Göletler... Sarıalan Göleti...

    Bugün önemini fazla anlayamadığımız göletlerimiz, gelecekte Bolu'nun en önemli zenginliği haline gelecekler...

İçme suyu, hayvan içme suyu, ziraî sulama, orman yangınlarında su rezervi, balıkçılık, turizm, sportif/kültürel aktiviteler gibi birçok sahada kullanabileceğimiz göletlerimiz, doğamıza ayrı bir güzellik de kazandırıyorlar.

Bolu, gölet yapımında çok başarılı oldu ve bu konuda birçok ili geride bıraktı. Komşu il Düzce'de 2-3 tane gölet varken, bugün Bolu'da irili ufaklı gölet sayısı 100'e yaklaşıyor. Bu projelerde emeği geçenleri gönülden kutlamak gerekiyor. Bunlardan biri de hemşehrimiz İl Sekreterimiz Tahsin Akduman'dır. Kendisi konuya özel bir önem vermiş ve ekstra gayret göstermiştir. Onun için; Süleyman Demirel vaktiyle nasıl "Barajlar Kralı" namını almışsa, Tahsin Bey de bana göre Bolu'nun  "Göletler Kralı"dır.

Kapladığı alan itibariyle bugün göletlerimizin en büyüğü ve en önemlisi "Taşlıyayla Göleti"dir. Burası ile ilgili görüşlerimi daha önce yazmıştım.

Vali Yener Rakıcıoğlu zamanında yapılan Aladağ Göleti ise 2. büyük göletimizdir. (Bknz. FOTO)

Sıra şimdi bu zincirin bence en önemli halkası olan "SARIALAN GÖLETİ"nin yapımına gelmiştir. Bu gölet de yapıldığında Aladağlar âdeta yeni bir "Göller Bölgesi" haline gelecektir.

Eğer buraları şimdiden iyi plânlayabilirsek Bolu gelecekte turizmden büyük imkânlar sağlayacaktır. Özellikle de Kartalkaya'ya çok yakın bir yerde yapılacak olan Sarıalan Göleti ve çevresi çok mühimdir... Bilindiği gibi, Kartalkaya Oteller Bölgesi'nde binlerce yatak yazın boş durmaktadır. Nisan/Ekim Ayları arasında 7 Aylık "atıl kapasitedir" bu...

Sarıalan Göleti yapıldıktan sonra çevrede çok iyi bir peyzaj çalışması, turizme yönelik üniteler ortaya çıkarılabilirse, Abant'ta oluşan Arap turizmi buraya da gelir. Çevre yaylalarda bulunan köylüler için de bir ekonomik katkı ortaya çıkar.

"Spor turizmi" ile ilgili projeleri de buna katarsak (sahalar vs.), bölge yerli/yabancı futbol takımları için tam bir "kamp merkezi" olur.

Sarıalan Göleti'nin yapılış hikayesi çok eskilere dayanır... Ta 80'li yıllara... Uzun bir hikâyedir bu... Bir bakıma da "Bolu'nun kaybettiği zamanın" hikâyesidir!.. Tahsin Bey bunu gazetede köşesinde çok güzel anlatmıştır...

Bazen köylülerin muhalefetine, bazen mevzuat hazretlerine, bazen de valilerin iki dudağının arasına takılan projenin artık yapım aşamasına gelmesi sevindiricidir...

Bu ülkede bir iş yapmak, icraatda bulunmak çok zordur dostlar...

Kuvvetli bir "istemezükçü takımı" her an size karşı mücadele ettiği gibi, marifetiniz /gayretleriniz de iltifata tabi değildir.

Halbuki bu "marifete iltifat" konusu öyle mühimdir ki gelişmiş batı aleminin en değer verdiği bir durumdur...

Geliniz, biz de bu konuda "cimri davranmayalım"!.Güzel insanların şevkini kırmayalım.Esas olarak da ülkemize zarar vermeyelim...

Netice-i kelâm...

Mahalli basında göletler konusunda en çok yazı yazan biri olarak, Sarıalan'daki güzelliğin gerçekleşmesini dört gözle bekliyor, okuyucularımın kandilini tebrik ediyorum...

*     *     *