Halkın vicdanının SESİ olmak SUÇ değildir

Referandum "önemli" bir adım!..

M. Nevzat Özdemir

    3 Ağustos 2010

      Ağustos'ta hem havalar iyice ısınıyor, hem de siyaset... Referandumdan dolayı ülke adeta seçim atmosferine girmeye başladı.Liderler çeşitli kentlerde mitingler yapıyor, görüşlerini halka aktarıyor. Vatandaş da yavaş yavaş kanaatini belirlemeye çalışıyor.

    Referandum, demokratik rejimlerde halkın önüne gelen çok büyük bir imkândır.Değerlendirmek lâzımdır.

    Bizim neslin yaşadığı ilk referandum;12 Eylül Anayasası'nın oylandığı referandumdur.Üzerinden yaklaşık 30 yıl geçen bu referandumda halk Anayasaya %90'ın üzerinde "Evet" vermişti. Verilen oyun rengi görülebilen şeffaf zarflarla sandığa gitmiştik!. Ben de o referandumda "evet" oyu vermiştim."Hayır"deyip de başıma belâ alma korkusu yanında, biran evvel demokratik sivil nizama geçme isteğim de bunda etkili olmuştu...

    Katıldığım 2. Referandum ise 21 Ekim 2007 tarihinde yapılan referandumdur. Bu oylamanın konusu "cumhurbaşkanını halk mı seçsin?" idi. Referandum öncesi ülke gerçekten büyük hukuk skandalına şahit olmuş, ANAP ve DYP bu skandala meclise girmeyerek (367 konusu) destek vermişti. Anayasa gereği yapılan referandumda ise sonuç; %68.95 "Evet" çıkmıştı...

    Referandumun siyasi etkisi de seçimlerde görüldü; ANAP ve DYP'nin "milletçe tasfiyesi!"...

    "Allah nasip ederse"12 Eylül 2010 tarihinde 3. referanduma katılacağım.Bu referandum12 Eylül 1982  Anayasası'nda yapılan 26 maddelik değişikliğin halka sorulmasını içeriyor.

    Ben,12 Eylül oylamasının Türk demokrasi tarihinde bir "dönüm noktası" olacağını düşünüyorum. Bu referandumunda bana göre "statüko" ile "değişim" talebinde bulunanlar karşı karşıya gelecekler...Ya da bir bakıma "eski Türkiye" ile "yeni Türkiye"!..

    12 Eylül'ün de elbette "siyasi sonuçları" olacaktır. Kuvvetli bir "Evet" ya da kuvvetli bir "Hayır" iktidar/muhalefet partilerinde sarsıntı yaratacaktır. (Bu durum %60'ın üzeri (EVET ya da HAYIR) için geçerlidir.)

    Öngörün ne? Nevzat Hoca, derseniz...

    "Değişim, değişiklik" gibi kavramların halktaki tesirinin "olumlu olacağını" düşünüyorum.

    Bu yüzden 12 Eylül'de "Evet" çıkacağını tahmin edenlerdenim. Şahsen, Anayasa Değişiklik Paketini de inceledim. Bunlara "Hayır"demenin rasyonel hiçbir sebebini göremedim.Bu benim fikrimdir. Herkesin fikrine de hürmetim vardır...

    Tabii referanduma daha uzun bir zaman var. Burası Türkiye... Her an büyük "provakosyonlar" olabilir. Bunlar kanaatlere tesir edebilir. Bazı kentlerimizde bu yöndeki oyunları da açıkça görüyoruz... "Aman Dikkat!..." diyorum ben!...

    Sözün Özü'ne gelirsek...

    Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi bu satırların yazarı da artık;

    Çetelerin, terörün, darbelerin olmadığı, daha demokratik, daha huzurlu ve kardeşliğin yeşerdiği bir ülkede yaşamak istemekte,12 Eylül Referandumunu da bu yolda "önemli bir adım" olarak görmektedir...
    • O.Yusufoglu5 Ağustos 2010 . 18:36

      1-Başta milletvekilleri olmak kaydıyla dokunulmazlıkları kaldırmayanların hazırladığı anayasa taslağına 'Hayır!' diyeceğim.
      2-Miletvekillerine, belediye başkanlarına ayrıcalık tanıyarak;
      kıyak emeklilik yasasını çıkartan akepe'nin hazırladığı anayasa taslağına 'hayır!' diyeceğim.
      3-Başta 350 bin öğretmen olmak üzere yüzbinlerce gencimizi işsizliğe,yoksulluğa,karanlıklara terk eden zihniyeti proteto etmek için 'Hayır!' diyeceğim.
      4-Bir gün olsun şehidlerimiz için vicdanı sızlamayan, göz yaşı dökmeyen,'askerlik yan gelip yatma yeri değildir' diyen;
      yüce Meclis'de pkk'nın siyasi kanadına her türlü hamilik yapan zihniyete asla güvenmediğim için 'Hayır!' diyeceğim.
      Demokrasi yalanlarına,özgürlük(!),değişim(!)palavralarına kanmayacağım!...
    • Emanet.by5 Ağustos 2010 . 13:40

      Sn.Nevzat Hoca, içeriği itibariyle yine bütünlük arz eden güzel ve özlü bir yazı yazmış.
      Konusu referandum; doğal olarak siyasî...
      Siyasal anlamda fikirlerimiz tamamen çakışmasa da saygı duymak gerekir!
      Referandum sonucunda 'Evet ve Hayır' oylarının hangisinin ağırlıklı çıkacağını tahmin etmek zor.
      Bu konuda araştırma şirketleri bile zorlanıyor!
      Bana göre siyasi iktidar her alanda güvenini yitirmiştir!
      Kurumlarımızı, her sektörde mesleklerini icra edenleri, işcimizi, memurumuzu velhâsıl halkımızı ikiye bölmüştür.
      Kendi partisinden olanlar ve ötekileri...
      Halkın -dinî anlamda kendisini aldatan- hamâsî nutuklara da karnı toktur.
      Şimdi çocuğuna aş, iş, ekmek istiyor!
      Anayasa taslağına 'evet' demesi bu yüzden mümkün gözükmüyor...
    • hamdi birgören4 Ağustos 2010 . 00:42

      Üstadım sen sağ olasın.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak Sincan Hurdacı