyle gelmiş böyle gider...

    Kanaatkârlar : Mevcut durum da o kadar kötü değil yani...

    Korkaklar : Değişelim derken ya elimizdekileri de kaybedersek!

    Pasifler : Değişim gerekiyorsa, devlet büyüklerimiz yapar her

    halde...

    Komplocular : Bizi değiştirip her şeyimizi elimizden alacaklar...

    Umutsuzlar : Burnuma bir felâket kokusu geliyor...

    Direnenler : Değişmek mi asla! Değişmek dönekliktir...

    Ertelemeciler : Değişim lâzım ama Türkiye buna hazır değil...

    İstisnacılar : Değişim başkaları için iyi olabilir ama biz farklıyız...

    Kıskançlar : Değişimden başkaları yararlanacaksa ben karşıyım

    arkadaş!

    Uyanıklar : Değişimin zahmetini biz çektik, nimetini başkaları

    kaptı.

    İnatçılar : Biz doğruyuz. Yanlışlık bizi değiştirmek isteyenlerde...

    Tutucular : Eski köye yeni adet getirmeyi bırakın kardeşim!

    Yorgunlar : Bu güne kadar değiştik de ne oldu: Eski tas, eski

    hamam!

    Şimdi de ?sözün özüne? gelelim...

    Artık bu konuda umudum daha çok gençlerde benim... Çünkü gençlik bir değişim, bir arayış ve keşfetme dönemidir. Çok şükür geriden dinamik de bir gençlik geliyor. Eğer ?birileri? onların beyinlerini ?tütsülemezlerse? yarınlarımız daha parlak olacak...

    Bugün, Türkiye?de olduğu gibi Bolu da da ?istemezükçüler?in yaygarası daha fazla çıkıyor olabilir ama hiç fark etmez...

    Değişim olgusu toplum hayatımızda zorunlu, sosyal bir süreçtir ve de engellenemez...

    Onun için;

    Türkiye de değişecek! Bolu da...

    Biz işte esas o zaman ?kaybolup giden yıllarımıza? bir güzel yanacağız!

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Dün, dünle beraber gitti cancağızım; bugün yeni şeyler söylemek ( yapmak ) lazım.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak