İBV ve siyaset...

  Nerden baksan aşağısı sakal, yukarısı bıyık bir mes´ele bu...

Bir yanda "Bolu'nun babası" İzzet Baysal ve O´nun kurduğu vakıf...

127 eserlik hayra ulaşmış bir vakıf... "Bolu´nun ve Türkiye´nin gurur kaynağı..."

Bir yanda son günlerde ulusal basına da yansıyan Ahmet Baysal büyüğümüzün açıklamaları...

Maalesef Üniversitemiz ülke gündemine bu sefer de "projelerle, yeniliklerle, bilimle sanatla, kültürle" gelmedi...

Peki, neyle geldi?

Vakfın gereksiz bir taraf olma ve bu amaçla rektör belirlemeye kalkması ile geldi.

Bu olay açıklanırken de işin içine bir de "siyaset sosu" katıldı...

Az ya da çok...

Cumhuriyet ilkeleri... Lâiklik... İktidar partisine göndermeler falan...

Yani bilinen vehimler...

Bu söylenenler...

GSMH bir trilyona yaklaşan, AB yolunda ilerleyen bir ülkenin insanına...

Üniversite gibi büyük bir kuruma, hocalarına, öğrencilerine...

Ve onun müfredat programları, amaçları belli, denetime açık bir sistemine güvensizlik değil midir?

Üniversiteye ideolojik gözle bakıp "yüksek lise muamelesi çekmek"! Değil midir?..

Ahmet Bey´in Cumhurbaşkanı ile "bir rektörün lehinde" görüşme talebi de çok yanlıştı...

Neticede A.İ.B.Ü bir devlet üniversitesidir. Bir Vakıf üniversitesi değildir...

Bu yüzden "mevcut sistem içinde" Cumhurbaşkanı'nın konuya böyle bakması normaldir...

Evet... Olan oldu... Biten bitti de...

Bir Bolulu olarak, Baysallar'a hürmeti sonsuz biri olarak, bu hayırhâh insanlara dualarını eksik etmeyen biri olarak yaşananlardan çok müteessir olduğumu da söylemeliyim.

Sözün özüne gelirsem...

Vakıf işi mes´uliyetli bir iştir ... Sorgusu - suâli çoktur, Ey! Büyüklerim...

Yaratandan ötürü yaratılmışlara merhamet, şefkat ve sevginin tezâhürü olan infâkın müesseseleşmiş hâli olan vakıflarda tek gaye; Cenab-ı Allah´ın rızasını kazanmaktır...

Bu yüzden...

Bir vakıfta bireysel olarak farklı görüşler olabilir ama o vakfın partisi, ideolojisi, siyasi görüşü falan olamaz!Siyasi tespitler de yapamaz! Bu yanlıştır...

Sonra, Dünya değişiyor... Türkiye´de değişiyor Ey! Büyüklerim...

Eski Türkiye´nin şartları yok artık karşımızda...

Netice olarak hızlı bir "sosyal değişim" içerisindeyiz..

İşte bu değişimden İzzet Baysal Vakfı´da nasibini almalı diye düşünüyorum ben...

Bir iki kelime de yeni Rektörümüz Prof. Dr. Hayri Coşkun Beyefendi'ye...

Bu yaşananlar daha da büyük sorumluluk yükledi Hocam size..

Günde 24 saat değil, 48 saat çalışmanız lâzım artık A.İ.B.Ü için!...

Allah size kolaylık versin...

Başarılar dileğimle...

*  *  *