BolununSesi; Halkın Gazetesi

Bolu artık pilav yapmalı!

M. Nevzat Özdemir

    4 Haziran 2007

    Geçenlerde Kıbrıscık ilçemizle ilgili bir haber ilgimi çekti. Habere göre kaymakamlık, meşhur Kıbrıscık pirincinin mineral ve genetik yönden analizini yaptırarak diğer pirinçlerden farkını ortaya çıkaracakmış. Daha sonra da Türk Paten Enstitüsüne ?patent? başvurusunda bulunacaklarmış. Yıllık üretimin 130 ton civarında olduğu söylenen bu pirinç Köroğlu Dağları?ndan gelen su ile yetişiyor, fabrikada değil köy değirmenlerinde dövülüyor ve geç bayatlıyor. Ayrıca çok da lezzetli? Biz Bolulular da bu pirincin kıymetini zaten biliyoruz. İşte Kıbrıscık bu ürününü daha iyi tanıtmak için yola çıkıyor.

    Biz şimdi bu patent meselesine bir bakalım?

    Değerli okuyucular? Türkiye?de birçok kent artık kendi bölgeleri ile özdeşleşmiş ürünlerini ?coğrafi işaretle?, yani sadece o yörede yetişen/yapılan ürün olarak ?tescil? ettiriyorlar. İnternette Türk Patent Enstitüsü?nün sayfasına girerseniz kentlere özgü ?tescilli ürünleri? görürsünüz. Meselâ Malatya kayısısı, Afyon kaymağı, Gemlik zeytini, Ödemiş patatesi birer tescilli üründür. (Hani bizim Bolu Patatesi de meşhurdu? O nerde?)

    Peki bu tescilin faydası nedir?

    Bilindiği gibi tescil edilmiş ürünler ?markalaşarak? daha fazla değer kazanıyor. Bunun önemini kavrayan kentler de ürünlerini tescil ettirmek için ?Türk Patent Enstitüsü?nde sıra bekliyor.

    Bu marka meselesi çok önemli? Markayı kısaca bir işletmenin, kuruluşun, bir bölge veya yörenin mal, hizmet veya özelliklerini ?başkalarından ayırt etmek? amacıyla kullandığı işaret olarak kabul edebiliriz. Geliştirilen bir marka ve onun imajı, ileride o ürünün ?ruhu? oluyor. Dolayısıyla karar vericilerin, yani müşterilerin o ürünü seçmesinde marka çok ?yardımcı? oluyor. Ayrıca bir ülkenin, şehrin çıkardıkları markalar, o ülke vatandaşları, ya da şehrin sakinleri için birer ?gurur? vesilesi haline de geliyor. Türkiye?de sık sık ?markalaşmak lâzım? sözlerini duyuyoruz. Günümüz dünyasında ürününüz tanınmış bir marka haline gelemiyorsa işiniz çok zor demektir. Yurdumuzda da bunun önemi artık anlaşılmaya başlandı. Bizde de son yıllarda Dünya çapında tanınmaya başlayan markalar ortaya çıkmaya başladı. Bir Vestel, bir Beko gibi?

    Şimdi biz tekrar Kıbrıscık pirincine dönelim?

    Eğer bu pirinç patent alırsa, Kıbrıscık için bir ?marka imajı? olabilir. Markalaşan pirinç de artık yalnız çuvallarla açıkta olarak satılmaz. Güzel bir paketleme ile marketlere de girer. Böylece değeri artar. Doğal olarak ürüne talep çoğalınca da üretim alanları genişler. Böylece ilçe ekonomisine pirincin katkısı ?daha fazla? olur. Onun için ben Kıbrıscık?a çıktıkları bu yolda başarılar diliyorum. Bu konuda diğer ilçelerimize de gayet göstermelerini öneriyorum.

    Değerli okuyucular?

    Bugün sadece ürünler markalaşmıyor, şehirler de kendilerini dünyaya bir ?marka şehir? olarak tanıtmaya çalışıyorlar. Bunun için kendi şehirlerinin ?imajını? öne çıkarıcı faaliyetlerde bulunuyorlar. Bu yöndeki faaliyetlerden biri de ?şehir logoları? dır. Logolar o şehri en anlamlı şekilde kısaca anlatan işaretlerdir. Logo bir şehrin belleklerde daha iyi yer etmesini, tanınmasını sağlar. Ayrıca bu logo şehirde üretilen her ürünün üzerinde yer alırsa ürünlere bir güven de sağlar. Bana göre bizim de güzel bir ?Bolu logosu? bulup, tescil ettirmemiz ve her yerde bu logoyu kullanmamız gerekiyor.

    Peki bütün bu konularda esas görev kime görev düşüyor?

    Tabi ki en başta ?Bolu Ticaret ve Sanayi Odası?na düşüyor?

    O ne yapıyor?

    Maalesef o ?iç meselelerle? uğraşmaktan bunları düşünecek zaman bulamıyor!

    Sözün özüne gelirsek;

    Evet!

    Abant?ımız, Yedigöller?imiz, termal sularımız, dağlarımız, ormanlarımız, aşçılarımız, Köroğlu?muz, otantik ilçelerimiz, çeşitli ürünlerimiz? Her şeyimiz var.

    Neticede bizim yeni bir ?imaja? ihtiyacımız yok!

    Peki bizim esas neye ihtiyacımız var?

    Bizim sadece bu değerlerimizi ?marka değeri olarak ortaya çıkarmaya? ihtiyacımız var!

    Lâfı gene pirince bağlayarak yazımızı bitirelim?

    Evet! Bizde pirinç de var, tavuk da var, Kökez suyu da var, tereyağı da var?

    Ben ?Bolu artık pilav yapmalı? diyorum?

    Yorum yazın

    İsim (Gerekli)
    Yorumunuz (Gerekli)

    Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.

     

    Yazarın diğer yazıları

    GÜNÜN SÖZÜ

    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

    SON YORUMLAR
    Sağlık İlaç Gıda Takviyesi Siyah Sarımsak