?DİP DALGASI?

Mengen?in internet sitesinde dolaşıyordum. Mesaj defterinde bulunan mesajları okurken bir tanesi dikkatimi çekti. Atatürk?ün doğumunun 125. yılı etkinliklerinde yaşanan olay vahim. Cumhuriyet İlköğretim Okulu?ndaki etkinlikte 10. Yıl Marşı okunurken herkes ayakta ama protokol kısmında bulunan bazı kişilerin oturmakta olduğu, daha sonra topluluğa uyarak ayağa kalktığını yazmış bir vatandaşımız. Ve kendisine göre tepkilerini dile getirmiş.

Ben de aynı siteye olay doğruysa bu vahim bir olaydır. Bu tür düşüncede olanlara rağmen yine Cumhuriyet, yine Atatürk diye yazarak olaya tepkimi çokta medeni bir şekilde belirttim. Aman Allah?ım. Telefonla hakaretler. Mengen?in ortasında bu düşüncede olan bizlerin linç edileceği tehditleri. Ve daha neler neler.

Yine cevabımız ortak ve nettir. Bizler bu ülkede minarelerden ezan sesinin duyulmasını, Türk bayrağının şanlı bir şekilde dalgalanmasını, anamızın, babamızın kim olduğunu bilmemizi sağlayan ve Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ile cephelerde omuz omuza savaşan dedelerin torunlarıyız. Ne dinimizden, ne de Cumhuriyetimizden, ne de bayrağımızdan vazgeçeriz. Bütün olan topraktır. Üzerinde yaşayanlar gelip geçicidir. Ama toprak hem kalıcı, hem bütündür. O arkadaşlara sorarım ?Bu gün Allah için ne yaptınız? Cevabını da yine ben vereyim; ?Cumhuriyete, Atatürk?e, Atatürkçülere, Sinan Gökdemir?e küfür ettik? Küfür, hakaret, tehdit acizlerin işidir. Cahillerin işidir. Bende aynısını yaparsam onların seviyesine düşerim. Asıl amacım şu olmalı diyorum. Cahilleri eğitip, aydınların seviyesine çıkmalıyız ki örümcek kafaları ışık görsün, aydınlansın.

Aslında en güzel cevabı ?DİP DALGASI? adını taşıyan kitapta ?VURAL SAVAŞ? veriyor. Bakın ne diyor;

?Dip Notlar? yüzeysel varlıkları ve boyutları çok uzakta görebilen dalgalardan değildir. Onların kalıcı ve görkemli etkilerini kıyıya vurduklarında görürüz.

İşbirlikçilerin oluşturduğu ihanet yuvalarının, bir ahtapot gibi medyayı, üniversitelerimizi ve Cumhuriyetimizin tüm kurumlarını kollarına aldığını gören gerçek Türk aydınları, milletimizi bilinçlendirerek gerçek bir ?Dip Dalgası? yaratmayı başardılar. Çok yakın bir gelecekte, işbirlikçilerin korkulu rüyası olan bu ?Dip Dalgası? kıyıya vuracak ve Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk?ün sağlında olduğu gibi devrimci, milliyetçi ve antiemperyalist yoluna kaldı yerden devam edecektir.

Kaynak: Bilgi Yayınevi ?Dip Dalgası? 2. basım Vural Savaş

?CEZAYİR?

Kıbrıscıklı hemşehrmiz CHP Kocaeli milletvekili İzzet Çetin?in tarafıma hediye etmiş olduğu Şevket Süreyya Aydemir?in ?SUYU ARAYAN ADAM? adlı kitabını okurken çok ilginç bir şeyle karşılaştım. 1918?li yıllarda yaşanan savaşlarda yer almış olan Aydemir aynen şöyle diyor; ?Hele artık Anadolu demek olan Aras üzerindeki Markara Köprüsü?ne vardığımız zaman, teessür ve heyecan son haddini buldu. Bölüğün önünde Sandıklılı Nuri Çavuş, bağlamasıyla bir türkü söyleyerek yürüyordu:

?Cezayir?e kara bayrak çekildi,

Garip anaların beli büküldü,

Koç yiğitler Cezayir?den çekildi,

Sokakları mermer taşlı,

Güzelleri sırma saçlı Cezayir hey!..?

?Bu hazin ve düşündürücü bir türküydü. Galiba herkes ağlıyordu?

Sanırım hiç birinize yabancı gelmedi. Bir asır öncesinde bir ağıt, bir yanık türkü olarak okunan bu dizeler yöremizde değişime uğrayarak oyun havasına dönüşmüş. Rahmetli Ama Rasim?in düğünlerde ve kasetlerinde vazgeçilmez bir oyun havasıdır. Tek sıra halinde toplu bir şekilde oynanan güzelde bir oyunu vardır.

Madem memleketten bahsettik, Nazım Hikmet?in dizeleri ile bu haftaki yazımıza noktayı koyalım.

?Sen benim,

Esaretim ve hürriyetimsin

Çıpla bir yaz güneşi altında yanan etimsin

Sen memleketimsin

Ela gözlerinde yeşil hareler

Büyük, mağrur ve muzaffer,

Ulaşılmadıkça ulaşılmaz olan

Hasretimsin??

Öğrencilerin güzel sonuçlar almasını diliyor, herkesin babalar gününü kutluyorum. Yüreğinizden sevgiler, kafanızdan soru işaretleri, yüzünüzden gülücükler eksik olmasın.

Saygılarımla?