BolununSesi, yazılmayanları ve yazılamayanları yazdığı için OKUNUYOR

Bugünlere nasıl gelindi?

M. Nevzat Özdemir

    15 Ekim 2007

    Büyük Cami?de geçen hafta 13 şehidimizin gıyabî cenaze namazını büyük üzüntü içinde kıldık. Ben bu halet-i ruhiye içinde, geçmişe doğru bir yolculuk yaptım ve eski günleri hatırladım.

    Yer Mardin -Kızıltepe? Tayinim bu ilçenin bir köyüne çıkmıştı. Otobüsten indim. Belediye Parkı?nda bir çay söyledim. Etrafa merakla bakıyorum. Bir çocuk geldi yanıma, 11-12 yaşlarında... Ayakkabı boyacısı? ?Boya bakalım? dedim. Bana; ?Abi ben kurtuluşçuyum.( o zamanki bir sol örgüt) Sen necisin? Dedi? ?Eyvah! Tam yerine düştük? dedim, kendi kendime? Ufacık bir çocuk nasıl idi. Gerisini siz bir düşünün?

    Yıl 1978 idi?

    * * *

    Köye geldim. Tek öğretmenim? 80-100 öğrencim var. Kayıtlara baktım. Gerçekte 150 görünüyor. Ne defter, ne kitap? Her şey eksik? İşimiz zor? Biz işe yine şevk ile sarıldık? Çünkü öyle yetiştirildik?

    * * *

    Babam Bolu'dan mektup yazmış? Rahmetli, Bolu merkez vaizi idi? Bana da uzun bir vaaz vermiş mektubunda...?Köylü ile iyi ol, güzel hizmet et, namazını kıl, çocuklara dinimizi de anlat!? gibi öğütler? Zarf daha önce açılmış, mektubum başkaları tarafından defalarca okunmuş halde idi elime ulaştığında... O günden sonra bana; ?Ya hoca, sen gerici, faşistmişsin!? Demeye başladılar. Komünist-dinsiz örgütler kendileri gibi düşünmeyen herkese hemen faşist damgasını vururlardı o zamanlar?

    * * *

    Örgütler devamlı propaganda yapıyorlar. O günlerin KUK, DDKD, RIZGARİ gibi örgütleri bunlar? Okulun duvarlarına da slogan yazıyorlar? Siliyorum, gene yazıyorlar? Baş edemedim?

    * * *

    Yıl 1978 idi?

    Birden kendilerine Apocu diyen gençler türemeye başladılar. Diğer örgütler bunları şovenistlikle( ırkçılıkla) suçluyordu ama Apocular kısa zamanda öne çıktılar.

    * * *

    Bazı günler okulun bayrak direğinin ipi kesiliyor, kapı kilidinin içine çomak sokuluyor. Bunlar sistemli bir şekilde yapılıyor. Kilidi açmak için sabahleyin yarım saat uğraşıyorum. Görev yapmam iyice zorlaşmaya başladı? Mardin?de bir öğretmen öldürüldüğü haberini de duyunca moralim iyice bozuldu.

    * * *

    Yıl 1979 idi?

    Köyde aynı evde birlikte kaldığımız sağlık memuru Osman?ı Kızıltepe?de çok kötü bir şekilde dövdüler. Yaşlı bir Kürt kadını Osman?a acıyıp üzerine kapanmış ve onu ölümden kurtarmış? Yüzü gözü morarmış haldeydi köye geldiğinde... Osman gece yarılarına kadar hastalar için koşan bir memleket evladı idi. Benim de tek dostum idi. Çekip gitti...

    Osman gitmiş, halk mağdur olmuş? Halkı düşünen kim? Örgütlerin derdi; Varsa-yoksa ideoloji?

    * * *

    Bir akşam köy odasına gittim Gençler kitap okuyorlardı. Sevinmiştim... Kitabın kapağına bir baktım; O da ne? Kapakta ?Gerillanın El Kitabı? yazıyordu!

    * * *

    Ve?

    Yaz tatilinden geri döndüm. İlçede bir öğretmen arkadaşıma rastladım. Kayserili Selçuk Öğretmen? Bana; ?Seni arıyorlar, öldürecekler, kaç!? Dedi ve koşarak yanımdan uzaklaştı.

    Ölüm korkusuydu bu? Yaşamayan bilmezdi?

    Yıl 1979 idi?

    Değerli dostlar? 30 yıl öncesinden size küçük küçük resimler gösterdim. Bugünlere nasıl gelindiğini gösteren resimler? Bunlar benim yaşadıklarımın bir kısmı? Hepsini yazsam roman olur? Güzel anılarım yok mu peki? Olmaz mı? Maalesef acı hatıralar daha derin iz bırakıyor insanda... Unutulmuyor?

    Bütün bunları şunun için anlatıyorum...

    Siyasi Kürtçülük meselesi geçmişten beri filizlenerek gelen bir meseledir. Zaman içinde birçok siyasi örgüt ve dış mihrak, bin yıllık et-tırnak misali olan Türk ve Kürt kardeşliği arasına nifak sokmaya çalışmıştır. En büyük ?nifak çetesi? de bugün PKK?dır. Bunlar son zamanda Doğu?da, Güneydoğu?da siyasi desteklerini, oylarını ?kaybetmeye? başlayınca olayları ?tırmandırma? kararı aldılar. Son yaptıkları hainlik de kardeşliğimizi tamamen bozup, masum Kürtlerin de zarar görmesini sağlayacak bir ortam yaratmaktır. İstiyorlar ki, Kürt komşumuzun, Kürt esnaf, memur arkadaşımızın da zor durumda kalacağı bir durum gelişsin ve genel bir Türk-Kürt çatışması çıksın!

    Aman bu kalleş oyuna gelmeyelim! ?Sağduyu? içinde olalım?

    Unutmayalım ki devletimiz garibana ?şefkat?, haine ?güç? gösterecek kudrettedir.

    Ona güvenelim.

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Kuvvete dayanmayan adalet âciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak