Yeni Valiyi beklerken...

 Yakında yeni bir vali daha Bolu'ya gelecek...

Yine bildik manzaralar ortaya çıkacak...

Evvel emirde; "Hoş geldiniz seremonileri"...

Her gün sabah sekizden, akşam beşe...

Kesintisiz..!

Partiler- purtiler...

Odalar, modalar...

Dernekler, mernekler...

Sendikalar, mendikalar...

Daire müdürleri, maire müdürleri...

Çaylar, kahveler...

Bol bol sohbetler...

"Hoş geldiniz Efendim..."

"Saygılar Efendim..."

"Bendeniz Efendim..."

"Zatiâliniz Efendim..."

"Hürmetler efendim"...

Tanışma fasılları... Velhasıl-ı kelâm...

Geçti mi 6 ay yarenler...

Akabinde de iade-i ziyaretler...

Sendikalar, mendikalar, odalar, modalar, dernekler, mernekler, daireler, maireler, gasteler, masteler...

Geçti mi 3 ay daha...

Tanışmalar bittiiiiiiiii...

Sıra şimdi çevreyi tanıma ziyaretlerinde...

İlçelere ziyaretler, cümle malûm yerlerimize ziyaretler...

Abant, Gölcük, Yedigöller, Kartalkaya vs. vs.

Mahalli basına yeni haber malzemeleri de cabası...

Röportajlar... Mesajlar...Manşetler... Fotoğraflar...

"Kafalar tutmayınca" da suçlamalar...

"İktidarın valisi... Partinin valisi!.. Vs. vs..."

Sonra... Sorular... Sorunlar... Sorular...Sorunlar...!

"40 yıldır" sorulan sorular/sorunlar.!..

Yine aynı, yuvarlak cevaplar;

-Bolu İstanbul ile Ankara'nın arka bahçesi...

-Davos Abant... Dağ, yayla, göl, gölet...

-Turizm... Murizm...Cennet Bolu...

Ağzımıza bir parmak bal... Pardon kova!..

Geçti mi bir 3 ay daha... Etti bir yıl...

Olacağı bu!.. O arada bir tayin falan daha olmazsa tabii!..

Onun için...Ey! Yarenler... Hiç heyecanlanmayınız...

Bir vali gelecek, "Bolu'nun dertleri bitecek" falan diye de umutlanmayınız...

Siz işinize bakınız... Her şeyin "en iyisini" yapmaya çalışınız...

Ne varsa, sizde var Yarenler...

Yeter ki siz "içinizdeki Köroğlu'nu" uyandırınız...!

*   *   *