Bolu bunları yapabilirse...

     Ülkemiz futbolu şike skandalı ile çalkalanırken ilimizde spor turizmi gündemde yer almaya devam ediyor. Bu konuda yatırımcı kulüpler Bolu'ya çekilmeye çalışılıyor. Son olarak İl Genel Meclisi Bşk. Mücahit Kutlu'nun açıklamaları da konunun ciddiye alındığını gösteriyor. Sn Kutlu'nun belirttiğine göre Beşiktaş dışında Galatasaray ve Trabzon da Bolu'da kamp ve diğer başka spor tesisleri yapmak için istekli imişler. Bu arada yetkililerimiz de spor turizmi ile ilgili planlamalara başlamışlar. Sektörle ilgili olarak Sarıalan, Taşlıyayla ve Karacasu spor merkezi alanları olarak tespit edilmiş.
     Bunlar güzel gelişmeler. İnşallah bir neticeye varılır, diyelim. Zira bizim memlekette iş yapmak çok zordur. Bir bakarsınız "istemezükçüler korosu" ortaya çıkar.  "Dağlarımız, yaylalarımız peşkeş çekiliyor!" diye ünnemeye başlarlar!.
     Tabii, bu tür işlerde bilinen başarısızlıklarımız da var! Meselâ, bir AKKAYALAR'ı doğru dürüst tanzim edip/ettirip insanların hizmetine sunamadık. Bu konuda ilk yazımı 1991 yılında yazmıştım. Tam 20 yıl geçti aradan, aynı şeyleri konuşuyoruz.
     ABANT konusu derseniz yine öyle...  Araya bir de mahkeme işi girdi. Ülkemizin bu nadide yerine artık Başbakanımız Sn. Erdoğan'ın bir el atma zamanı geldi diye düşünüyorum ben... Yakın zamanda Abant'a gidip şimdiye kadar yapılanları görüp bir değerlendirme yazısı yazacağım.
     Malûm, bugünlerde Bolu'yu anlatan bir "slogan ve logo yarışması" gündemde... Bunlar marka kent olma yolunda sembolik adımlar...
     Spor turizmine "marka olmak" açısından da bakmak lâzım. Çünkü bu sektörde marka olabilecek bir potansiyele sahip ilimiz. Gereken ilerlemeyi sağlayabilirsek sektörde Bolu ismini/markasını Dünya'da ön plana çıkarabiliriz. İlerde Bolu'da kamp ve Boluspor ile maç yapan bir Barcelona takımını düşünün... Bunun reklâmı ne büyük olur. Öyle değil mi? Bunlar olmayacak şeyler değildir. Kocaeli'nin Cengiz Topel Askeri Havaalanı'nı sivil uçuşlara uygun hale getirdiği gibi biz de Bolu Tugay'ındaki alanı sivil uçuşlara uygun hale getirebilirsek, İspanya Bolu'ya 2,5 saatlik mesafeye iner...
     Yazarımız sevgili Cumhur Bey Kardeşimiz bu marka kent olayını çok güzel işledi son yazısında... Kendisinin tespitlerine ve kent merkeziyle ilgili düşüncelerine aynen katılıyorum. Gerçekten Bolu'nun özellikle şehircilikte çok araştırıcı olması ve güzel örneklerden dersler çıkarması lâzım...
     Kent merkezi/şehircilik deyince de Belediye Başkanımız Alaaddin Bey'in açıklamalarına gelelim.
    Hükümet Meydanı düzenleme işi artık kabak tadı verip proje anıtlar kurulunda ve mimarlarda dolanırken sayın Başkanımız bizleri yine heyecanlandıran konulara değinmiş...
     Yukarıçarşı /Arasta Projesi, Stadyumun taşınması, Taşhan'ın turizme kazandırılması, Karaçayır'a yeni kapalı spor salonu, Pazaryeri Projesi, Kültür Merkezi yanına otopark ( Ekim'de başlanacakmış), Belediye önünden Pazaryeri'ne geçiş...
      7-8 yıldan beri konuşulan projelerin artık hayata geçeceğini söylüyor Belediye Başkanımız...
     Başkan bu projeleri gerçekleştirirse şehrimiz marka kent olma yolunda büyük atılım yapar!. Kendisi de tarihe geçer!.
     Lâfı uzatmayalım ve sözün özüne gelelim.
     Yapılacaklar belli oldu...
     Spor turizmi altyapı ve tesisleri + doğal güzelliklerimizin en güzel şekilde değerlendirilmesi + estetik anlayışla kent merkezini cazip hale getirecek proje ve düzenlemeler  + havaalanı ...
      Evet yarenler...
    "Bolu bunları yapabilirse, işte o zaman uçar"...
      *     *     *